Yabancı

497 36 5
                                    

Kapıda ki yabancıdan gelen cesaretle yerinde kıpırdandı Kalix amacı yabancının yanına ulaşmaktı.
Alaska attığı adım ile birlikte Duncan ın kollarında buldu kendni, kollarını sıkı sıkı dolamıştı adam Alaska nın ince bedenine. Karnında ki baskıyla nefes almakta zorluk çekti Alaska, bakışlarını kapının pervazına yaslanmış yabancıya çevirdi, inatla onun gözlerine bakıyordu. Yabancı bakışlarını kaçırmayı reddederek aynı aynı inatla dikti gözlerini Alaska nın koyu kahve gözlerine. Duncan ın sesi böldü bu kısa bakışmayı yabancının gözleri ise Alaska nın  beline dolanmış kollara kaydı "Aşığın bile seni umursamıyor ha Alaska" aynı hızda Duncan a döndü yabancı nın gözleri, onu yeni fark etmiş gibi baştan aşağı süzdü yabancı.
Gawain'in adı geçince, Kalix öfkeye kapıldı. Kendisini kurtarmak için çırpınmaya çalıştı, çırpınırken saçları terden yüzüne yapışmıştı ama bunu düşünecek durumda değildi yabancı nın bir kenarda neler planladığını bile düşünmeye fırsatı yoktu. Duncan beline doladığı kollarından birini çözerek karnına bir yumruk attı kızın. Dizlerinin üstüne düştü Alaska.
Yabancı Duncan a hala tiksintiyle bakıyordu.
Yabancı yaslandığı kapı pervazından doğruldu ve dakikalardır sürdürdüğü sessizliğini bozdu "Başına açtığın belanın farkında mısın? Şerefsiz ! Senin kalbini yerinden sökeceğim !" kasılan çenesi Duncan ı ürkütsede belli etmemeye çalıştı. "Emin ol bunu kendim yapacağım." Ona vahşice bir tekme savurdu yabancı. Duncan bayılıp yabancının ayaklarının dibine yığıldı.

.............

Grup kiralık kamyonetleriyle ağır ağır ilerliyordu. Chanyeol yol gösteryordu Beak sürüyordu. Chanyeol un haritayı okumaya çalıştığı bir trafik ışığında durdular.

"Bu gün bunlar gerçekten oldu mu ?" diye sordu Kai.

"Oldu." diye çıkıştı Suho hala yorgun hissediyordu ve grupla yemek yemeye çıkmışlardı.

"Ürkütücü bir deneyimdi." diyerek araya girdi Chanyeol.

"Oldukça." diyerek onayladı Suho da onu. "Bunu iyi idare ettik." diyerek tamamladı cümlesini.

İnsan olan bir kızı evlerine almış olsalarda, bu konu üzerinde yeterince konuşmamışlardı. Suho onlara çok az konuşma fırsatı vermişti. Kalix in onlar evde yokken yakalanma düşüncesyle iyice gerildi Suho. Sabahın dördünde açık bir cafe aramaları ona çok mantıksız görünmüştü.

"Kim bu kadar çok yemeye ihtiyaç duyar ki?"

"Ben ihtiyaç duyarım." dedi Tao.

"Kızı evde yanlız bıraktık!" diye sinirle mırldanıp koltuğunda biraz daha aşağı kaydı Suho.

"Aslında biraz Sehun a benzemende fayda var" Chen mırıldanmıştı aslında ama Tao onu dinliyormuş gibi hemen cevap verdi.

"O huysuza benzemem mi gerekiyor?" sinirle bir nefes verip devam etti."Zaten o yeterince havamızı kaçırmıyor mu ?"

Chen laf dalaşına girmeyi göze almadı.Kafasını "ah bu kaçık beni bir gün delirtecek" dercesine sallayıp telefon ekranına geri döndü .

..........

Yazış tarzımı değiştirdim  ne düşünüyorsunuz hikayemle geri döndüm kimler burda? :) önerilerinizi ve eleştirileri bekliyorum

Ben Kimim?Where stories live. Discover now