31

38.7K 2.8K 4.2K
                                    

Sertap Erener, Olsun

Emin ,Камин

🐈‍⬛💲

Bir anda parlayan fırtına, hırçın dalgaları kayalara çarpıyor, rüzgar onun asi saçlarını usulca kıpırdatıyordu. Bu, gerçek bir fırtınaydı. İnsanın içinde kopan fırtınadan daha büyük bir fırtına yoktur. Umut biter, nefreti körükler ve nefret bizi dönülmez bir uçurumun tepesine iter. ''Atla!'' der ve atlarız. Ayaklar boşluğa düştüğü andaki ilk saniyeden sonra tek hissettiğimiz şey korku ve de pişmanlıktır.

Ama, ''O kendini aşağıya atana kadar neredeydin de, şimdi gelmiş el uzatıyor, feryat edip ağlıyorsun?'' diye sormazlar mı insana? Kimse sormaz, akıl edemezler. Çünkü ölüler, dirilerden daha fazla özür çiçeği alır hep.

Bu gece pişmanlıklarıma bir yenisini daha ekledim, çünkü, başka şansım yoktu. Evet, bunın için de bir bahane buldum kendime! Ne iğrenç, ne berbat, ne aşağılık bir insanım ben! Affet beni, demeye yüzüm yok. Sadece geride bıraktığım, yüreğimi titreten güzel gözlü bir adam var.

Bana her baktığında dünya yavaşlıyor, herkes duruyor, evren yeniden bir toz bulutune dönerken, biz aynı kalıyoruz. El ele, diz dize, göz göze...

Ben arabanın ön camından onu izlerken, yanına bir kız çocuğu yanaştı. Üzerinde yamalı, rengarenk fakat pislenmiş, eli yüzü gibi pislenmiş bir hırka, elinde mendil paketleriyle dolu bir poşet ve ayaklarında, kendisine iki numara büyük gelen ayakkabılarıyla. Saçları kahverengi, ensesinde dağınık halde lastik bir tokayla tutturulmuş. Bebek saçları kıvırcık ve sarıydı. Esmer bir kızdı, teninde çokça kızarıklıklar vardı. Belli ki, gece yetmezmiş gibi gündüz de çokça güneş altında mendil satmıştı bu küçük kız. 

Akın, kızdan bir mendil aldı ve para verdi. Bir şeyler konuştular ve kız oradan gülerek, koşar adımlarla uzaklaşıp bir başkasının yanına gitti. Akın, paketin içinden bir mendil aldı ve gözlerini sildiği sırada, kahrolmuş bir biçimde onu izledim. Gözleri dolmuş ve mendil satan o kız bunu farketmişti. Bu yüzden hala orada oturmaya devam ediyormuş, işte bu, daha fazla kahrolmak için yeterli bir neden...

Ayağa kalktı ve bana doğru döndüğünde, arabanın içinde beni görüyormuş gibi doğrudan gözlerimin içine baktı. Şimdi tam anlamıyla o aydınlıktaydı, ben de karanlıkta. İlk göz temasını koparan ben oldum. Biraz sonra arabaya bindi ve oradan sessiz sedasız uzaklaştık. 

Onu tanımadan önce benim gözümde taş kalpli, merhametsiz, zalim biriydi ama şuan ona baktığımda farklı şeyler görüyorum. 

Merhameti, şefkati, sevgiyi, bağlılığı görebiliyorum.

💲

Saat akşam 11⁰⁰'i gösteriyordu. Uykumu almıştım ve acıkmıştım da. Aşağıya inmişken bir Akın'a bakayım deyip, odasının önüne geldim. Ellerimle hemen saçlarımı düzeltip, üzerime çeki düzen verdikten sonra kapıyı açıp içeriye girdim.

ZÂLİM l 1 Ve 2. Kitap (+18)Where stories live. Discover now