17

1.9K 274 330
                                    

Sizin için 15 dakikalık Kingdom Rehberi yaptım. Stray Kids Team Turkey kanalından ulaşabilirsiniz, izlemeyeni dövüyorlarmış. Ve IN生 albüm çekilişi yapıyoruz. Twitter'da @SKZTeamTurkey Instagram'da @skzteamturkey hesaplarından ulaşıp katılabilirsiniz

Son günlerde yaşadıklarım aklımı karıştırıyordu. Hyunjin ile yaşadığım şeyler daha önce hiç deneyimlemediğim şeylerdi. İlk defa birisiyle yakınlaşmıştım, öpüşmüştüm... Hoşlanmaya başlamıştım. İçimde ona olan hisler karmaşıktı. Bir yanım öfke doluydu ki bu da tamamen uzak olduğum bir duyguydu. Hayatım boyunca hiç bu kadar agresif hissetmemiştim. Diğer bir yanım da onu görünce heyecanlanıyordu, kalbim hızlanmaya başlıyordu. Aynı anda gözüme hem etkileyici hem tatlı geliyordu.

Evet, bir şeytanı tatlı buluyordum.

Düşünceler kurtulmak için çatıya çıkmıştım ama pek yardımı olmamıştı. Tek başıma kaldığımda düşünceler zihnimi daha çok dolduruyordu. Çatının kenarında dikilmiş gün batımını izliyordum. Gökyüzünde renkler birbirine karışıyordu, bu görüntü güzeldi. En azından doğa içimi huzurla doldurabiliyordu.

Ben gün batımını izlerken birden arkamdan birisinin itmesiyle dengemi kaybetmiştim. Neredeyse aşağı düşecekken bağırmıştım, eş zamanlı olarak birisinin kolları belime dolamıştı ve beni kendine çekmişti. Arkamı döndüğümde bunun Hyunjin olduğunu görmüştüm.

"Korktun mu hm?"

"Manyak mısın sen!"

Hyunjin bana bakıp gülüyordu, ona sinirle bakmama rağmen hiç aldırış etmiyordu. Pislik. Kendisi çatının kenarına oturtmuştu, beni de yanına çekmişti. Somurtarak yanına oturmuştum.

"Sinirlenince çok güzel oluyorsun, seninle uğraşmak hoşuma gidiyor."

Göz devirsem de içten içe beni beğendiğini söylemesi hoşuma gidiyordu. Bir haftadır bana böyle sözler söyleyip duruyordu.

"Neden buradasın?"

"Senin buraya çıktığını gördüm. Yemek salonunda seni izliyordum, manzaram bozuldu sen gidince."

"Hyunjin, sen birkaç gündür iyi olduğuna emin misin?"

Hyunjin gülmeye başlamıştı, ben de gülümsemiştim. Çok sık gerçekten güldüğünü görmüyordum ve güldüğü zamanlar güzel hissettiriyordu.

"İyiyim gayet, bu aralar formumun düştüğünü fark ettim. Bu yüzden yalan söyleme üzerine pratik yapıyorum."

O böyle söylediğinde gıcık olmuştum. Ona vuracakken kalkıp kaçmıştı benden. Ben de kalkıp peşinden ilerlemiştim.

"Ben de senden kibar bir şeyler bekleyerek hata ediyorum işte!

"Ne oldu meleğim, sinirlendin mi? Sen çok yaramaz bir melek oldun bak. Bana vurmaya çalışıp bağırıyorsun."

Dudaklarımı büzmüştüm. Cidden onun yanında kala kala şeytanlara benzemeye başlamıştım. Kesinlikle kendime gelmem gerekiyordu.

"Senin yüzünden işte... Seninle görüşmeyi bırakmam gerek."

"Yapamazsın, benden hoşlanıyorsun."

"Kim demiş?"

Omuz silkip başka taraflara dönmüştüm. Tamam... çok barizdi hoşlandığım ama Jisung'un da dediği gibi, yakalansan bile sonuna kadar inkar et.

"Ben diyorum. Benden hoşlanıyorsun, benim senden hoşlandığım gibi."

Yanıma gelip bir kolumu omzuna attığında gülümsemiştim. Beni saniyeler içinde gıcık edip daha sonra gülümsetebiliyordu.

challenge me mate (hyunin)Where stories live. Discover now