lili şarkısını söylerken

*lili şarkısını söylerken ben

lili'nin şarkısı bitmeden beni
sahneye çıkardılar.

lili devasız bir hastalığa yakalanıp ölmek
ister gibiydi
şarkıyı söylerken kupkuruydu dudakları
ama yine de onun bir şarkısı
vardı.

duraksamadan söyledi, o şeyi,
yani şarkısını
onu daha önce gözyaşlarıyla dinleyen herkes
orada engel olmak istediler ona
hissetmeden o
benim şiirimi reklam arası yapacaklardı o sıra
o şarkısını söylerken, 
yarıda keseceklerdi şarkısını

ben onun şarkısına dahil olmadım
iteklediler beni sahneye,
beni alkışlayamayan elleriyle hem de.

aslında şımarmalıydım
sonunda birileri şiirimi
dinlemek istiyor değil miydi?

sahneye çıktım, lili'nin şarkısının ardında kaldım
dinledim onu, susana kadar lili
şarkısını bitirdi
onu alkışladım

nihayet ikimiz de kapı dışarı edilirken
sahneden
pişman değildim şiirimi,
okumadığım için
ne de olsa güzel bir şarkıydı dinlediğim
ve lili gülümsemişti

şarkı boyunca ağlamıştı aslında
mutlu sonlu bir hikaye değildi hikayesi
ama o ağlarken bile gülümsemişti

şiirimi dinlese de mutlu olmayacak on kişi
az gelirdi lili'nin gülüşüne
onun gülüşü ve şarkısı
beni aldı
beni götürdü
beni getirmedi  bir daha
o sahnenin kıyısına.

61020*