28.bölüm: Kalbimin kralı

149 100 12
                                    

Bölüm ismi 😍
Nasılsınız?
Bölüm şarkımız: Taylor Swift- king of my heart
E hadi başlayalım👇🏻👇🏻👇🏻


Kapağı yerine takıp elimdeki kanı suya tutup sildim, cebimden bir peçete çıkartıp elime sardım. Tuvaletten çıkıp elimi saklayarak sınıfa gittim. Sırama oturduğumda Alya'nın burada olmamasını fırsat bilerek çantamdan çıkardığım tuvalet kağıdı rulosunu kullanarak elimi sardım. Çok belli olmaması için parmak uçları olmayan bir eldiven geçirdim ellerime. Alya geldiğinde eldivenler dikkatini çekti ama bir şey demedi, gözlerim şiş olduğu için ağladığımı anladı herhalde o yüzden hiçbir şey söylemiyor. Canım acıyor olabilir ama belli etmiyorum çünkü büyük bir şey değil yaram. Normal bir şekilde dersi dinliyormuş gibi yaptım.

Bir müddet sonra nöbetçi öğrenci girdi içeri, "Melek bu sınıfta mı?" "Buradayım. Hocam gidebilir miyim?" dedim. Başını salladı ve ben çıktım sınıftan. Ellerimi arkama koydum ve yürümeye devam ettim. Yanımdaki öğrencinin yüzüne bakınca bir şey fark ettim, kameralardaki çocuk bu, yani ona çok benziyor. Biraz daha inceledim onu, bana bakınca gözlerimi kaçırdım. Önüne döndü sessizce yürümeye devam etti, sanırım adı Kenan idi. Ama şimdi sesimi çıkartmayacağım emin olduktan sonra bedelini ödeteceğim. Müdürün odasına vardığımızda içeri girdim, "gel kızım. Bu senin yazın mı?" "Hayır hocam" "bu senin kağıdın mı? Cevaplar böyle mi?" "Hayır" "elimizde kanıt yok ama yine de sınavını tekrar edeceğiz. Senden şuradaki cümleyi şu kağıda yazmanı istiyorum" dediğini yaptım. El yazı farkı çok ortada, her kimse el yazısı olayı onu rahatsız etmemiş galiba. Bilinsin istemiş galiba kağıdın değiştirildiği. "Tamam kızım gidebilirsin" başımı sallayıp çıktım ve sınıfa döndüm.

Egemen: selam Melo

Egemen: nasılsın?

Melek: berbat

Egemen: neden?

Egemen: kim üzdü seni söyle bende onu üzeyim

Melek: bilmiyorum kimin yaptığını

Egemen: ne oldu ki?

Melek: biri sınav kağıdımı değiştirmiş

Egemen: kaç aldın o kağıda göre?

Melek: 5

Egemen: yok artık

Egemen: hocanın haberi var mı?

Melek: var müdür tekrar edecekmiş sınavımı

Egemen: hoca bakıyor hoşçakal

Egemen: konuşacağız bunu

     Ders başlasın diye beklemeye devam ettim. Derslerin sonuna kadar duygusuzca oturmayı düşünüyorum.

********

Sonunda zil çaldığında çantamı alıp sınıftan çıktım. Yüzüm asık başım önde okuldan çıktığımda birine çarptım ama hiç kımıldamadı, başımı kaldırdığımda bal rengi gözler gördüm, Egemen! "Egemen?" "Melek? Seni almaya geldim, bununla" dedi yana çekilerek arkasındaki motoru ortaya çıkararak. Gözlerimi fal taşı gibi açmışken ilerledim ve yanına gittim "oha havaya bak" çok havalıydı. "Gelirken kaza yapıyordum neredeyse sürmeyi çok bilmiyorum ama kaskımız var" dedi elindeki iki kaskı göstererek. Elime aldım birini ve "ben sürmeyi biliyorum" deyip kafama taktım. Motora oturdum ve binmesini bekledim ama binmedi. "Neyi bekliyorsun?" "Ha hiç şaşırdım sadece" dedi, kaskın camını indirdim ona bakarken. Arkama bindi "sarıl koçum, düşmeni istemeyiz" dedim kollarını belime sardığında küçük bir çocukmuş gibi geldi bir an, sonra sarıldığı için bir kalp teklemesi yaşadım ve sürmeye başladım, ne özlemişim ama. "Nereye gidiyoruz?" diye bağırdım "bilmem. Sen sürüyorsun".

