4

6.4K 845 457
                                    

13 yıl sonra

Genç adam işten çıkarken markete uğraması gerektiğini kendine tekrar hatırlattı. Direksiyonunu ezberlediği yollara çevirirken hep gittiği marketin önünde durdu. Marketten iki paket kedi maması alıp arabasını eve doğru sürdü.

Genç adam büyükbabasını ölümünün üstünden tam 3 yıl geçtiğine hala inanamıyordu. İnanmak istemiyordu. Büyükbabasının ölümüyle bir şeyleri sorgulamaya başlamıştı. Minho bu kadar uzun süredir nasıl yaşıyordu? Yaşasa bile nasıl hiç yaşlanmıyordu? 20 yaşına kadar yaşayan kediler duymuştu ama onlar yaşlıydı Minho ise hala ilk günki gibi bembeyaz tüyleriyle göz alıcıydı. Genç adam bunları büyükbabasının ölümüyle sorgulamaya başlamıştı ama bir yandan da sorgulamak istemiyordu. Minho hep yanında kalsın asla yaşlanmasın ve ölmesin istiyordu. Belki de o yüzden şu zamana kadar hiç sorgulamamıştı.

Düşünceleriyle boğuşurken çoktan eve varmıştı genç. Arabasından inip eve adımladı. 23 yaşına gelmiş ama daha hayatında kimseden hoşlanmamıştı. Gençliği tam bir fiyaskoydu zaten. Ortaokulda arkadaş edinememiş lise de ise daha kötüsü zorbalığa uğramıştı ama Hyunjin ile sıkı bir arkadaşlık kurmuştu. Sosyal bir ortam edinemediğinden derslere yoğunlaşmış üniversiteyi de hızla bitirip veteriner olmuştu. Başka bir iş yapamazdı zaten.

Anahtarı deliğe sokup yavaşça kapıyı açtı. Bugün Yeontan ile olan randevusu iptal olmuş onun için eve erken gelmişti. Mutfakta olan tıkırtıları duyduğunda irkildi. Eline askılıkta duran şemsiyeyi alıp mutfağa doğru şüpheli adımlarla ilerledi genç adam.

Mutfakta bir adam görünce şemsiyeyi kafasına indirdi. Uzun boylu oğlan bayılırken genç adam yüzüne baktı. Vay canına demişti içinden. Bu bir hırsız için fazla masum bir yüz...

Genç adam bu sefer adamın vücudunu süzdü. Bembeyaz tüllü bir kazak vardı üstünde altında da yine bembeyaz bir pantolon. Bir de masum yüzüyle birleşince hırsız değil de peri gibi duruyordu.

Mutfağa doğru göz attığında tepside hazırlanmış kahvaltılıkları gördü. Bu adam kendisini tanıyor muydu? Niye kahvaltı hazırlamıştı? Eve nasıl girmişti? Genç adamın kafasındaki sorular aklını karıştırıyordu. Adamın kötü bir niyeti olmayabilirdi ama niye evine girmişti?

Bunları adam ayılınca sormaya karar verdi. Kötü bir niyetinin olduğunu düşünmüyordu. Yine de ne olur olmaz diye elinden şemsiyeyi ayırmıyordu.

Yarım saat sonra uzun boylu genç gözlerini açtı. Koltukta oturan genci görünce gülümsedi. Genç adam gülümsemesinden tırsmıştı. Şemsiyeyi tekrar adama doğru doğrulttu.

" Kimsin sen sapık falan mı ? Niye evime izinsiz giriyorsun?"

Uzun genç bilmiş bakışlarla gence baktı. Önceden ne söylediğini anlamazdı. Onun ne düşündüğünü de anlamazdı. Şimdi onu görüyor, anlıyor ve ona şemsiye doğrultuyordu. Biraz korkutsa ne olurdu?

" Sen benim sahibimsin."

Genç olanın gözleri faltaşı gibi açıldı. Bu çocuk cidden sapığın teki olmalıydı.

" N-ne diyorsun sen? Tanrı aşkına benimle dalga mı geçiyorsun?"

Uzun olan kahkaha attı. Doğru ya böyle derse ona inanırdı.

" Ben Minho."

Genç adam şok olmuştu. Şemsiye yavaşça elinden düştü. Mümkün olabilir miydi?

Dileği gerçekleşmiş miydi ?

------------------------------------------------------------------------

11 yıl önce

Küçük çocuk pastayı üflemeden önce kucağındaki kediye baktı. O yanında olduğu için mutluydu ama kediler kısa ömürlülerdi. Bunu annesi söylemişti. Ama çocuk Minho hiç gitmesin istiyordu. Keşke Minho bir insan olsaydı. Öyle de sever miydi küçüğü?

' Minho ve büyükbabam hep yanımda olsun '

Ve mumları üfledi küçük çocuk.


------------------------------------------------------------------------



Aha yaptım sonunda insan kldsnc ne bekledik beğğ

cat [minsung]Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt