lemon scented tree; one

1.4K 219 188
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


LEMON SCENTED TREE


Lalisa, köyün diğer kızlarıyla birlikte çilek toplamak için tarlaya doğru ilerlerken yanlarından geçtikleri erkekler özellikle onu hayranlıkla seyrediyordu. Güneş gibi parlayan sapsarı altın saçları ense topuzundan bağımsızlıklarını ilan etmiş dağınık ama muhteşem bir şekilde şakaklarından sarkıyordu. Eski püskü yıllanmış elbisesinin yalnızca hafif bir şekilde bileğini gösterecek şekilde bir tarafının eteğini tutuyor, cilveli bir halde yürüyordu. Lalisa Manoban, tam manasıyla bir melekti. Gerek dış görünüşü gerek davranışlarıyla köyde ondan daha iyisi yoktu. Her daim merhametli ve adaletli oluşuyla tüm köy kızlarına örnekti, kendisinden daha çok sevdiği ailesini bu şekilde gururlandırıyordu.

Tarlaya geldiklerinde kızlar birbirleriyle gülüşmeye ve dedikoduya ara verip kendi sıralarına dağıldılar. Lalisa en yakın arkadaşlarından Jisoo ile beraber bir sıraya geçip sepetlerini yere bıraktılar ve elbiselerinin eteklerini rahat edecekleri şekilde toplayarak çömeldiler.

"Jungkook'un seninle evlenmek istediğini söylediğini duydum." Jisoo nazik bir şekilde çilekleri dalından kopararak özenli bir şekilde sepete dizerken söylediği cümleyi duyan Lalisa kızardı. Çoğu erkeği peşine takıyordu fakat bunu ona biri söyleyene kadar fark etmiyordu, söylediklerinde ise utanıyor, kızarıyordu. Tıpkı Jisoo'nun yaptığı gibi olgunlaşmış ve bakanın ağzını sulandıracak kadar kırmızı olan bir çileği nazikçe dalından kopardı ve sepetine koydu kıkırdayarak.

"Böyle şeyler söyleme Jisoo, konuşulduğu duyulursa yanlış anlaşılabilir ve bu hiç hoş olmaz."

Jisoo, gözünün önüne gelen kıvırcık saç tutamını yavaşça kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Aman Lalisa, her seferinde şöyle konuşmak yerine artık biriyle görüşsen? Evlenme çağına geldin ve köyün büyükleri senin için babana koşmayacak, maddi durumunuz ortada. Eğer oğullarıyla görüşmeye başlarsan en azından düzgün biriyle evlenebilirsin, üstelik duyduğuma göre Jungkook kraliyet şoförlüğü için aday olmuş."

Lalisa, Jisoo haklı diye düşündü. Haklıydı ama ne yapabilirdi ki? Erkeklerle göz göze bile gelemeyecek kadar utangaçtı ve bu tür evlilik işlerine karışmak istemiyordu. Ama maddi durumları gerçekten kötüydü ve köyün büyükleri böyle kızları oğullarına almak için pek de hevesli olmuyordu. Bu durumu daha sonra düşünmeye karar vererek çilek toplama işine daha dikkatli bir şekilde devam etti.

Lalisa ve Jisoo ilk sırayı bitirene kadar birçok şey hakkında konuştular, elbiseler, bu yılki hasat, köydeki kızlar, yeni evlenenler... Jisoo kendi görüştüğü çocukla olan köyün sevilen çocuklarından Seokjin ile ilgili bir şey söylemek üzere ağzını açmıştı ki bağırma sesi yüzünden tekrar kapatmak zorunda kaldı.

 Jisoo kendi görüştüğü çocukla olan köyün sevilen çocuklarından Seokjin ile ilgili bir şey söylemek üzere ağzını açmıştı ki bağırma sesi yüzünden tekrar kapatmak zorunda kaldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Heey, uyanın! Güneş doğuyor, Lalisa tarlaya geldi, uyanın! Güneş doğuyor, Tatlı Limon'um tarlaya geldi, güneş doğuyor!"

