𝐆𝐢𝐳𝐥𝐢 𝐒𝐚𝐤𝐥ı | 𝐁𝐱𝐁

XXI

"Annen nerede?"
"Babamla, taziyeye gitti." Araf, üzerindeki tişörtü çıkarıp kenara attı. Eskisinden de dağınık biri olmuştu. Çoğu zaman hiçbir şeyi umursamaz sadece Özgür ile ilgilenirdi ki Özgür, öpücük karşısında etrafı toplatır, temizlik yaptırırdı. Araf'ın istediği an öpücük alacağını biliyordu ama bu oyun ikisinin de hoşuna gitmiş ve devam ettirmişlerdi.

"Saçımı kısaltacaksın değil mi?" Başını yatakta uzanan oğlana döndü. Özgür, elindeki telefonla ilgileniyordu "Ne yapıyorsun?" Yatağa tırmanıp genç adamın yanına uzandı.

Özgür, onu sosyal medya hesabında gelen yorumları siliyordu. Bazı fotoğrafların altına sadece kendi yorumunu bıraktı.
"Dün gece çektiğimiz fotoğrafı gönder bana" Kendi telefonunu oğlana uzatıp, yazılan yorumlara bakmaya devam etti.

"Sen delirdin iyice" sırıtıp uzatılan telefonda söylenen fotoğrafları kendisine yolladı
"Bu kızlar, senin eşcinsel olduğunu biliyor, hala niye yorum atıyor?" Kaşlarını çatıp telefona öfkeyle baktı "Şu yoruma bak 'ateşini söndürmeye su yetmez aslan parçası' sıçarım böyle işe ama" Öfkeyle yorumu silip kızı engelledi.
Ardından da gönderilen fotoğrafı paylaştı.

arafcelikbas: 21.04.19 🖤
ozgurracarr : 🖤

Sırıtarak ona uzatılan telefonu yatağa bıraktı. Ayağa kalkıp oğlana baktı. Telefon ekranında hala ikisinin fotoğrafı vardı. Ara ara yeniliyor ve gelen yorumlara bakıyordu.

"Özgür, ben gidiyorum. Hemen arkamdan geliyorsun" son sözleri söyledikten sonra odasının içindeki banyoya girmişti.

Üzerinde sadece iç çamaşırı kalacak şekilde soyundu. Ardından da makas ve tarağı aldı dolaptan. Saçları çok uzamıştı. Nerdeyse kaşlarını kapatıyordu artık. Özgür'ün aksine saçı çabuk uzuyordu.
Banyoya giren oğlana döndü. Özgür, hala homurdanıyordu, elindeki telefona bakarken. Gözlerini devirdi.

"İşin bokunu çıkartmadan gel şuraya, erken çıkmak istiyorsak çabuk olalım"
Özgür kafasını kaldırdığı an nefesi kesildi. Araf'ın bembeyaz vücudu karşısındaydı. Aynanın karşında durmuş öylece uzayan saçlarına bakıyordu.

Daha önce bu bedeni onlarca hatta yüzlerce kez çıplak görmüştü ama etkisinden bu kadar kolay çıkamıyordu. Yutkunup oğlana yaklaştı. Tam arkasında durdu. Aynada kesişen gözlerle, içini saran ateşle kavruldu. Kollarını genç adamın ince belinden geçirip bedenini kendisine çekti.

Yüzünü boyun çukuruna gömdü. Birkaç haftadır aynı evin içinde, farklı odalarda kalıyordu. Babasından hala ses çıkmamıştı. Ama sürekli onu arkasında hissediyordu. Bazen bir gözün sıcaklığını sırtında hissettiğinde, Araf'a fark ettirmeden etrafı kolaçan ediyordu ama gördüğü koca bir hiçlikti

Boynuna küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi. Eğer biraz daha durursa kendisi de soyunacak ve tüm varlığıyla oğlanı talan edecekti.
Kabaran erkekliğini Araf'a bastırdı. "Seni gördüğüm an, kokunu içime doldurduğum ilk an, dudağından çektiğim ilk nefes" Soluk soluğa alnını oğlanın sırtına yasladı. Ensesine bir öpücük bırakırken, kıvranan oğlanla daha da sertleşiyor, aklına ahlaksız görüntüler doluyordu.

"Araf, bunlar ilk olabilir ama son değil. Seni her zaman ilk ben göreceğim, ilk ben kokunu alacağım, ilk ben nefesini soluyacağım" Dudaklarını omuzlarında gezdirdi. "Sana bakmak bile beni ne hale getiriyor. Hissediyor musun?" Biraz daha bastırdı kendisini "Nasıl yandığımı, sana nasıl kül olduğumu hissediyor musun?" dudaklarını yanaklarına bastırırken, arzu dolu nefeslerini oğlanın her bir noktasına veriyordu. Etraflarına saran arzu bulutuyla sarhoş olmuşlardı.

Bedenleri, yanarken ve istekle titrerken içeriden yükselen telefon sesi, içinde oldukları balonu patlatmış, bulutları dağıtmıştı.
Özgür, geri çekildi. Oğlanı aynadan seyretti. Gözleri nerdeyse kapanmıştı. O ormanlarda çakan kıvılcımları, kıvılcımların başlattığı yangınları görebiliyordu. En azından dağılan sadece kendisi değildi.

"Hadi saçını keselim. Anneler gelir birazdan"
"Özgür" başını geriye atıp oğlanın omuzlarına yaslandı "Öp beni" bu isteği geri çevirmedi, ısırılmaktan kızarmış dudaklara kendi dudaklarını bastırmak için oğlanı kendisine çevirdi.

Dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi. Mızmızlanan oğlana gülümserken "Anneler gelir. Onlara böyle yakalanmayalım"
Özgür'ün ailesine karşı çok mahcup olduğunu biliyordu. Bu yüzden fazla uzatmadan getirdiği tabureye oturdu.

Özgür saçlarına küçük bir öpücük bırakıp, tarağı eline aldı. Her tutama büyük özen göstererek kesti saçını, Araf tek kelime etmemiş kendisini iş bilen parmaklara bırakmıştı.

Dakikalar sonra saçı kesilmiş, ustaca şekil verilmişti. Özgür tekrar öpücük bırakıp oğlanın yanaklarını tuttu "Çok yakışıklı oldun. Ben olmasam ortalıkta bu çirkinlikle gezersin sen"
"Siktir lan pezevenk, benim gözlerim yeter" Ters bir bakış atıp doğruldu

"Gözlerine kurban" Odadan çıkıp, telefonunu geri eline aldı. Kapatmadığı ekranı yenilerken gelen yorumlara küfür savurdu. Bir saate nasıl bu kadar mesaj gelirdi.