4N1K | 12'DEN ÖNCE

Okurlarıma Mektup

Bu mektup, 4N1K, Ölüme Fısıldayan Adam ve Moira Sarmalı hikayelerimi okuyan okurlara ortak mektubumdur ve kişisel facebook adresimden duyurduğum wattpad/hikayelerimi silme düşüncemle ilgili verdiğim son karar ile ilgilidir. Sonuna kadar okursanız mutlu olurum.

Sevgili 4N1K okuru okurkuşar, sevgili Ölüme Fısıldayan Adam'ı okuyan Özgür'ün canavarları, sevgili Moira Sarmalı okuyan Patriam sakinleri... Bu mektubum sizlere... Öncelikle, tahmin edilenin aksine bu kararı vermeye iten sebep, 4N1K ile ilgili gibi gelmiş bazılarına, öncelikle onu açıklayayım; hayır. 3 ay içinde bu kadar geniş bir kitleye ulaşan 4N1K'nın, günden güne sevenlerinin olduğu kadar sevmeyenlerinin de olacağına psikolojimi hazırlamıştım çünkü çoktan. Bu işe ilk başlarken, şu an milyonlarca insanın okuduğu en popüler hikayelerin bile binlerce antisi/sevmeyeni olduğunu görmüştüm. Bunların bir kısmı gerçekten beğenmiyor iken bir kısmı sadece kendini 'ben faklıyım' duvarları içine hapsederek, 'herkesin sevdiğini sevmem' diyerek şartladığı için sevmiyor, bazıları dikkat çekmek için, bazıları ise prim peşinde koştuğu için... Bunları daha en başında biliyordum ve hazırlıklıydım. 3 ayda 2 milyona yaklaştık tık olarak. Aktif olarak 100.000 okurum var. Tutup üç beş kişinin sözlerini mi takacağım? Asla. Ben bu hikayeyi, yalnız ca yalnızca birilerinin gülümsemesinde katkım olsun diye yazıyorum. Siz bana "Moralim bozuktui sayende moralim yerine geldi" dediğinizde benim kalbimde kanat çırpan kuşu size tarif etsem bir... Cidden bir daha asla böyle bir şey yüzünden böyle bir karar vermeyeceğimi anlardınız. Bundan sonra karşılaşmayacak mıyım böylelerle? Karşılaşacağım pek tabi. Dünyada herkesin aynı anda beğendişği tek bir kitap, tek bir film tek bir şarkı gösterin? Yok. Sevmiyorsan izlemez, okumaz ya da dinlemezsin değil mi? Bu o kitabın, o filmin ya da o şarkının kötü olduğunu da göstermez. Zevk denen şey o kadar tartışmasız ki... Bazen kimsenin beğenmediği bir şey sizin kalbinize öyle dokunur ki, seversin yani. Dersin ki, "Seviverdim işte..." 

Olayın 4N1K ile alakalı olmadığını, bütün hikayelerimi silme kararı almayı düşündürecek olay aslında bakarsanız Ölüme Fısıldayan Adam hikayem ile ilgili... Bileniniz bilir. Ölüme Fısıldayan Adam benim kutsalım. Ölüme Fısıldayan Adam benim geceleri ayaklarımı karnıma çekip, sola döndüğümde kafamdaki tilkilerin şarkılarını dinlememden esinlenerek yazdığım bir hikaye. Evet, Özgür Gencay benim kafamdaki tilkilerden biri... Kafamdaki en güzel, en özel tilki.. Ölüme Fısıldayan Adam benim mahzun yanım. Ölüme Fısıldayan Adam benim belki en insani yanım... Dedim ya, beni bu kadar ciddi bir karar almaya itmesinin sebebi, olayın belki de çok büyük olmamasına rağmen, bu hikayeyle ilgili bir olay sebep oldu. Olayı afişe edip, olayı yaşadığım kişileri zan altında bırakmamak adına saklı tutacağım. Ben yapamam... Bana bu kadarı aldırmasına rağmen ben kimse üzülsün canı yansın istemiyorum. 

Şimdi sadece gelelim. Sabah dün yaşadığım sinir harbi üzerine biraz rahatsızlanım. Bedenim, sinirlenmenin etkisine tuhaf tepkiler gösterdi. İşte o zaman dedim kendim "Kızım Büşra, hiç bir şey senin sağlığından önemli değil. Bak... Senin uykundan fedakarlık yapıp yazdığın, ilmek ilmek dokuduğun, yazarken yer yer ağladığın cümlelerine bile uzandılar. Neden çekiyorsun bunu? Bak, sen günde iki film izleyen biriyken son 3 aydır film dahi izleyemiyorsun. Manyak mısın kızım? Sil gitsin. Sil, sessiz sakin hayatına geri dön."  Dedim demesine mantığımla... Ama kalbime mikrofon tuttuğumda, o tek bir şey söyledi. "İhtiyacın var ulan. Ali'ye, Yaprak'a, Barış'a, Gökhan'a, Oğuz'a, Sinan'a... Özgür'e, Yosun'a, Pınar'a, Anıl'a... Lima'ya, Amon'a, Daimon'a, Min'e... En önemlisi okurlarına ihtiyacın var." Evet. İhtiyacım var. O yüzden büyük bir yüreklilik örneğiyle 3 aylık emeğimi silmeye karar vermişken, bunları düşünüp kendimi kandırmaya çalıştım. İhtiyacım var be... Yosun'la birlikte kalbime dolanan saçları kesmeye, onları kıpkısa bırakmaya ihtiyacım var. Özgür ile birlikte ciğelerim patlayana kadar koşmaya ihtiyacım var. Benim, Ali gibi fedakar olmaya, Barış gibi istediğim şeyin peşinden koşmaya ihtiyacım var. Benim Lima gibi mücadeleci olmaya, Amon gibi güçlü olmaya, Daimon gibi umursamaz olmaya ihtiyacım var. Kafamdaki tilkilerin şarkısını sizlerle mırıldanmaya ihtiyacım var. Benim... Size ihtiyacım var. 

Vazgeçiyorum, dönüyorum ve yollarım yine size çıkıyor. Yine buluşun benimle hikayelerimin satır aralarında. Her satır arasında size selamlarımı sıkıştıracağım. Silmiyorum. Silmeyeceğim. Sildiremeyecekler. Ben yuvaya solucan getiren anakuşum. Sizleri solucansız, yuvayı anakuşsuz bırakmayacağım. Size söz veriyorum. 

Sevgilerimle, yazarkuş...