12. Bölüm

1.3K 130 94
                                    


Aşırı salak ve sıkıcı bir dönemden geçiyorum. Sınav zamanı malum. Buraya "Sınavım var, şu an yazamam." yazan yazarlara içten içe sinir olurdum. Hepsinden özür diliyorum. Şarkı medyada. İçimde bir yer bu parçayı paylaştığım için kıskançlıkla kavruluyor.

Elindeki kutuyu özel kuryeye veren Steve mutluydu. İçinde çözmesi gereken problemleri umursamamış, ileriye dönük bir mutluluk için çabalama kararı almıştı.

Kuleye döndüğü zaman gün çoktan batmıştı. Bütün gün, bir sürü şeyle ilgilenmek zorunda kalmıştı. Son dakika dışarıda çıkan bir işi sayesinde insan yüzü görmüş, biraz da dışarıda dolaşma fırsatı yakalamıştı.

Kuleye dönerken bir mağazanın vitrininde gördüğü hediyeler ona birkaç fikir vermiş, kuleye döndüğünde bir mühendisten ufak bir istekte bulunmuştu. Hayal ettiği hediyeyi somutlaştırmak mühendisin yarım saatini bile almamıştı.

Bütün günü bu şekilde ilerlemişti özetle.

Asansörden indiğinde içerideki koşuşturmayı anlamlandıramadı. Peter bir köşede ağlıyor, Pepper onu sakinleştirmek için bir şeyler söylüyordu. Tony ortalıklarda görünmüyordu.

Bazen kulede Starklar ile birlikte yaşamak onu geriyordu. Çünkü Tony'nin bir ailesi vardı, bir özel hayatı vardı. Avengers'ın karışmaması hatta hiç duymaması gereken şeyler olabiliyordu. Buna rağmen Tony inatla tüm ekip üyelerini kulede ağırlıyor, onları yanından ayırmak istemiyordu.

Ne diyebilirdi ki? Tony ikna etmesi zor bir insandı.

Kafasını sallayarak aklındaki düşünceleri dağıttı. İleri doğru yürürken Peter'in neden ağladığını anlamaya çalışıyordu.

"Ben de gitmek istiyorum. Babamla gideceğim işte. Uyumak istemiyorum."

Derin bir nefes verdi Steve. Ortada ciddi bir durum yoktu. Bildiği kadarıyla Tony bu gece bir konserin açılışına davetliydi. Gece geç saatte olacağı için Peter'i de götürmek istememesini anlıyordu Steve. Yoksa Tony oğlunun ağlamasına izin vermezdi.

Peter'in uykusu Tony'nin zayıf yönlerinden biriydi. Kendisi çok kaliteli uykular çekemediği için oğlu hep güzel güzel uyusun istiyordu. Bu yüzden geceye yalnız katılacaktı.

Peter Steve'i gördüğünde annesinin yanından sıyrılıp ona doğru koştu.

"Steve Amca ne olur babamla gidelim."

Çocuğun ağlamaktan kızaran göz altları, kızaran burnu ve parlayan gözleriyle ona hayır demek o kadar zordu ki! Ne diyeceğini tam olarak bilemeyen Steve'i kurtaran içeriye giren Tony oldu.

Tony oğlunun yanına gelerek diz çöküp onunla aynı hizaya geldi.

"Peter, neden böyle yapıyorsun babacım? Orası senin için uygun bir yer değil henüz. Böyle yaparken beni üzdüğünün farkında değilsin."

Gözleri oğlu gibi parlamaya başlayan Tony ve Peter arasında uzun bir bakışma geçti.

Sonunda babasına karşı duramayacağını anlayan Peter dayanamayıp kollarını babasına doladığında Tony gülümseyip oğlunu sıkıca sardı.

Ayrıldıklarında Pepper Tony'e bir öpücük vererek Peter'i kucaklayıp içeri doğru geçti.

Tony beyaz gömleği ve siyah kadife ceketiyle oldukça şık görünüyordu. Sakalları düzgünce tıraş edilmiş, saçları büyük bir özenle taranmıştı.

Basorexia | Steve RogersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin