Ulan Ben Bu Sabah Niye Uyandım

4.6K 386 197
                                    

Bir gün boyunca anneme gerek yol yapmış gerek yalvarmış yine de almıştım o izni. Sonra da arkadaşımda kalacağımı söylemiştim, çünkü maç yine çok geçteydi ve anneme daha erken bir saat vermiştim. Ulan kaç yaşında adamım hala yalvarıyorum ya.

Görenin üstüme yapıştığını sancağı bol sweati üstüme geçirip altıma bu sefer siyah bir eşofman giydim. Aslında basketbol şortunu denemiştim ama hava soğuk olduğu için eşofmana geri döndüm. Kız üşürse diye sweatin altından belime siyah hırkamı bağladım ve saçlarıma düzgün bir şekil verip evden çıktım.

Rahat biri olduğum için hazırlanırken çok kasmıyordum, bu yüzden kız düşüremiyorum sanırım lan.

Kulaklığımın kablosunu parmağıma sarıp oynarken bomboş yolda çalan şarkıyı mırıldanıyordum. Hava soğuk olduğu için her nefes verişimde içimdeki dumanı dışarı çıkarıyor gibi hissediyordum ve acayip hoşuma gidiyordu bu durum.

Evden erken çıktığım için bir kaç saat bomboş takıldım, maç saati ufaktan yaklaşmaya başlayınca Melisin attığı konuma doğru yürümeye başladım, motorum olsa fena şeklim olurdu ama ne yazık ki ehliyetsiz bir velettim.

Eve yaklaştığım sırada aşağıda olduğuma dair mesaj atıp beklemeye başladım. Bir kaç dakika daha bekleyip aşağı inen kızı süzdüm. Normalden daha değişik görünüyordu, açıkçası bu hali pekte hoşuma gitmemişti. Kızlarda doğallığı daha tatlı bulurdum her zaman ama şimdi yaşından daha büyük gösteren makyajı ve giyinişi yanında kendimi sorgulamamı sağlamıştı. Biraz daha mı özenli giyinmeliydim acaba? Neden yetersiz hissetmiştim ki şimdi.

Rahatsız edici düşüncelerimden zorda olsa kurtulup kafamı iki yana salladım ve gülümseyerek yürümeye devam ettim. Yürürken sohbet arasında söylenip durmuştu, kesinlikle keşke motorum olsaydı. Yüzüm istemeden de olsa asılıyordu, ellerimi cebime sokup bedenimi kastım. En azından istediği maça götürüyordum değil mi?

Geçen seferki sesler kulağıma dolunca asık suratıma bir gülümseme yerleşti, hayvan herifler yine öküz gibi ses çıkarıyorlardı. Gülümsemeyi bozmamaya karar verip yolu göstererek sahaya doğru girdim. Üstümdeki formaya sahip insanların oturduğu tarafa gidip bir yere oturarak Melisinde yerleşmesini izledim. Gözleri etrafta turlayıp duruyordu, basketbolu bu kadar sevdiğini bilmiyordum.

Gözlerimle etrafta Furkanı arıyordum ama bulamamıştım. Telefonumu çıkarıp mesaj atacakken gözüme takılan şeyle kaşlarım havalandı, o da mı kız arkadaşını davet etmişti yoksa? Furkanla gülüşerek konuşuyorlardı ve kızın üstünde de formadan vardı. Ama Furkanın forması bendeydi, kıza özel yaptırmış olamazdı değil mi? Ayaklarım benden habersiz yere sert sert vurmaya başlamışken dudaklarımı kemiriyordum.

Birkaç dakika daha izlemeye devam ettim. Tam hırsla kafamı çevirecektim ki takımdan başka biri gelip kızı öpmeye başladı. Yaptığım tüm gergin hareketleri bıraktım ve yüz hatlarım yumuşayıp rahat bir gülümseme belirdi. Demek başka birinin kız arkadaşıydı, ve Furkanla sadece arkadaşlardı.

Ve bu beni rahatlamıştı.

Bu beni niye bu kadar germiş ve bu denli rahatlamıştı?

Gözümü Furkandan ayırmazken sonunda göz göze gelmemizle bana göz kırpıp gülümsedi, aynı şekilde ben de karşılık verdim ve formayı tutup kaldırdım. Eğer yanında olsam duyabileceğim kıkırtısını sadece görmekle yetindim.

Maç başladığında oyuna çok odaklanamamış aksi gibi oyun boyu Furkana odaklanmıştım. İlk yarı yanımdaki kız dahil olmak üzere herkesin Furkana tezahüratlarını dinlemiş ben ağzımı bir saniye bile açamamıştım. Araya girdiklerinde skor tablosuna bakıp kaşlarımı çattım ve ayaklandım. Neden bu kadar geridelerdi ki? O takımda Furkan yok muydu, şuana kadar beş kere yenmeleri gerekiyordu.

Balım | bxbOù les histoires vivent. Découvrez maintenant