13.Bölüm

2.2K 174 75
                                    

Selamlaar✌💛 Yine içime sinmeyen bir bölümle ben geldim... Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar...


Jungkook ile sorunlarımızı hallettiğimizden beri görüşememiştik. Jimin'den ders programımı öğrenip benim derslerime göre ayarlamaya çalışıyordu provalarımızı. Jimin ile hala anlaşamıyor olmasına rağmen bunu nasıl başarmıştı bir fikrim yoktu ama bu halleri çok hoşuma gidiyordu. Gerçekten yaptığı hatayı telafi etmeye çalışıyordu. Bu da ona daha fazla kapılmama neden oluyordu. Okulda birkaç kez karşılaştığımızda ayaküstü konuşmuştuk. Onunda dersleri oldukça yoğundu. Benimde yetiştirmem gereken şeyler vardı geçirdiğimiz haftada.

Nihayet yoğun geçen haftanın sonunda cumaya ulaşmıştık. Hafta sonu için Jungkook ile sözleşmiş, şimdide bölümden arkadaşların bize gelmesini bekliyordum. Seokjin hyung bugün mesaiye kalacaktı. Namjoon da Hwasa ile birlikteydi. Bende fırsat bu fırsat deyip bugün ki maçı tek başıma izlemektense arkadaşlarla takılmanın iyi olacağını düşündüm. Zaten ben ev boş dememe kalmadan onlar tamam geliriz demişlerdi. Sehun, Jongin, Junmyeon ve Taemin çoktan gelmişlerdi. Bedava bira ve atıştırmalıklar için her şeyi yaparlardı. Geriye Jimin kalmıştı bir tek. Sözde erken gelip bana yardım edecekti ama hala gelmemişti.

"Gelin de yardım edin bari bana. Kızarmış tavukların parasını da vereceksiniz haberiniz olsun." Dedim çoktan salona yayılan ekibe.

"Görmeyeli iyice cimri olmuşsun Kim Taehyung. " deyip yanağımdan bir makas aldı Jongin. Eline vurdum bende.

"Şöyle sırnaşma bana Sehun'un bakışlarından korkuyorum."

"Sehun senden kıskanmaz beni. Demi aşkım." Dedi Jongin. Üniversitenin ilk yılından beri birliktelerdi. Artık evli bir çift gibilerdi benim için. Bazen onları kıskanıyordum çünkü benim asla düzgün giden bir ilişkim olmamıştı. En uzunu bir ay olan ilişkilerimin çoğunda ya ilgisiz olduğum için terk edilmiştim ya da aldatılmıştım.

"Şansını zorlama istersen." Deyip kucağındaki yastığı Jongin'e fırlattı Sehun. Jongin de ona sadece havadan öpücük attı.

Kapı çaldığında ben mutfaktaydım. Jongin bakmıştı kapıya. Jimin gelmiş olmalıydı. İçerden yüksek sesle gülüşmeler geliyordu. Yetiştirmemiz gereken projeler yüzünden uzun süredir buluşamamıştık. Onlar da kavuşma anını dramatikleştirip coşuyorlardı. Gülerek salona geldiğimde gözlerim hemen onunla buluştu. Jimin ile birlikte Jungkook da gelmişti. Gözlerimin içine bakıyordu gülerek.

"Hoş geldin." Dedim yanına oturup.

"Jimin ısrar etti de bende geldim öyle. Rahatsız olmadın değil mi?"

"Yok hayır iyi yapmışsın. Namjoon evde yok ama." Dedim gözlerimi kaçırarak.

"Ne?" dedi kaşlarını çatarak.

"Namjoon'u görmek için geldiysen diyorum." Dedim.

"H-hayır. Onun için gelmedim. Hiç aklıma bile gelmedi. Senin için- hayır yani öyle boştum. Yapacak daha iyi bir işim yoktu."

"Tamam tamam anladım. Hangi takımlısın?"

"Sangju Sangmu! Sen?" dedi gururla. Güldüm bu haline.

"Bende. Ama Jimin Ulsan tutuyor. Yenersek onu kızdırmak çok eğlenceli olacak."

"Evet. Evde de kızdırıyorum onu ama bana bir şey diyemiyoru. Hala affetmedim onu çünkü."

"Ama onun peşine takılıp buraya gelmişsin."

"Şey o şey için. Bedava bira için. Evet onun için. Sen veriyormuşsun parasını ondan."

Me & U | Taekook✅Where stories live. Discover now