DARK-1

2.1K 104 46
                                    

Sessizlik...
Karanlık...
Baykuş...
Siyah...
Sadelik...

Jeon Jungkook için bu beş şey hayatının her şeyiydi en önemlisi ise baykuş'u olan Yeontan'dı.

...

Jimin abisisini silahlara olan ilgisini çok seviyordu kısaca abisinin her şeyini çok seviyordu.

"Abi şey diyorum ki bu hazırlık neden? Bu saatde nereye gideceksin?"

Mark kardeşinin bu merakına gülümseyerek, silahını cebine sıkıştırdı. Jimin bu hayatındaki herşey'iydi Mark için. Ailsenden kalan tek güzel şeydi.

Bu iki kardeşin anne ve babasından ayıran şey Jeon Jungkook'un babası olmuştu. Jimin daha o zamanlar on beş yaşındaydı, Mark ise yirmi. Şimdi ise Jimin yirmi yaşında, Mark'da yirmi beş.

"Jimin kardeşim çok soru soruyorsun geç ve otur. Ben o alçak Jungkook'u öldürmeden gelmeyeceğim!"

"Abi ne olur gitme!"

Jimin alt dudağını büzerek, abisine sıkıca sarıldığında Mark Jimin'i kendinden uzaklaştırdı.

"Jimin sadece sus kardeşim kaç yıl oldu o Jungkook'dan intikamımı alacağım. Onun bu dünyada yaşamaya hakkı yok!"

"Ama abi Jungkook öldürmedi ki ailemizi onun babası öldürdü."

Mark bu saf kardeşini umursamadan hızla odadan çıktı. Kardeşi oldukça saftı ve bu canını fazlaca sıkıyordu. Jeon Jungkook'un bu dünyada yaşamaya hakkı yoktu Mark için. O heriften oldu olası nefret ediyordu!

...

Jungkook köşedeki kavanozdan bir avuç solucan çıkartarak, her'şeyi olan Yeontan'ın önüne koydu.

Daha bebekken almıştı Yeontan'ı bir baykuş evde yaşayamaz diye birşey Jungkook için geçerli değildi. Çünkü aralarında öyle bir bağ vardı ki baykuşu ile bu bağı kimse alt üst edemezdi.

Jungkook yirmi iki yaşındaydı. Hayatta daha fazla kalmasının nedeni bu önündeki baykuşudu.

Yeontan solucanları tek tek yerken, Jungkook yüzündeki tebessüm ile her'şeyini izliyordu.

"Oğlum benim."

Jungkook eğilip, yeontan'ın kafasına bir öpücük kondurduğu an kapının gür bir sesle açılması ile bakışları anında koyulaşı.

"Bu gün seni öldüreceğim Jungkook!"

Mark cebinden silahını çıkardığı an Yeontan olayı anlamış olacak ki yemeği bırakmış, Jungkook'un omuzuna konmuştu. Sertçe Marka bakıyordu Yeontan.

"Ne saçmalıyorsun sen? Buraya öylece gelip, beni bir silah ile korkutacağını mı?"

"Kes sesini Jungkook!"

"Ne oldu gerçekler ağır geldi herhalde?"

Jungkook oldukça kendinden emin duruyordu ama aynı şey Mark için geçerli değildi. Öfkesi öyle bir gözünü kör etmişti ki şuan Jungkook'u öldürmek istiyordu.

"Bana bak Jeon! Senin o siktiğim ailen yüzünden kardeşim ve benim hayatım bitti. "

Jungkook sırıtarak, omuz silkti. Çokta umrunda değildi bu söyledikleri.

"Eee yani? Yıllar önce olan olayları neden tekrar tekrar açıyorsun?"

Mark silahın emniyetini açarak, tetiği çekti.

"Çünkü senden nefret ediyorum Jeon Jungkook! Senin bu dünyada yaşamaya hakkın yok!"

Mark tam ateş edecekken, Yeontan kanatlarını açmış, Mark'ın etrafında uçuşuyor, bir yandanda ısırıyordu. Bu işlemi sadece korkutmak için yapıyordu.

Mark korkuyla bağırırken, elinden ne ara silah yere düştü farkedemedi. Jungkook silahı yerden alarak, ıslık çaldığında, Yeontan Jungkook'dan gelen komut ile geri çekilerek, lambanın üzerine kondu.

"Geri geleceğim JEON JUNGKOOK! Bu gelişim daha farklı olacak!"

...

Yeontan kanat çırparak Jungkook'un koluna konduğunda, Jungkook gülümseyerek, oğluna küçük bir öpücük kondurdu.

Yeontan Jungkook'un bu hayattaki tek güzel şeyiydi.

"Aferim oğlum. Seninle gurur duyuyorum."

...

Bölüm sonu.

DARK / JİKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin