üç: aşık oluyorum, bu çok hoş bir his

201 27 54
                                    

Minhyuk, Changkyun ve Jooheon'un beraber olduklarını biliyordu. Kliniğin önünde Jooheon'un heyecandan bayıldığını ve Changkyun da onu zar zor da olsa taşıyıp götürdüğünü görmüştü. Bilerek yanlarına gidip Jooheon'a yardım etmemişti ki ikili beraber vakit geçirebilsin.

"Ah, yine vefalı arkadaş benim! Joo özürlüsü de anca tıkınsın işte..."

İç çekerek harıl harıl bir şeyler yazan genç hemşireye döndü sonra.

"Ben yandaki kafeye geliyorum Seulgi, hasta gelirse-"

"Ben ilgilenirim." Seulgi sevecen bir şekilde gülümsediğinde Minhyuk göz kırpmıştı ona.

"Çok sağ ol."

Seulgi'ye el salladıktan sonra klinikten çıktı ve yalnızca birkaç dakikalık yürüme mesafesinde olan kafeye ilerledi. İçeri girdiğinde -hâlâ sabah saatleri olduğu için- müşteri sayısının oldukça az olduğunu görmüştü. Bir tane maskeli, açık kahve saçlı genç bir adam vardı yalnızca.

Kasaya ilerleyip kafenin sahibinin, aynı zamanda Jooheon'un abisinin adını seslendi.

"Hoseok hyung! En sevdiğin Minmin'in geldi~"

Sesi etrafta yankılandı fakat geri dönüş alamadı. Garsonlar da yoktu.

"Allah Allah... Herkes nerede?"

Hoseok ile yakın arkadaş olduğu için hiçbir şey düşünmeden 'Yalnızca Personel' yazılı kapıya ilerlediğinde arkasından gelen tatlı ses ile durdu.

"Yerinde olsam oraya girmezdim."

Arkasını yavaşça döndüğünde kafedeki o tek müşteri ile göz göze gelmişti. Merakla ona yaklaştı.

"Neden ki?"

"Çünkü Hoseok hyung orada ve-"

"Aaa, onu tanıyor musun?"

Minhyuk gülümseyerek sorduğunda yabancı gözlerini devirmiş ve yarıda kesilen cümlesini tamamlamıştı.

"Ve sevgilisini şey etmekle meşgul."

Minhyuk duraksadı bir an, az önce girmek üzere olduğu kapıya bir göz attı. Ardından kendisine dikkatle bakan pırıltılı gözlerin sahibini inceledi.

Griye çalan açık kahverengi saçları, beyaz teni ve minicik vücuduyla oldukça sevimli duruyordu yüzündeki maskeye rağmen. Minhyuk bir anda çırpınan kalbinin üstüne elini bastırdı kaşlarını çatarken.

"Hop, hayırdır birader? Kihyun'uma ihanet edemezsin. Sen ondan başkasını sevemezsin kardeşim."

Minhyuk başını hafifçe eğip kalbine doğru fısıldamıştı ama hâlâ onu dikkatle izleyen müşteri duymuştu onu.

"Sen Yoo Kihyun'u mu seviyorsun?"

Kendisine yöneltilen soruya karşılık mutlulukla gülümsedi Minhyuk ve bir sandalye çekip bu yabancının karşısına oturdu.

"Dört yıl önce kuruldu ya grup, çıkış yaptıklarından birkaç gün sonra tesadüfen ilk şarkılarına denk geldim. Şarkıyı dinlerken Kihyun'un sesi çok dikkatimi çekti ve yemin ederim, o saniyeden sonra yaşamak için gerçek gayemi buldum."

Bunları öyle mutluluk ve gururla anlatıyordu ki Minhyuk, onu dinleyen yabancı bile mutlu olmuştu. Merak etti hikayenin devamını.

"Peki neydi o gaye?"

"Kihyun'un milyarlarca yıldız barındırdığı galaksilerine bir kere bakabilmek, gerçek hayatta."

Bunları duyduğu an nefesi kesildi yabancının, Minhyuk bunu fark etmedi ve devam etti.

tokyo // jookyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin