4: Hediye

76 7 0
                                    

"Sayın dinleyiciler. Uzun zamandır süren savaşlarımızın, bugün iki hükümetin barış mütarekesi yapması ile son buldu. İki tarafta da ölen askerlerin acısını unutmasa da bu olayı yani barışı şenliklere kutluyorlar. Barış müzakerelerinin olumlu sonuçlanmasına sevinen Başka..."

Cave, üzülerek radyoyu kapattı. Ellerini yüzünün üstüne koyup ağlarmışcasına inlemeye başladı. Caroline, elinde çeşitli kağıtlara bir anda Cave'in odasına girdi.

Caroline karşısında gördüğü durumun şaşkınlığıyla "Ayy geçmiş olsun Bay Johnson? Acınızı anlıyorum. " dediği gibi Cave hızla başını kaldırıp "Ne?" dedi. Caroline duygusallaşıp "Kuzeninize kötü bir şeyler oldu ve acı içindesiniz. Bunu anlayabiliyorum." dediği anda Wheatley kafasını bir kapıdan uzatarak "Ben yaşıyorum ölmedim! Caroline ben iyiyim gördüğün gibi! " diye bağırdı.

Caroline, ödü kopmuş şekilde Wheatley'e döndü. Wheatley, Caroline'a el salladıktan sonra odasına döndü. Caroline, Cave'e dönerek "Neler oluyor Bay Johnson? Ölüm de yok. "

"Tatlım ölüm değil mesele... " Cave sözünü kesip "Böyle dememde sakınca var mı?" Caroline hayır anlamında başını salladı.

"Asıl sorunum savaşın bitmesiyle şirketimin orduyla ve devletle olan ilişkinin kesilmesi. Son 3 yıldır devlet odaklı üretim yapıyorduk, devlet kapasite yükseltmeyi yeni istedi ve iş ilanı vermemden 3 ay sonra savaşın son bulması... Kazançlı dönemimin sona ermesi demek oluyor."

Caroline of çekerek Cave'e baktı. Caroline iyimser şekilde "Ama en azından insanlar ölmeyecek. Reklamın ordu içinde yapıldı. Yani oradan dönen askerler banyo anılarından bahsederken senin markan anılacak. Düşünsene 'Aperture öyle bir perde üretmiş ki kendimi memleketimde hissettim.' diyecekler" dediği sırada Cave, kahkaha atmaya başladı.

Caroline, elinde tuttuğu kağıtları masaya koydu. Cave merakla kağıtlara bakarak "Bunlar nedir Caroline?" dedi. Caroline gülerek "Bunlar başvuru formlarınız yani işe girmek isteyen kişilerin doldurdukları. Öz geçmiş yazıları ve doldurma şekillerine göre ayıkladım. Bunlar da ayıklanmış şanslı kağıtlar" dedi. Cave kağıtları saymaya başladı. "Bu sayı benim işçi açığımı kapatamaz ki. "

"Yo hayır Bay Johnson. Eğer birisi işini iyi yapıyorsa başka birisine gerek yoktur. Çünkü o kişi aynı anda başkalarının işini de başarabilir."

" Hmm... Mantıklı, hem de oldukça.

" Sonuç olarak, şu anda ne düşünüyorsunuz? "

Cave, ajandasına bakarak "Fena değiller bunlar. Mülakat..." Caroline hızla sözünü keserek "Hepsini sıralı olarak mülakata çağırdım. İlk mülakatınız Azian Vance ile olacak. Seattle Bilim Akedemisinden yüksek derece ile mezun olmuş. Okul arkadaşı ve meslektaşı Eli ile bu yıl evlenmiş. Ancak kocası fizik profesörü olma yolunda ilerlediği için tek gelecek. Sıradaki mülakat bundan 3 saat sonra Wallace Breen ile olacak. MIT* mezunu ve 2 yıldır çalıştığı adını belirtmediği bir bilimsel girişim şirketinden kendi rızasıyla ayrılmış. Durumu ise: 10 yıldır işsiz." dedi hevesle.

Cave şaşırarak "MIT mezunu ve 10 yıldır işsiz mi?" diye sesi yükseldi. Ardından Wheatley içeriye gelerek "Neden böyle bir aptallığı yapmış ki?" diye sesini yükseltti.

Caroline aynı şekilde "Daha çok basit işler aradığı için işsizliği tercih etmiş. Ayrıca Wheatley, onun yaptığı aptallık değil, bir tercihtir. İnsanlara karşı bu kadar ön yargılı olmayalım. " diyerek konuşmasına devam etti.

Wheatley, umursamaz sakin tavrıyla " Benim yaptığım şey ön yargı değil. Sadece... Uzaktan sorgulamak... Tercihlerini " diyerek Caroline'a karşılık verdi.

Aperture: Hâlâ Hayatta 1 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin