yoongi cat and jennie'²

"ölüm kalım"

Geçmişte yaptığımız bazı hatalar, düşüncesiz harekerler ve sözler yüzünden kendimiz dışında yakınlarımızın etkilenmesi her zaman adaletsizdi. Büyükbabası yüzünden Yoongi yargılanmıştı, Yoongi yüzünden ise Jennie yargılamacaktı. Tamamen adaletsiz bir görüştü. Konseyin toplanması Yoongi'nin sonunun yakınlaştığı anlamına geliyordu. Bu onun karmasıydı, onun hayatında düzgün giden hiçbir şey olmayacaktı ta ki lanetini biri kaldırana dek. Şimdi ise yüzyıllık bedeninin içinde küçük bir oğlan vardı, korkuyordu ama kendisi için değildi.

Jennie'ye zarar vereceklerinden korkuyordu ki bunu yapacaklardı. Etrafında olan gül yapraklarına baktı hepsinin üstünde bir konsey üyesinin kanı bulunuyordu. Onu çemberin içine almışlardı ve Yoongi tamamen savunmasızdı. Taemin ile Heechul nefret ile etraflarına bakınırken Jennie yavaşça kendine geliyordu.

Konsey üyesinin başkanı Bay Adalberto yerde yatan Jennie'ye doğru ilerlerken Yoongi yumruklarını sıktı. Onun canını yakacakları düşüncesi ateşinin yeniden parlamasına sebep oluyordu ki bunun olması daha kötüydü. Konsey onun en büyük zayıflığını öğrenmiş oluyordu. Arkasında olan ateşler Bay Adalberto'nun her bir adımında daha çok yükselirken konsey üyelerinin meraklı bakışları Yoongi ve Jennie'nin arasında gidip geliyordu.

"İşte bu kötü oldu" Taemin'in fısıltısına karşın Heechul büyüsünü kullanarak ellerinde bağlı olan sihirli ipleri çözmeye çalışıyordu. "Jennie'yi buraya hiç sokmamız lazımdı" Taemin küfrederek bakışlarını gözlerini aralayan Jennie'ye çevirdi. Bay Adalberto kaşlarını yukarı kaldırırken Jennie avuçlarını yere dayarken yavaşça doğruldu. Etrafına kafası karışmış bir şekilde bakarken gözleri Yoongi ile birleşti.

Onun sinirli bakışları anında sönerken dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme oluştu. "Yoongi..." Jennie'nin fısıltısına karşın zihninde onun sesi belirdi.

En küçük boşlukta buradan kaçacaksın tamam mı Jennie?

Jennie kaşlarını çatarken Yoongi'nin sert bakışları karşısında yutkundu. O çok farklı duruyordu, teni normalden daha beyazdı dudakları ise teninin ölü beyazlığına karşın canlı kırmızıydı. Saçları dağılmıştı ve gözlerinin altında siyah halkalar vardı. Üstünde hiçbir şey yoktu ve vücudunda olan damarları siyah bir renk ile çıplak gözle gözüküyordu.

"Bayan Jennie, sizinle karşılaşmak büyük bir zevk benim için"

Jennie omuzundan arkaya baktığında o yaşlı adamı gördü. Korkuyla gerilerken onun güzünde ki korkunç sırıtma Jennie'nin burada güzel şeyler olmayacağını anlamasını sağlamıştı.

"Kaçmayın lütfen Bayan Jennie, sizi yıllardır merak ediyorduk...soğuk şato da büyüyen küçük kızı..."

Jennie üstüne doğru eğilen Bay Aldalberto ile göz kontağı kurmaktan kaçınırken ona alayla bakan gözlere baktı. "Yoongi'nin gizli bir çocuğu olduğunu bile düşündük ama durum anladığımızdan çok uzakmış...aslında bizim Yoongi'miz küçük bir kız çocuğuna aşık olmuş ve onun büyümesini beklemiş"

Jennie yutkunurken Yoongi'ye kısa bir bakış attı. Kayıp hatıraları yüzünden çoğu şeyi anlamlandıramıyordu, bu sadece duymak ile giderilebilecek bir şey değildi. "Bizden ne istiyorsunuz?"

Bay Aldalberto gülerken parmaklarını onun çenesine yerleştirirken kendine çektiğinde Yoongi'nin ateşi yükseldi. Bay Adalberto tek kaşını kaldırarak Yoongi'ye baktı ardından ise gülerek Jennie'ye döndü. "Yoongi'yi öldürmek istiyoruz...çok açık değil mi sizce de?"

Jennie'nin göz bebekleri korkuyla büyürken geri çekilerek hızlıca ayağa kalktı. "Bunu yapamazsınız! Bunu hak edecek hiçbir ş-"

"Kendi adına konuş Jennie" Ortaya çıkan Namjoon ile bakışlar ona dönerken arkasında Taehyung ve Jimin'de vardı. Jennie yumruklarını sıkarken ona doğru yaklaşan Namjoon'dan gözlerini ayırmıyordu. "Yaklaşma bana!" Jennie'nin sert tepkisine karşın duran Namjoon kısa bir bakışını Heechul ve Taemin'e doğru attı. "Sizi bu halde görmek biraz acı verici"