1. Bölüm: Türkü

51 12 12
                                    


Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz

Playlist:

Mustafa Yıldızdoğan - Saçların

*****

Babasının marangoz atölyesinin arka kısmında oturmuş ince belli olan bardakda ki çayını içiyordu. Bu günüde geçmişti öyle ya da böyle. Önünde uzanıp giden bir sokak vardı. Öğlenden sonra ikindi vaktiydi. Çocukların şen şakrak sesleri çalıyordu adamın kulağına. Öylece neşeyle gülüşüp oynuyorlardı hayatın acımasız oluşandan bir haber. Gelen ikindi güneşin ışığıyla gözlerini hafif kısıp onları izlemeye devam etti. Bir yandan da çayını içmeye devam ediyordu. Nevşehirin eşsiz güzelliğini izlerken önce bir elin omzuna değip geçtiğini hissetti. Hemen ardından sağ tarafında kalan boş kısma birisi kurulıp, oturduğunu hissetti. Dönüp bakmadı kim geldi diye. Kimin geldiğini az buz tahmin edebiliyordu genç adam.

"Ne yapıyorsun evlat burada, böyle" diye tarazlı bir ses duyduğunda tahmin ettiği kişi yani babası gelmişti.

"Demleniyorum" deyip elindeki ince belliyi hafif kaldırıp babasına gösterdi.

"Bu aralar fazla demleniyorsun bakıyorum" deyip ileriye baktı adamanın, babası.

Kısılmış gözlerini biraz daha kısıp ileriye, çocuklardan da öte olan mavilere çevirip izlemeye koyuldu.
Bir şey demedi babasına yanlızca sustu. Ne diyebilirdi ki?
'Yanılıyorsun baba, her zamanki ben işte' diyemiyordu. Dili reddediyordu yalan söylemeyi. Ona ters gelirdi yalan söylemek, olmadığı birisi gibi davranmak. En önemlisi yetiştirdiği annesine, babasına hakaretmiş gibi hissederdi. Dili sustu ama siyaha çalan gözleri konuştu. Mavileri izlerken konuştu, konuştu hiç susmadan konuştu. Anladı adamın babası. Ses etmedi daha. Yılların eskittiği kırışmış elini kaldırıp omuzuna koyup, pat pat vurduktan hemen sonra vurduğu yeri ovalayıp kalktı yerinden. Bıraktı onu, kendi haline bıraktı.

Öylece elindeki ince belliyle demlendi adam. 'Baba gitme, gel beraber demlenelim' diye ses etmedi. Biraz yanlızlığa ihtiyacı vardı.

***

Son baharın ayaz akşamında marangoz dükkanından çıktıkdan sonra, aheste aheste yürüyordu geçtiği sokakları. Üstündeki ince cekitini sollayıp içine işleyen soğukluk ona iyi geliyordu. Rüzgarın her bir nazlı süzülüşü, yarasına iyi geliyordu. Elleri cebinde yavaş yavaş yürürken telefonu çaldı. Hemen parmaklarının ötesinde titreyen telefonu kavrayıp çıkarttı cebinden, arayana bakmadan çağrıyı yanıtlayıp kulağına götürdü.

Ses etmeden karşısında ki kişiyi dinlemeye başladı.
"Park'da bizimkilerle oturmuş seni bekliyoruz. Uzun zaman oldu demlenmeyeli. Al gel hasretini de demlenelim" dedi, adamı arayan arkadaşı. Cevap vermeden kapattı telefonunu. Zaten umursamadı adamın arkadaşı. Biliyordu, gelirdi.

Telefon görüşmesinden sonra eve uğrayıp hasretini aldığı gibi park'a arkadaşların yanına gitmek için yola koyuldu.

Parka varmasına yakın, gözleri tanıdık bir simaya denk geldi. Göz bebekleri titredi gördüğü kişiyle. Nefes alamıyormuş gibi derince bir iç çekti. Yutkunamıyormuş gibi, adem elması hızlıca yukarı aşağı haraket etti. Gözlerini kapattı usulca, kendini toparlayabilmesi için. Bir kaç saniye sonra göz kapakları usulca kıvrılıp açıldığında, o gördüğü sima bıraktığı yerde değildi artık.

Gitmişti.

Bacakları titriyor, ayakta durmasına yardımcı olmuyordu. Kurumuş boğazı ise işin cabasıydı. Bir kaç dakika orada kaldı kendinisi toparlaya bilmek için. İyi olduğunu düşünmüyordu ama arkadaşlarının yanına gidip hasretiyle, hasret giderse iyi olurdu. Bilirdi, hasreti ona iyi gelir. Durmuş adımları emir almış gibi ileriye atılıp usulca adımlamaya başladı. Bu durduğu yolları aşıp, geçti gitti. Bir kaç dakika sonra varmak istediği yere varmıştı zaten. Omuzlarında ki Hasretine daha sıkı sarılıp gözlerini etrafta hafif gezdirdikten sonra bir kaç adım öte de ona doğru kalkmış eli gördü. Orada ki 5 kişiden oluşan arkadaş topluluğuna ilerleyip sorgusuz, sualsiz onun için açılan yere kurulduktan sonra hasretini kucağına çekti. Hep bir ağızdan duyduğu "Hoş geldin Kara Oğlan" cümlesiyle gülümsedi. başını sallayıp, arkadaşlarının ona verdikleri selamı aldı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 04, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Mavi TürküWhere stories live. Discover now