"Birisinin yerini doldurmaya geldim."

65 10 12
                                    

02.12.2020
Chuuya Nakahara

"Ağlamayı kes ve doğru dürüst anlat! Ne oldu?"

Adımlarımı hızla Kooyo-San'ın bulunduğu lokasyona çevirdim. Tüm mafya benimleydi Kooyo-San ağlıyordu fakat nedenini doğru dürüst anlamamıştım. Bu yüzden telaşla bulunduğu yere gitmeye karar verdim ve şu anda tam bunu gerçekleştiriyordum.

Telefondan gelen sesler sadece boşluk olunca telefonu sinirle kapadım ve  hızla cebime koydum. Kahretsin ne olmuş olabilir di ki?

"Kooyo-San sana nerede olduğunu söyledi mi?"

"Lokasyonu biliyorum zaten."

"Peki olay nedir? Yaaani,tüm mafyayı ilgilendirecek bir konudan bahsediyoruz.."

Derin nefes alıp dışarı sinirle üfledim. Ölüm bakışlarımı Higuchi'ye çevirdim. Sussun.Dinlemek, her hangi bir soru duymak istemiyorum. Zaten anlatabileceğim bir şey de yoktu. Kooyo-San ağlamaktan başka hiç bir şey yapmıyordu,bunu biliyorum. Kooyo-San'ın ilk defa ağladığını duymuştum. Oysaki kendisi yeteri kadar güçlü bir kadın. Her iki anlamdan da. Şimdi böyle ağlaması garipti. Bunları düşünmek telaşımı arttırdı ve adımlarımı hızlandırdı. Ne oluyor burada böyle? Patron nerede ve ne yapıyor?

...

"Ş-Şaka yapıyor olmalısın..c-ciddi olamazsın..değil..mi?"

Mori-San...

Sinirden duvarları tekmeledim. Neyin nesiydi lan bu? Kendini savunamadı mı? Bu imkansızdı. İmkanı yoktu ihtimali yoktu patron bu kadar kolay bir şekilde yenilmezdi,öldürülemezdi.

"Kahretsin!kahretsin!kahretsin!"

"Efendim!!"

Higuchi Mori-San'ın yanına koştu ve bir şeyler demeye başladı. Akutagawa ise çoktan arkasını dönmüş gidiyordu. Diğerleri ise sadece olayın şokundaydılar. Neyin nesiydi şimdi bu? Ve cidden bunun olması gerekiyor muydu? Oooooof! Başım ağrıyordu! Şimdi ne olacaktı ki? Ne yapacağız şimdi bu cesetle? Daha doğrusu mafyaya ne olacak?

Bilmiyorum..

...

"Ben çıkıyorum."

"..."

Kaşlarımı çattım ve ceketimi bir kez daha düzeltip odadan dışarı çıktım. Patronun odası şimdi daha sessizdi. Kooyo-San ise orada oturup sadece içkisini içip manzarayı izliyordu. Cidden bu kadar duygusuz olabileceği aklımın ucundan dahi geçmezdi. Patron öleli sadece 2 gün oldu. Mafya sessizdi ve şimdilik bazı işleri ileri kaydırmamız gerekti. Bazılarını ise aceleye getirecektik. Bir ara açılması lazımdı. Bu ara içinde ise bazı tür düzeltmeler yapacaktık. Dışarı çıktım ve adımlarımı -hayatımda en nefret ettiğim insanın bulunduğu yere-dedektif ajansına çevirdim. Cidden bir gün onların bize yardımı dokunacağı hiç aklıma gelmezdi.

...

"Eeeh,pek büyük bir mesele değil."

"BÜYÜK BİR MESELE DEĞİL Mİ? ULAN SENİ VARYA-"

"Eeeh! Sakinleşsek! Ranpo-San! Chuuya-San!!"

Ben bu adamı öldürürüm yeminle öldürürüm. Şaka yapmıyorum cidden ağzını burnunu kırarım ben bu piçin. Yumruklarımı sıkıp masaya vurdum.

"Aahaa! O muhteşem havalı adam gelmiş! Ahahaha!"

Şu pis velet....

"Aah,cidden Ranpo...canına susuyorsun bazen haaa..bir gün seni kurtaramamaktan korkuyorum açıkçası.."

|Suç Ortağım| BSD FanFiction~Where stories live. Discover now