Kim Taehyung çelimsiz vücudunun gözler önüne serilmesine neden olarak üstü çıplak bir şekilde tarladaki sıralar arasında kollarını kuş kanatları gibi açarak koşuyor bir yandan da bağırıyordu. Lalisa kızararak yavaşça çömeldiği yerden ayağa kalktı, Jisoo ve diğer herkes Taehyung'un bu haline gülüyordu. Kim Taehyung küçüklükten beri Lalisa'ya aşıktı ve ne zaman aynı yerlerde bulunsalar Taehyung, Lalisa'nın da orada olduğunu bağırarak herkese söyleme gereksini duyuyordu. Aslında Lalisa artık buna alışmıştı ve her ne kadar dikkat çektiği için bundan rahatsız olsa da Taehyung'u seviyordu, köydeki çoğu kişinin aksine. Bu tarz hareketleri bilinçli yapmıyordu ve Lalisa'yı tehdit edecek hiçbir tehlikeli hareketi yoktu.

"Güneş bana çoktan doğdu Taehyung, yalnızca köye değil."  

Lalisa sesin geldiği yöne doğru kafasını çevirerek çekingence baktığında açık kahverengi saçları güneşte parlayan Jungkook'u ve güzel gülümsemesini gördü, söylediği şeyi herkes duymuştu ve çoğu kız kıkırdıyordu. Taehyung onun ne söylediğini duymamıştı çünkü hala bağırıyordu ve etrafta koşuyordu. 

"Uyanın, güneş doğuyor, Lalisa tarlaya geldi!"

Lalisa daha fazla Jungkook'a bakamayacağını anladı ve gözlerini yavaşça yere indirdi, fakat yüzündeki gülümsemeye ve midesindeki kıpırtıya engel olamıyordu.

Az önceki heyecanını az da olsa yatıştırmasının ardından tekrar çilek toplamak için eğilmişti ki birisi yanına koşarak geldi, kafasını yavaşça kaldırdı ve gözüne siper eden güneşi engellemek için elini gözlerinin üzerine koydu. Zaten esmer olan teni güneşin altında vakit geçirmekten dolayı daha da koyulaşmaya başlamış olan Taehyung gelmişti ve dudaklarındaki kocaman gülümsemeyle ona bakıyordu.

"Bu senin için, bal."

Taehyung dünyadaki her şeyi, hatta herkesi renk ve kokusuyla algılıyor, o şekilde hatırlıyordu ve sarı olan her şey onun için Lalisa'ydı. Lalisa onun elindeki limona baktı, sapsarı ve büyüktü. Gülümseyerek elinden aldı ve "Teşekkürler Taehyung, çok naziksin." dedi usulca. Taehyung her zaman belki Lalisa'yı görür de verir diye her gün cebinde bir limonla dolaşırdı.

Taehyung beyaz ve sıralı dişlerini gösterecek şekilde gülümsedi, kahkaha attı ve "Taehyung, çok naziksin. Ben çok naziğim, Güneş beni yakmayacak!" diyerek çilekleri ezdiğini umursamadan koşmaya devam etti.

Jisoo gülerek "Seni dünyada ondan daha çok seven bir erkek daha var mı çok merak ediyorum." dedi, gülümsemesine rağmen son derece ciddi bir şekilde. Lalisa gülümsedi, limonu çileklerle doldurduğu sepetin boş bir  kenarına koydu. Hafif şekilde kafasını yana çevirdi ve tarlayı çevreleyen taş duvara sırtını dayayıp onu seyrederken dudaklarının arasında tuttuğu ince bir dalı diliyle hareket ettiren yakışıklı Jungkook'a baktı.

"Umarım vardır." dedi sessizce.

doğal sarışın lalisa, kıvırcık saçlı jisoo... harikasınız.


satanasovski

lemon scented tree | taelice minificWhere stories live. Discover now