34.Bölüm "Kavuşmak."

16K 820 366
                                    

"Huzurun beden bulmuş halisin sevgilim."

SINIR 145 VOTE 150 YORUM.

Voteler düştü.
O kadar emek verip yazıyorum yine de sınırı geçilmemesihalde tekrar bölüm atıyorum sizin için. Lütfen emeğimin karşılığını vermeye çalışın.

ALEDA KESKİN

"Şş" yanıma gelip oturan Barış bana sıkıca sarıldığında bende ona sıkıca sarıldım. Göğsünde ağlamaya devam ederken annemden ilk defa ayrı kaldığımın acısını içimde yaşıyordum.

Ona ilk defa karşı gelmiştim.
İlk defa onu üzecek bir harekette bulunup evi terketmiştim.

Oysa beni biraz olsa anlayıp beni buradan göndermek zorunda bırakmasa bunları yaşamazdık. Üzülmememi istiyordu ama böyle yaparlar beni daha çok üzüyordu bunun farkında değildi.

Saçlarımı okşayan elle kendime gelip geri çekildim. Atelli koluna bakıp Barışın gözlerinin içine baktım.
"Ne oldu bana anlatacak mısın?" dediğinde göz yaşlarımı silip ona baktım.

"Bunu da başıma kalkmazsın dimi?" dediğimde kafasını eydi ve yerinden kalkıp gideceği zaman elimle onu durdurdum.

Sinirimi ondan çıkarmamam gerekiyordu.
"Öyle demek istemedim sinirle söyledim. Annemle kavga ettik. Beni İzmire gönderecekmiş hemde benden habersiz. " dediklerimle beraber bana şokla baktı.

Kaşını kaldırıp olayı anlamaya çalıştı.
Islak peçeteyle gözlerimi bir kez daha sildim.

"Sen neden gitmedin?" korktuğum soruyu bana sorduğunu duyduğumda yutkundum ve yerimde dikleştim.
Ne diyecektim?

Kafamı kaldırdım ve karşımda dalgalanan 2 çift mavi göze takıldım.
Gözlerinde gördüğüm, umut, bekleyiş boğazımı düğüm düğüm ederken kalbimin atışlarını düzensizleştirmişti.

Dudaklarımın arasında çıkacak o sözleri sabırsızca beklerken daha fazla onu bekletmeden konuşmaya başladım.

"Çünkü gitmek istemedim. Sen kaza da yaralandıktan sonra söz verdim gitmeyeceğim diye."
Başka sözler de verdim.

"Bu mu?" sesinde duyduğum son umut kırıntısı ile bakışlarımı yere çevirdim. Sanki onu affetiğimi, ikinci bir şans verdiğimi söylesem beni vuracaklarmış gibiydi. Bir türlü ağzımdan çıkaramıyordum.

Bunu engelleyen gururum muydu yoksa kırılan kalbim veya ruhum muydu?

Kafamı kaldırdım.
"Annemle aslında sadece İzmir için kavga etmedik. Senin yüzünden de kavga ettik." Hadi Aleda yapabilirsin.
Söyle artık.

Kafasını iki yana merakla salladı ve kaşlarını sertçe çattı. "Neden, hastanede benim yanımda kaldın diye mi?" titrek bir nefes aldım ve aklımda kurduğum cümlelerle hazır olduğum da konuştum.

Çok zordu.
Yaşamayan bilmezdi.

"Çünkü sana ikinci bir şansı vereceğim. Bunu anneme söylediğimde kavga ettik bu yüzden burdayım. " kısa bir şekilde olayı özetlediğimde çatık Kaşları eski haline gelmiş felç geçirmiş gibi koltukta bana bakarak öylece kalmıştı.

Ne diyeceğini merakla beklerken o hareket etmeden öylece kalmaya devam etti.
Korkarak ayağa kalktığımda omzuna dokundum ama tepki vermedim.

Korkuyla ve aceleyle mutfağa koşar adımlarla gidip su doldurdum.

Allahım adam kalpten gitti.!

Hemen Barışın yanına gelip suyu ağzına tuttuğumda bir kaç yudum aldığını gördüm. Bardağı masaya koyduğumda elimi yüzüne koydum ve konuştum.

KOYU PIRLANTA (TAMAMLANDI.) Where stories live. Discover now