6. Bölüm

31K 2.3K 339
                                    

Genç savcı kafasını aşağı yukarı sallayarak karşısındaki yaşlı adamı inceledi. Akif Bey her zaman iyi niyetli bir adam olmuştu. Farkına varamadığı fakat bu saatten sonra farkına varacağı en önemli unsur ise kendi mesleğinde, iyi niyete yer olmadığıydı. Yaşanılan her çöküş yeni bir kalkış olduğunu öğrenecekti ve öğrenmek zorundaydı. Tıpkı genç savcının defalarca kez öğrendiği gibi...

Savcı düşüncelerinden kendini sıyırıp, son konuşmasını yaparak, konuyu kapatmak istiyordu. Çünkü dosyaları incelerken kendini alakadar eden yeni bir sıkıntı çıkmıştı.

"Farkındayım Akif Bey bu nedenden dolayı şüphelerimi iki defa anlattım. Asıl konumuza gelirsek Celal denen adam aynı şekilde görevine devam edecek ve sadece bizim karşı tarafa yansıtmak istediğimiz şeyleri yansıtacak. Bu dava çözülene kadar en büyük yük sizin üzerinizde olacak. Farkındayım. Fakat her şeyi düşünmemiz gerekiyor. Bu arada dosyaları incelerken şu an yardımcı savcı bulunduğu yazıyor ve bu benim kafamı ilginç bir şekilde karıstırdı. Siz bana iki yıldır savcı olamadığını söylemiştiniz. Yanlış mı hatırlıyorum?"

"Bunu söyleyemezdim. Çünkü istihbarattan özel olarak yollatıldı. Hiçbir olaya karışmıyor. Görevi sadece gözlemlemek kim olduğunu ya da ne için gözlem yaptığı dahilin de hiçbir şey anlatamam. Sen sadece görevini yap ve sonuca en kısa zamanda ulaş kızım. Senin de bildiğin gibi bilmemiz gereken dışındakiler, ölümümüz ile sonuçlanabilir."

Turna ölüm kelimesini duyduğunda alaycı bir şekilde gülümsemişti. Belki de bu dünyada en çok istediği şeydi ve bir hafta önce ölümcül hastalığı olduğunu öğretmişti. Bu saatten sonra tek yapması gereken son nefesini verene kadar görevlerini Allah'ın izniyle bitirmekti. Gerçi kimsenin yarına çıktığı belli olmayan bu dünyada o da meçhuldü ya neyse. Genç savcı, Akif Bey'in anlattıklarını sonra düşünmeye karar vererek şu an aklındaki sorunu çözmek için konuşmaya başladı.

"İş konuşmamız burada bitmiştir o zaman Akif baba. Ben birkaç güne gitmiş olacağım ama Hafize sultanı götürmek istemiyorum. Umre için başvuru yapmıştık ve bize çıktığı halde işlerden dolayı ertelemek zorunda kalmıştık. Senden ricam bu konuyu açman ve gidilmediği zaman yeniden beklemek zorunda kalacağımızı söylemen. Ben gerisini hallederim. En azından yanıma gelene kadar güvenliğini sağlamış olurum."

"Keşke bütün görevlerim bu kadar kolay olsaydı. Bu iş bende sen merak etme."

Akif Bey ayaklanınca Turna da ayaklanıp masasına doğru giderek önce çekmecelerinden birini açmış sonrasında eline aldığı iki telefonu Akif Bey'e doğru uzatmıştı. Başkan anlamamış bir şekilde bakarken Turna açıklama gereği duyarak konuşmaya başlamıştı.

"Telefonlarınız büyük ihtimal dinleniyor ve bu saatten sonra önemli konuları bu telefondan konuşmamız gerekiyor. Melda anneme de hazırlattım. Bu telefonları üçümüz haricinde kimse bilmemeli. Hatlar emekli iki yaşlı çift adına çıkartıldı. Telefonlara tanıma programı yüklenildi. Siz ve benim dışımda kimse dokunamaz kim dokunursa telefon işlem dışı olurken içinde iletişimde olduğumuz bilgiler gölge mitine aktarılacak."

"Sen her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüşsün. Bana düşünecek bir şey bırakmamışsın ama kafamı karıştıran iki şey var. Birincisi telefonum zaten özel üretim. Dinleniyor olduğunu ne düşündürdü? İkincisi ise Melda'ya neden aynı telefondan verdiğin?"

Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)Where stories live. Discover now