Rekabetin İçinde

Yılan

Mehlika "Eslem, Dengiz uyanın." dedi.

Gözlerimi zorlanarak açtığımda Dengiz'in omzunda uyuduğumu fark ettim. Dengiz ise kafasını arkaya yaslamıştı.

Hızla ayağa kalktım. Dengiz de uyanınca kimseyi beklemeden otobüsten aşağıya indim.

Issız bir yere gelmiştik. Sadece iki villanın olduğu bu arazi şehrin baya uzağındaydı.

Patron dip dibe iki villayı gösterdi ve "Birinci grup sağdaki villaya, ikinci grup soldaki villaya yerleşecek. Bugün yerleşin. Yarın görevler sizlere verilecek." dedi patron.

"Siz ne yapacaksınız?" diye sordum.

"Ben şimdi gidiyorum. Bir aksilik olmaz ise her gün geleceğim." dedi patron.

Patron gidince villalara girdik. Yatak odaları üst kattaydı.

Tuğalp "Üç yatak odası var. Kim kiminle kalacak?" diye sordu.

"Ben her şeye uyarım ama isterseniz iki kız iki erkek kalalaım. Birimiz de tek kalsın." dedi Mustafa.

Tuğalp "Ben iki kişilik odada kalabilirim." dedi.

"Ben tek kalsam fena olmaz. Uyku düzenim biraz bozuk. Rahatsız edebilirim." dedi Karan.

Mustafa "O zaman ben Tuğalp ile kalırım." dedi.

Betül ile birlikte odaya geçtik. Karşılıklı tek kişilik yataklar vardı. Gardrop ortak olmasına rağmen geniş ve güzel bir odaydı.

"Siktir!" diye bağırıp sırtıma atlayan Betül ile "Ne oluyor la!" diye bağırdım.

"Yatağımın orada yılan var lan! Yılan!" diye bağırdı.

"Hiasiktir. Bok. Hani nerede?" diye sordu.

"Aha şurada." deyip yatağının yanını gösterdi. Yılanı görmem ile Betül'ü sırtımdan indirip yatağa çıktım.

Tamam mafya falan olabiliriz ama bu da yılan. Azıcık telaş yapmamız normal.

Betül'ün yılana silah çektiğini görmem ile "Lan mal yılana silah çekildiğini nerede gördün?" diye sordum.

"Ne bileyim. Gelirse vururum." dedi.

"Lan Mustafa, Tuğalp, Karan! Amına koyayım bir işe yarayın!" diye bağırdım.

Üçü de odaya gelince yerdeki yılanı gösterip "Biri şunu alabilir mi?" diye sordum.

"Yılandan mı korktunuz lan?" diye sordu Karan.

"Lan biz yılan ile ilgili bir eğitim almadık ki? Bizim bildiniz vurmak, kırmak, öldürmek falan. Bir yılan gördüğünüzde şunu yapın demediler." dedim.

"Bekleyin, ben alırım." dedi Mustafa.

"İyi iyi al." dedi Betül.