İmkansıza meyilli

3.Bölüm

Akın'dan
Sabah kalktığımda ilk işim babaanneme olanlar hakkındaki düşüncemi belirtecektim. Ama ilk önce bir duş alacaktım kıyafetlerimi alıp odadan çıkıp banyoya girdim.
Seyhan'dan
Sürekli düşünüyordum bu olayı daha yeni nişanlı mı gömmüşken bu evlilik haberi canımı yakıyor sanki ona ihanet etmişim gibi oluyordu. Bu düşünceler gözümden yaş akmasına sebep oldu. O sırada annem içeri girdi.
"Kızım müsait misin?"
"Müsaitim ana gel"
"Ben sana bir şey söyleyecek Seyhan. Biliyorum daha yeni nişanlını kaybettin ama hayat devam ediyor kızım abilerinin benim canımız sana emanet ve bu emaneti evlenerek sahip çıkman gerek kızım. Akıllı düşün öyle cevap ver emi kızım?"
Diyerek alnımdan öptü. Sonra kapıya giderken
"Bu arada bugün sultan hanımlara gidecem bu konu hakkında ne diyorsan de ama benimle gel bu evde tek bırakmam seni abin istedi."
"Tamam anne kararım da evet ama hemen olsun bitsin gelinlik felan da giymem ben. İlet onlara."
"Sen kendin iletirsin kızım hadi hazırlan çıkarız şimdi."
Kafa sallayarak onayladım. Sonra ayağa kalkarak gardırobumu açtım ve siyah kot pantolon ve bordo bağazlı kazakla siyah kot ceket çıkardım. Üstüme giydikten sonra çoraplarımı giydim. Saçımı düzeltip telefonum ile ceketimi alarak odadan çıktım aşağı indiğimde Azer abim arkasını dönmüştü. Annemin sözleri aklıma geldi sonra ise aniden abime sarıldım. Arkasını döndü beni görünce gülerek "napıyorsun fare" derken burnumu sıktı. Bende şakadan cırladım. Kafamı göğsüne yasladı. Şuan çok huzurluydum ve umarım bitmezdi. Annem gelince abim bizi koçovalıların evine götürdü. Bende evin önünde beklerken annem çoktan kapıyı çaldı. Kapıyı bir kadın açtı. Annem içeri girerken bende girdim. Sultan hanımın yanına gittiğimizde elini öptüm sonra biraz otururken adının saadet olduğunu öğrendiğim kadına lavaboyu sordum. Yukarı çıktım. Lavabonun kapısını tam açarken biri açtı. Belinde havlu ile benim yaşlarımda bir oğlandı.
Akın'dan
Düşüncelerimin sonunda evlenmeye karar verdiğim an banyoda çok uzun süre kaldığımı hatırlayıp havluya sarıldım. Saçımı kurutmadan kapıyı açtım. O sırada bir kız kapının önünde eli havada kalmıştı.
"Hayırdır?"
Diyerek göz kırptım.
Kız ise utana sıkala içeri girmek istediğini söyledi. Ama nedense kız çok tatlıydı. Hafifçe kıkırdayarak buyrun küçük hanımefendi diyerek çekildim. Odama gidip siyah pantolon boğazlı kazak ve ceket alarak giyindim. Sonra aşağı indim.
Seyhan'dan
Neden utandığımı bilmiyordum. Ama bu çocuk da bir şeyler olduğunu hissettim. Bu düşünceleri kafamı sağa sola sallayarak dağıttım. Sonra banyodan çıktım. Aşağı indim. O sırada hiç görmediğim bir kız vardı orada bir tek yanı boş olduğu için yanına oturdum. O sırada içeri o öküz girdi. Ve bana kaşlarını kaldırarak baktı. Ondan sonra yanıma oturdu. Yanımdaki kız la konuşmaya başladık. Adı Karaca imiş çok güzel bir kızdı. Bu sırada Sultan hanımın yanımdaki öküze seslendiğini duydum. Adı Akın mış. Bir dakika babaannem mi dedi o? Yoksa ben bu çocukla mı evlenecektim. Anneme Akını gösterdim gözümle o da gülerek gözlerini kırptı. Yavaşça akına baktım. Telefondan bir şeye bakıyordu. Sultan hanım
"Ee o zaman akşama bizdesiniz hatta Azeri de arayın o da gelsin hepsinin kararını duyarız." Dedi. Sonra Annem ise tamam dedi ve abimi aradı. Hadi bakalım inşallah akşam bir sorun çıkmazdı.