Aklıma gelen ilk yere götürme kararı aldım onu, Taylor Swift cafesine. Bir ışıkta durduğumda yan arabadan çalan şarkı aklıma takıldı, King of my heart, bir başka ışıkta arkama dönüp ona baktım, "I'll never let you go, king of my heart (gitmene asla izin vermeyeceğim, kalbimin kralı)" diye mırıldandım "Efendim?" "Hiç şarkı söylüyordum" dedim. "Güzel sürüyorsun" dedi, "sağol" dedim. "Bak bir şarkı açacağım" dedi ilerlerken, telefonunu kulaklığa bağlayıp birini benim kulağıma taktı, bilin bakalım ne çalıyor? Doğru! King of my heart. Hızla sürmeye devam ederken bana daha çok sarıldığını fark ettim, hızlandım sanırım. Bu yüzden yavaşladım ve varacağımız yere kadar o hızda gittim. Ne kadar özlemişim sürmeyi.

     Motoru durdurduğumda üstünden indim ve kaskımı çıkardım, saçlarım dağılmış olmalı. Egemen kaskını çıkartınca birbirimizin dağılan saçlarına bakıp güldük. Saçlarımızı düzeltmeye çalıştıktan sonra içeri girdik. Lavabonun yolunu tutup ilerlemeye devam ettik. Vardığımızda aynanın karşısına geçip elimizi hafifçe ıslattık ve saçlarımızı düzelttik. "Hey ayna bulmuşken fotoğraf çekinelim mi?" dedim gülümsedi ve başını salladı, telefonumu çıkardım. Güzel bir poz verip telefonu aynaya tuttum, onunda poz vermesini bekledim, tamam olduğumuzda fotoğrafı çektim, poz değiştirip birkaç kez aynı şeyi tekrar ettik. Çıktığımızda hemen gidip minderlerden birine oturdum ve karşıma oturmasını bekledim. "Ne içelim? Bence soğuk bir şeyler içelim, hava çok sıcak" dedim "haklısın. Dur ben gidip bir şeyler ayarlayayım" dedi ve gitti. Bende çekindiğimiz fotoğraflardan birini beğenip sosyal medya hesabımda paylaşmak için onu etiket yapıyordum ki elinde iki bardakla geri geldi. Birini benim önüme koydu ve karşıma yeniden oturdu. "Burası çok güzelmiş. Ne yapıyorsun?" dedi minderiyle yanıma kayarak. "Fotoğraf paylaşıyorum" "beni de etiketle" dedi. İşimi hallettiğimde ona döndüm, bardağı alıp içecekten bir yudum aldım. "Nereden buldun burayı?" "Emre getirmişti beni ilk buraya" "çok güzel" dedi. Şu aralar hiç aklıma gelmiyor nedense.

"Kalbimin kraliçesi olur musun?" "Efendim?" dedim çünkü gerçekten ne dediğini anlamadım. "Yok bir şey" dedi ve önüne döndü. Keşke anlasaydım ne dediğini. Üstelemedim ve içeceğimi yudumlamaya devam ettim. "Doğum günün hangi ayda?" "Haziran, senin?" "Bugün" "aaa, niye söylemiyorsun Egemen ya? Doğum günün kutlu olsun" dedim ona sarılarak. Bir kaç kutlama cümlesi daha ekledim. Ondan ayrıldığımda yüzüme baktı gülümseyerek. O anda AirDrop'tan bir fotoğraf geldi telefonuma. Kabul ettim, bizim fotoğrafımızdı ve tam sarıldığımızda karşıdan çekilmişti. Çekildiğini düşündüğüm tarafa baktım, bir kız ve erkek bize bakıp el sallıyordu. Fotoğrafı görmesi için telefonu Egemen'e verdim, o sırada benden onlara el salladım. "Çok uyumlusunuz" dedi kız "fotoğraf ve bu iltifat için teşekkür ederiz" dedim. "Bunu bana atsana" dedi Egemen. Whatsapp'tan attım hemen. Sosyal hesabına girdi ama sonra tekrar çıktı "bu da bize kalsın" dedi kalbimin kralı.

100.Tekrar/TamamlandıWhere stories live. Discover now