11

85.3K 3.9K 1K
                                    

Mihrimah

Çok şaşkındım.

Ne yani bunca yıl bozmamışlardı odayı.

O kadar merak ediyordum ki içeri girdim.

Küçük etekler, minicik patikler vardı.

Elimi gezdirdim yavaşça üzerlerinde mutlu bir ailem olabilirdi.

Ben neyin bedelini ödemiştim.

Sırtımdaki kemer izleri kimin içindi neyin hesabı kimin düşüncesizliğiydi.

Derince nefes alıp tekrar kaldığım odaya yöneldim aşağı inecek cesaretim yoktu artık.

Kapıdan çıkmıştım ki biriyle çarpıştım.

Ateşti yine.

"Şey ben kapı açıktı yani ondan"

"Açıklama yapmak zorunda değilsiniz küçük hanım ama neden ayağının üzerine basıyorsun ki "

"Acımıyor ki"

Kalbim hala hızlı atıyordu bana çok kızar diye düşünmüştüm.

"Gel bak sana ne göstereceğim"

Arkadından girdim odaya yavaşça bende oturdum puflara.

Elinde bir albüm vardı.

"Bu senin ilk fotoğrafın bak Demir yiyecekti zor elinden zor aldık"

Gösterdiği bir ultrason resmiydi.

Gülümsedim bu dediğine.

"Burada da aslında ilk aile fotoğrafımız"

Hepsi sıra sıra dizilmişti.

Annemin eli ve Arif beyin eli karnının üzerindeydi.

Birçok daha fotoğraf vardı ama biri çok komikti güldüm buna.

Annemin karnı baya çıkmıştı bir bebekte üzerine sarılmaya çalışıyordu.

"Demir seni küçükken oyuncak sanıyordu"

Gülerken gözgöze geldik.

"Bu albüm şimdilik bu kadar ama söz daha güzelleriyle doldurucaz hepsini"

Ses tonu öyle ikna ediciydiki ve huzurlu yavaşça başımı salladım.

"Hadi bakalım küçük hanım acıkmıştır"

"Küçük değilim ki ben sen biraz çok uzunsun "

"Küçüksün güzelim bebeğimizsin bizim "

Utandım bu dediğine .

"Utanırmışta"

Resmen dalga geçiyordu benle.

"Hadi gel kahvaltı vakti ama önce ben taşıyım seni olur mu?"

"Ben giderim ki acımıyor"

"Olmaz öyle şey ben taşırım seni rahatsız olursan yani abinim ya ben senin"

"Tamam "

Zarar vermezdiki bana hem ben şimdiden sevmiştim onu.

Yavaşça taşıyordu ama sımsıkı tutuyordu beni sanki elinden gidecekmişim gibi.

Annem küçük bir tepsiyle yukarı geliyorduki bizi gördü.

Masada oturanlarda bizi farketmişti.

"Al işte anne ben götürüyüm demiştim o kıyafetleri "

Bunu söyleyen Demirdi.

" Vay be Mihri bunu abine nasıl yapıp nasıl yaban ellere gidersin. Ah ulan ah yalan dünya"

MİHRİMAH (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin