İntikam (Part-1)

153 23 52
                                    

Arkadaşlar bir iki gün için geri döndüm çünkü yarın 13 Ekim..

Size bol bol yb atmaya çalışacağım.. sanırım buraya hiç yb gelmemiş.

Siz uyanmıştınız ve bir ses duydunuz sanki biri bir şey çiğniyordu ama böyle cıvık gibi ama etede benziyordu. Ayağı kalktınız ve biraz ilerlediniz. Birden bir damla kırmızı bir şey gördünüz... bu kandı! Siz hemen ona bir şey oldu zannettiniz ve mutfağa koştunuz.

Onun elinde bir böbrek vardı ve ısırılmıştı. Ayrıca Jack'in ağzıda kandı. Siz orda donmuş bir şekilde kalmıştınız ama Jack çok sakin bir şekilde size dönmüştü.

"Uhmm.. S/A." dedi ve siz korkarak;

"J-Jack! O-O elindeki n-ne?!" dediniz ve o;

"Böbrek! Hem de tazecik!"

Siz kusucak gibiydiniz ve o siz doğru yürüdü. Tam kanlı elini omzunuza koyacaktı ama siz geri çekildiniz ve o bunu umursamadı.

"S/A.. bugün onlardan intikamını alacaksın ama niye bu kadar endişelisin?" diye sordu ama sizin endişeniz ondan değildi.

"J-Jack... sen bi-bir insan mı-mısın?"

Dedi ve Jack kafasını yere eğdi. Sonra ise sandalyeye oturup "Hadi otur! Sana anlatacağım." dedi ve siz karşıdaki sandalyeye oturdunuz.

Birkaç dakika sonra..

"İşte sonra şeytan olarak hayata geri döndüm.."

Eyeless Jack birden kalktı ve tam gidecekken siz "Jack!" dediniz ve o size döndü. Siz hemen bir şeyler uydurdunuz ve "Uhmm.. intikama ne zaman başlıyoruz!?" dedi ve o "Bunu sen düşünme, ben halledicam." dedi ve ilerledi.

Akşam..

*Eyeless Jack anlatıyor*

Akşam olmuştu ve ben çekmeceden bir neşter alıp tam dışarı çıkıyordum ama S/A kolumdan tuttu ve "Bende gelmek istiyorum" dedi fakat buna izin veremezdim.

"S/A, hemen geleceğim! O sırada sen uyumaya ne dersin?!"

Dedim ve o oflayarak gitti. Hemen maskemi taktım, çantamı aldım ve kapşonumu örtüp dışarıya çıktım. İlk işim onu işten atan patronuna haddini bildirmekti!

Bu saatlerde o şimdi çıkmış olmalıydı ama hâla odasındaydı. Arka kapıdan girdim ve en karanlık koridorlardan geçip, onun odasının başına geldim.

Tak! Tak! Tak!

Sesimi biraz değiştirdim ve "Efendim? Girebilir miyim? Yemeğinizi getirdim!" dedim ve o "Gir!" dedi ve ben girerken o hızlıca bana bakmadan;

"Bill! Yemekte ne var? Eğer çorbaysa hiç getirme!"

Ben kıkırdayarak "Efendim, merak etmeyin... yemekte sizin böbreğiniz var!" dedi ve başını kaldırdığında beni gördü. Hemen masanın üstünden onun önüne atladım ve tekerlekli sandalyesini duvara kadar itip onu sıkıştırdım.

Adam korkmuştu ve ben "Efendim Yoksa böbrek sevmez misiniz? Hahaha! Şansınıza ben böbreği çok severim!" dedim ve neşteri tam kalbine sokacakken adam elimden tuttu ve beni kenara itti.

"Vay! Güzel hamleler! Ama sakın o böbreklere zarar verme! Onlar en sevdiklerim!" dedim ve ona hamle yaptım.

O dosyayla kendini koruyordu ama artık oyun bitmişti! Ona alttan bir tekme vurdum ve o yeri boyladı. Hemen onun üstüne çıktım ve bir elimle boğazını tutup, diğer elimle neşteri kalbinin olduğu yerdeki deriyi sökmek için kullandım! Artık gerisini elimle halledebilirdim!

"Aaaaaaa! Yeter! Yeter! Bırak beni!! Ne istersen yaparım!?"

Diye bağırıyordu adam

"Bunu S/A'yı işten kovmadan düşünücektin!" dedim ve tırnaklarımla adamın derisini deldim! Birden kan fışkırmaya başladı ve daha da kan geliyordu. Lanet olsun! Kemiklerini kırmalıydım!

Bir süre sonra.. (Çaktırmayın yazarınız o kadarını uyduramadı)

Elimde bir kalp vardı ve maskemi biraz yukarı çekip tadına baktım ama "Iığ! Kötü!" dedim ve masaya koydum. Böbreklerinin birini yedim ve diğerinin üstüne neşterle adamın baş harfini hafifçe yazdım ve kavonaza koydum. En azından adamın böbrekleri güzeldi!

Sıradaki hedefim onun arkadaşıydı..

Eeee.... Nasıldı??

Biliyorum! Hayal gücüm biraz körelmiş ama olsun...

Eyeless Jack ve Sen (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin