N I N E T E E N

6.4K 674 1.3K
                                    

Jisung

Felix yine Felix'liğini yapıp buluşma için gün hazırlamış ama hiçbir şekilde yiyecek hazırlamamıştı.

Her seferinde beleşe getirmek için gelmeden önce bize aldırır dururdu, bu sefer piyango Minho ile bana patladığı için Minho gelip beni alacaktı.

Aslında ikimizin bir kaç saat daha önce buluşup beraber vakit geçireceği fikri hoşuma gidiyordu, onunla daha çok vakit geçirmek için her şeyi yapabilirdim.

Minho'ya olan duygularıma sonunda bir isim koyabilmiştim, ondan hoşlanıyordum işte bu çok belliydi. Onun yanında heyecanlanıyor, onun yanında kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Tek teması ile nefesim kesiliyor, bütün kitaplar bunun aşk olduğunu söylerken daha fazla uzatmaya gerek yoktu, ya da Minho alerjim vardı bu yüzden onun yanında kalbim sıkışıyordu. Ona aşık olmayı tercih ederim.

Üstüme basit bir şeyler giyerek saçımı düzeltmek için aynanın önüne geçtim, telefonumun çalması ile koşarak evin içinde telefonumu aradım, bir oraya bir buraya koşuyordum. Aniden telefon sesinin aslında benden geldiğini fark ettim, ay telefonu mu yedim?

Elimi cebime attığımda sonunda telefonu bulmuştum, büyük bir heyecanla telefonu açarken Minho'nun sesi ile içimi tuhaf bir his basmıştı, ya çişim geldi ya aşık oldum.

"Jisung?"

"Sana da selam Minho."

"Selam! Ya telefonu geç açınca ne bileyim annen falan açtı sandım, paranoyak oldum iyice."

"Annem açsa ne olacak? Arkadaşımsın sonuçta."

"Haklısın," dedi ama ses tonundaki düşük enerjiyi hissetmiştim, bir yanım duygularınız karşılıklı diyip duruyordu. "Ben kapıda seni bekliyorum onu diyecektim, çabuk gel çünkü seni çok özledim!"

"Geliyorum." dedim gülümseyerek telefonu kapatırken, sevgili değildik ama sanki sevgili gibi hissediyordum. Minho diğer arkadaşlarına baktığı gibi bakmıyordu bana, sanki onun için en önemli şeymişim gibi bakıyordu.

Jeongin bana bunları dediğinde başta ihtimal vermemiştim, o harika biriydi benden hoşlanacağını düşünmüyordum bile ama gruptaki konuşmalar da bile bazen belli ediyordu.

Tam asansöre binecekken ev terliği hatta kedili terliklerim ile çıktığımı fark ettim, alnıma vurarak ayakkabımı giyerek tekrar asansöre döndüm. Umarım kafamı falan evde unutmam.

Aşağı indiğimde Minho'nun arabaya yaslanmış beni beklediğini gördüm, o hem çok güzel hem çok yakışıklıydı, sanki bütün güzelliklerinin birleşimi gibiydi.

Kalbim gün geçtikçe ona daha çok eziliyordu, onu daha çok gördükçe daha çok bağlanıyordum.

"Bebek numara komşum!" diye el salladığında gülerek yanına gittim.

"Günaydın!" dedim gülümseyerek.

"Günaydın." dedi gülümseyerek saçımı karıştırırken.

"Minho daha yeni yapmıştım!"

"Düzeltirim ben merak etme." dedi gülümseyerek elini saçlarımda gezdirip saçımı düzeltirken, bakışlarımı ona çektiğim de yüzünün çok yakınımda olduğunu fark ettim, kalbim yerinden çıkacak gibi atarken o da bakışlarını bana döndürmüştü, nefesim kesilmiş gibi ona bakarken en sonunda telefonumun çalması ile geri çekilmişti. Bana olan bakışları yüzünden resmen şuracıkta bayılacağım!

Numara Komşusu•Minsung✔️Место, где живут истории. Откройте их для себя