:13 pt1

1.4K 177 101
                                    

"tooru düz götünü sikeyim kalk şurdan."
on beş dakikadır kuroo'nun dediklerini duymazdan gelen oikawa sonunda pes ederek ayağına dolanmış pikeyi tekmeledi ve agresifçe yerinden kalktı.

"senin evi temizlemekten başka işin yok mu gidip sevgilinle fingirdeşsene."
kuroo çalıştırdığı süpürge makinesi ile koltuğu süpürürken oikawa'nın dediklerini duymamazlıktan geldi veya gerçekten duymadı ve işine devam etti.

yerinden olan oikawa kaşlarını çattı, sehpadaki gözlüklerine uzandı ve salondan uzaklaşma kararı alarak üzerindeki hello kity'li pijamaları ile dış kapıdan bahçeye doğru ilerledi.
dışarı çıktığında direkt olarak bahçeye vuran güneşle yüzünü buruşturdu, bileğinde duran saç tokasını şu sıra gereğinden fazla uzamış olan saçlarına doladı ve gözlüğünü taktı.

şu an mahallenin en homoseksüeli olarak gözüktüğüne oldukça emindi. karşıdaki ve onun yanındaki evin bahçesindeki çocuklar toplarıyla oynamayı bırakmış, gözlerini oikawaya dikmişlerdi. üzerindeki göz alıcı pembe pijaması, güneşin vurmasıyla daha da dikkat çekmişe benziyordu. cam kenarındaki saksıların arkasında duran sigara paketiyle küçük çakmağa uzandı ve içinden bir tane alarak paketi yerine geri bıraktı. çocukların onun hakkında kız mı yoksa erkek mi olduğunu çözmek için bir sohbet başlattıklarını duyduğunda sigarasını dudaklarına yerleştirirken istemsizce güldü. veletler ise onun duymadığından çok emin bir şekilde konuşmaya devam ederken güçlü bir motor sesi küçük mahalleyi doldurarak çocukların ve oikawa'nın dikkatini dağıtmıştı.

bu tarafa doğru gelen siyah motorsiklet az sonra yaptığı gürültüyü keserek evin önünde durmuştu. kask takan iki kişi de motorsikletten indikten sonra arka tarafta oturan rahatsız bir şekilde etrafında birkaç kez dolandı.
oikawa sigara dumanını üflerken gözlerini kıstı, ikilinin kim olduğunu anlamaya çalışıyordu. az sonra kasklarını çıkardıklarında oikawa içine birden çektiği dumanı öksürerek vermek zorunda kalmıştı.

"çok afedersin ama motorsikletinin arka tarafı o kadar rahatsız ki sikim içime kaçmış gibi hissediyorum şu an."
bokuto yüzünü buruşturdu ve pantolonunu düzelterek rahat bir boşluk arasa da ebesinin amı kadar dar olan pantolonu buna izin vermedi.
"moda bu, tarzım bu diye iki beden küçük pantolon giyersen sikin tabi içine kaçar it herif, bırak hadi söylenmeyi de geç." iwaizumi hala pantolonunu çekiştiren ev arkadaşına yüzünü buruşturduktan sonra bakışlarını geldikleri eve çevirdi. daha doğrusu evin bahçesindeki ondan başka bir şeye bakmayı engelleyecek kadar rahatsız edici bir pembeliğe bürünmüş silüete. çok geçmeden bu kişinin tooru olduğunu anladığında tek kaşını kaldırdı ve bahçeye yaklaşarak gözlüklü genci inceledi.

oikawa elindeki sigarayı hızla saksıların birinde söndürürken şaşkınca siyah deri ceketli genç adamın buraya yaklaşmasını izledi. iwaizumi yaklaştıkça vücudunda yüzüne doğru yükselen sıcaklığı hissediyordu. şükürler olsun ki güneşin vurması, durumu garip göstermiyordu. en azından oikawa böyle düşünmüştü.

az sonra oikawa'nın karşısında biten siyah saçlı genç adam, yüzündeki ciddi ifadeyi korumayı başarsa da altında yatan gülümseme isteği hissedilir biçimdeydi.

"pijama takımın da bok gibiymiş."

guitar lessons, iwaoiWhere stories live. Discover now