ö

1.8K 188 152
                                    

felix çoktan uçaktaki koltuğuna yerleşmiş, kore'ye dönüşü için kalkışı bekliyordu. kalbi kırıktı.

bang chan onu hem arkadaşı olarak tanıtmış hem de onu resmen aldatmıştı. uçağın kalkmasına yaklaşık on dakika vardı ve felix dün gece ağlamaktan uyuyamamıştı. tüm gece bang chan'ın gelmesini beklemiş, her şeyin bir rüya olmasını dilemişti ama gerçekti.

şimdi ise sevdiği çocukla geldiği yerden onsuz dönüyordu.

uçağa hızlıca girip bağıran kişiyle koltuğunda yükselmiş, kapıya bakmıştı. nefesi kesildiğinde, yutkundu. gözlerini birkaç kez kırpıştırdı.

"felix! gidemezsin.. gitmemelisin." titreyen sesiyle resmen kükrediğinde, burnunu çekmişti bang chan. "her şeyi anlatacağım, her şeyi. lütfen.. gitme."

felix'in gözyaşları tekrar akmaya başladığında güvenlik gelmiş, bang chan'ı zorla uçaktan çıkarmıştı. küçük beden gözlerini sıkıca kapattı ve kemerini çözüp, yukarıdan valizini aldı. hızlıca uçaktan çıktı ve hâlen bağıran bedeni gördüğünde dişlerini birbirine bastırdı.

kötü biri olduğunu haykıran genç, birden bire susmuş ve yere yığılmıştı. felix'in gözleri büyürken, etraftaki insanlar şaşkınlık nidalarıyla yerdeki çocuğa bakıyordu. felix olduğu yere resmen çivilenmişti, gözlerinde biriken yaşlar yanaklarından kayarken valizini bıraktı ve koşarak sevgilisine ulaştı.

başını elleri arasına aldığında boğazındaki yumru hem yutkunmasını hem de nefes almasını engellerken, yapılı bir adam gelip bang chan'ı kollarının arasına almıştı. dikkatlice ayağa kalktı ve felix'e döndü.

"valizini al, sizi hastaneye götüreceğim." ismini bile bilmediği adam ona emir verirken, sadece başını sallamıştı felix.

hızla koşup valizini aldı ve yabancı adama yetişti.

havaalanından çıkıp lüks siyah bir arabaya bindiklerinde, felix arkaya bang chan'ın baş ucuna oturmuştu. elleri yumuşak saçlarda gezerken, gözyaşı bang chan'ın gözüne düşmüştü.

hızlanan arabayla derin bir nefes vermiş, başını geriye atmıştı. gözyaşları akarken, burnunu çekti.

birkaç dakika ardından bulundukları hastaneye varmışlardı, buna şaşırsa da aldırış etmeden hızlıca arabadan indi. genç adam bang chan'ı tekrar kollarına aldığında hızlıca hastaneden içeri girmiş ve bağırarak bir doktor çağırmıştı.

bang chan'ı sedyeye yerleştirip, boğazını temizledi. hemşireler sedyeyi sürerken felix de gidecekti fakat, adam onu durdurmuştu.

"teşekkür etmeyecek misin küçük adam?" diyerek hafifçe gülümsediğinde, felix işaret diliyle konuşamadığını belirtmiş ardından teşekkür etmişti. "tanrım.. üzgünüm evlat."

anlamış olmasına şaşırırken, yutkunmuştu. bir süre öylece beklediler ve genç adam konuştu tekrar.

"doktor kim seokjin eşim oluyor, ben de burada doktorum fakat askerlik için mesleğime ara verdim." neden buraya geldiklerini şimdi anlamıştı felix, başını onaylarcasına salladı. "adım namjoon, kim namjoon."

namjoon elini uzattığında felix de karşılık verip elini sıkmış, gülümsemişti. namjoon elini çektikten sonra felix'in omzunu tuttu ve birlikten bang chan'ın götürüldüğü odaya ilerlediler. doktor kim seokjin onları koridorda gördüğünde dolu gözleriyle koşarak eşine sarılmıştı. felix bir süre onlara baktıktan sonra hafifçe gülümsedi ve odaya girdi. bang chan'ın serumlu koluna ve yüzündeki solunum cihazına göz gezdirdikten sonra, derin bir iç çekti.

kapıyı kapatmış, yanındaki sandalyeye oturduktan sonra eline uzanmıştı ki dün yaşananlar gelmişti aklına. o çocuğu düşünmüştü, bang chan'ın üzerindeki bedenini. gözlerini sıkıca kapatıp, bir süre bekledi ve ellerini kendine çekti. dudaklarını ıslattığında yatağın başındaki fazla örtüyü farketmişti. fazlasıyla uykusu olduğundan yarım saat bile olsa dinlenmek istiyordu. bacaklarını kendine çekti ve örtüyü üstüne örttükten sonra yutkundu. dudaklarını oynatarak 'seni seviyorum.' dedikten sonra gözlerini kapattı ve kendini uykuya teslim etti.

•••
o kadar uzun zaman oldu ki, yazmayı unutmuşum.d

bölümü kontrol etmedim, yanlışlarım varsa özür dilerim.

iyi bir final yapmayı düşünüyorum.

mutlu son isteyenler buraya,

kötü son isteyenler ise buraya yorum yapsın.

istek yoğunluğuna göre gidişatı değiştireceğim, sizi seviyorum. kendinize dikkat edin lütfen. 🐈‍⬛

four leaf clover | chanlixDonde viven las historias. Descúbrelo ahora