7:7

1.8K 112 442
                                    

YN: 🔞🔞

—————

Jeno bir an duraksayıp düşünür gibi yaptı. Hızlanmalı mıydı ki?

Anlık bir sırıtmayla Renjun'i serbest bıraktı, biraz gerileyip üstündeki siyah gömleğin düğmelerini açmaya başladı. Her bir düğme açıldığında Renjun titriyor ve alt dudağını dişliyordu iştahla. Babacığının mükemmel, yapılı vücudu ve hafiften esmer teni kesinlikle baş döndürücü duruyordu. Ondan gelen yasemin kokusuna bayılmıştı bir de.

Jeno, gömleğinin ardından pantolonundan da kurtuldu ve birkaç saniyeliğine ayağa kalkıp yatağın hemen yanındaki komidinin üst çekmecesini açtı. İçinden bir kutu kayganlaştırıcı çıkardığında kediciğinin miyavlarcasına inlemesine şahit olmuş, bu da zaten zonklayan penisine sıcak dalgalar göndermişti.

Yatağa geri oturduktan sonra Renjun'in ince belini kavrayıp yüzüstü çevirdi onu.

"Babacığına tatlı poponu sunmak ister misin?"
(YN: Ve tüm ciddiyet poff... Elveda güzel popiş uwu)

"E-evet, evet, isterim babacığım. Seni hissetmek isti- Mhmm!"

Kalçasına bir şaplak daha inmesi ile inleyip vücudunu gererken Renjun, cümlesi yarıda kesildi.

"Şuna bak, nasıl tatlı bir kedisin sen böyle. Yalnızca benim için böyle kıvranıp miyavladığını görmek gurur okşayıcı. Koca üniversitenin gözde öğrencilerinden biri olan, güzeller güzeli balet Renjun..."

Renjun, Jeno'nun samimi ve derin sesiyle utanmıştı. Isınan yanaklarını saklamak için yüzünü yastığa gömerken havaya diktiği kalçalarını salladı yavaşça.

"Dediklerimi cevapsız mı bırakıyorsun, bebeğim?" Jeno tehditkâr bir ses tonuyla fısıldadığında bu, Renjun için bardağı taşıran son damla olmuştu. Başını kaldırıp biraz yana çevirerek hâlâ kalçalarıyla oyalanan uzun, kaslı bedene baktı çatık kaşlarla.

"Beni becermeni istiyorum babacığım, lütfen. Bunu gerçekten çok istiyorum."

Jeno, aldığı cevaptan tatmin olmayınca Renjun göz teması kurdu onunla. Minik dilini, pespembe kesilmiş dudaklarında gezdirirken ela gözleri şehvetle parlıyordu.

"Beni alıp altında saatlerce çiğneyip domine et, sana nasıl tapacağımı bana öğret~ Kediciğinin doldurulmaya ihtiyacı var babacık, yalvarıyorum!"

Jeno kısa süreliğine hayrete düşmüştü, bir küfür savurup anlık bocalamayla kendi iç çamaşırını çıkardı. Uzun, kalın penis sonunda serbest kaldığında Renjun resmen aç bir kedi gibi mırıldanmıştı.

"Hepsini içimde istiyorum~ Lütfen babacığım, beni doldur!"

"Aah, deli ediyorsun beni Renjun. Seni öyle bir sikeceğim ki konuşmayı geç, nefes almayı unutacaksın. Unutamayacağın tek şey o tatlı, sapık dudaklarından inleyerek dökülen adım olacak."
(YN: Renjun sanki adını biliyor hıh)

Jeno, Renjun'in böyle azgın hâllerini ilk defa görüyordu. Bu Renjun'in ilki olacaktı, buna rağmen böyle şehvetli konuşması Jeno'yu şüpheye düşürüyordu acaba daha önceden de başkalarına miyavladı mı, diye. Yine de buna çok takılmayıp kayganlaştırıcı kutusunun kapağını açtı, bol miktarda aldı tatlı kokulu kremden, penisine uzun uzun yaydı.

Renjun'in sabırsız iniltileri giderek yükselirken Jeno, parmaklarına da bolca sıktığı kayganlaştırıcıyla ilgileniyordu. Kısa süre içinde işaret parmağı, minik deliğin içini deşmeye başlamıştı bile. Yanına ikincisi de eklendiğinde gözleri acıdan dolu dolu olmuştu Renjun'in. Ses çıkarmamaya çalışarak acıya katlanabilmeyi denedi birkaç dakika boyunca ama en sonunda dayanamamış ve hıçkırmaya başlamıştı.

sümbül kokulu // noren ✔️Donde viven las historias. Descúbrelo ahora