|24|

34 23 1
                                    

İyi Okumalar!❤️

İç çekip arkamı döndüm.
Arabanın motorunu çalıştırıp evin önünden yıldız gibi kayarken yanaklarım alev alev yanıyordu.Elimi yüzüme yelpaze gibi sallayıp ateşin sönmesini umdum.Tek yaptığım boş yola bakıp şapşal şapşal gülümsemekti.
Sonra zihnimi sarsan şeyle dondum.
Bu gece yarısı büyükannemle ormanda buluşmam gerekiyordu.
Ve bunu Stefan'ın şüphesini çekmeden halletmeliydim.
Yüzümdeki gülümseme sönerken kafamda planımı oluşturmaya başladım...

***
Tırnaklarımı avucumun içine sertçe batırırken hala düşünüyordum.
Eve geri gitme gibi bir şansım yoktu.Herkes beni okulda sanıyordu.
Zihnimde akşam evden dışarı çıkmamı kolaylaştırıcak birşey arıyordum.
Bir arkadaşımla gitme olasılığım yoktu.Bu şehirde Jake ve Aissa'da başka arkadaşım yoktu çünkü.Onlarla da dışarı çıkma ihtimalim imkansızdı.
Tek çarem vardı ya hemen bir arkadaş edinecektim.Ya da birini kandıracaktım.Tekniken ikisi de aynı amaca hizmet ediyordu.
İç çektim.Bu iş gitgide zorlaştırıyordu.
Birden marketi görünce motoru durdurdum.
Birşeyler yesem iyi olacaktı.Sonsuza kadar arabada kalamazdım.
Arabadan sarsak adımlarla inip market kapısından geçtim.Büyük, düzenli raflar arasında gezerken dudaklarımı birbirine bastırmış hala bir çare arıyordum.

Küçük bir meyve suyu alıp çikolataların olduğu reyona ilerledim.Yanından geçtiğim yaşlı kadına çarpınca anlamadığım bir dilde yavaş yavaş söylendi.Sanırım turisti.

Çantamın askısını omzumdan düşmesin diye sıkılaştırıp ilerlemeye devam ettim.Bir yolu yoktu.
Stefan'ı asla kandıramıyacaktım.Evden çıkmamı kolaylaştırıcak hiçbir bahane yoktu.
Saatler önceki öz güvenim uçup giderken iki reyon arasında kalmış üzgün gözlerle etrafımı izliyordum.
İnsanlar etrafımda süzülerek geçiyordu.Daha meraklı olanları bir kaç saniye yüzüme bakıp yine işlerine dönüyorlardı.
Sessizce onlar gibi olmayı diledim.Keşke bende sırf gidecek başka yerim yok diye değilde haftalık alışverişim için markete gelseydim.
Hala etrafı izlerken birşey farkettim.
Benden bir kaç yaş küçük genç bir oğlandı.
Çelimsiz dar açılı omuzları, joleyle geriye doğru yatırılmış düz saçları, küçük çukur siyah gözleri vardı.
Geniş uzun tezgahın arkasında bol kırmızı üniformasıyla burada çalıştığını anlamıştım.
Ama benim dikkatimi çeken çocuğun dış görünüşü değildi, aklımda yavaş yavaş bir plan oluşmaya başlamıştı.

Eski okulumda,iki sıra önümde oturan kızın yüzü hafızamı kapladı.Bir keresinde sıra arkadaşıyla bir sohbetlerine tanık olmuştum.Bu yaş grubunda ki erkeklere istediğini yaptırabileceğinden bahsediyordu.Onları etkileyip istediği her şeyi yaptırabilirdi.Bir çok kez onlara aldırdığı pahalı şeylere tanık olmuştum.
O zamanlar bu tavrından hiç hoşlanmamıştım ama durup düşününce o gerçekten de haklıydı.
Her ne kadar yaptığım şey doğru olmasa da onu bir şekilde etkileyip akşam için bir randevu ayarlıyabilirdim.
Belki sinemaya gidebilirdik.Bu bahaneden başka şansım yoktu.Düşüncelerimden utansam da bu sefer şartlar farklıydı.Eminim gerçeği bilse benimle seve seve bir yerlere giderdi.Bu vesileyle bende şüphe çekmeden evden çıkıp gece yarısı işimi halledip evime dönebilirdim.
Arkamı dönüp içinde su şişelerinin bulunduğu camdan yansımama baktım.Akşamdan gözlerim şişse de pek fena gözükmüyordum.Çantamdan hızla elime ilk gelen ruju çıkarıp dudaklarıma yaydım.Stefan'dan kurtulana kadar daha ne kadar alçalacaktım bilmiyordum ama bunu yapmam gerekiyordu.Akşam evden şüphe çekmeden çıkmanın tek yolu buydu.
Önümü dönüp tekrar avıma baktım.
Diğer kızlar bunu nasıl beceriyorlardı? Daha önce hiç tanımadığı ya da kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmediği birine nasıl büyük bir özgüven ve kontrolle yaklaşabiliyorlardı?

⚜KAN KIRMIZI⚜Where stories live. Discover now