Bölüm 7.

5.4K 543 682
                                    

Dazai, Kunikida'dan aldığı mesajın ardından Chuuya'ya bir şey belli etmeyerek 10 dakika içinde yemeğini yemiş ve kalkmıştı. Chuuya hâlâ yemeye devam ederken ismini bile bilmediği bu adamın onu birden bırakıp gitmesine biraz alınmıştı. Fakat Dazai'nin yanından ayrılmadan önce ona söylediği cümle kafasında dolanıyordu.

" Bir sonraki görüşmemiz bu kadar kısa olmayacak, hatta sen kısa olmasını istemeyeceksin. Görüşmek üzere, Chuuya. "

Chuuya son lokmayı da aldıktan sonra Dazai'nin masaya bıraktığı şapkasını alarak kafasına geçirdi. Hesap ödendiği için sadece ellerini cebine sokup restorandan ayrılırken düşünceliydi.

Uzun zamandır kimse beni dinlememişti.

.
.
.
Dazai bulduğu ilk taksiye atlayarak binaya varmıştı. Üç katı hızlı bir şekilde çıktıktan sonra herkesin toplandığı geniş odaya girdi. Ranpo ve Yosano koltukta oturmuş önlerindeki kitabı karıştırıyor, diğerleri ise masaya eğilerek onları dikkatle inceliyordu.

" Bu kitaba güvenebilir miyiz? "

Kenji'nin sesi duyulmuştu. Ardından Atsushi ona cevap verme gereği duymuştu.

" Elimiz kolumuz bu denli bağlı iken Akunaki ile ilgili uzun zaman sonra karşımıza çıkan ilk kaynağı elimizin tersiyle öylece itemeyiz."

" Yani güvenmek zorunda mıyız? Ama her şeyin mahvolma ihtimali de va-- "

" Ne oluyor? "

Dazai kalabalığa doğru seslendikten sonra yanlarına doğru ilerledi. Önlerindeki büyük kitaba doğru eğilirken Kunikida özet geçmeye koyulmuştu bile.

" Fukuzawa sensei bize bu kitabı getirdi. Bu kitabı dün sabaha karşı evinin önünde bulmuş. Bize incelememiz için verdi. "

Dazai yorum yapmadan önce kitabı incelemenin faydası olabileceğini düşünerek koltuğa oturdu ve önüne çekti. Eski, az yapraklı ve isimsiz bir kitaptı.
Sayfaları çevirirken Akunaki ile ilgili okuduğu şeyler onun da kafasını karıştırmıştı.

Akunaki tanrıların savaştığı gün gökten düşen üç adet yağmur damlasının düştüğü üç kişidedir.

Bu kişiler dokunduğu kişinin ömrünü her dokunuşunda bir yıl azaltır. Ve eğer yeteneğinin farkına varırsa bir hafta sonra ölür.

Eğer bu üç kişi çoğalırsa Akunaki çocuklarına da geçer.

Tanrıların savaşırken hissettiği bencillik duygusunun karşıtı olan sevgi Akunaki yeteneğini zayıflatır. Akunaki yeteneklisi sevgi gördükçe ve sevgi hissettikçe iki dokunuşundan biri etkisiz olur.

Fakat Akunaki'yi yok etmek için tek çare sevgi değildir.

Kişiden Akunaki yeteneğini kaldırmanın tek yolu ... dağ.na.. ıp.. nrının..söz..gec..2:45..öldür..

Tarih : 1758

Dazai yazılan her şeyi büyük bir dikkatle okuduktan sonra son cümlenin neredeyse görünmeyecek kadar aşınmış olmasına sinirlenmişti. O cümle bu kuruluşun hedefine ulaşması için anahtar olabilirdi. Nereden, nasıl geldiği bilinmeyen bu kitaba inanmanın iyi bir seçenek olup olmadığını da kestiremedi. Dirseklerini masaya, ellerini çenesinin altına koyup düşünmeye koyulurken Ranpo söze girdi.

" Kitabın gelme şekli bizi şüphelendirse de, eğer birileri bizi kandırmak isteseydi tüm cümleler açık seçik şekilde yazılırdı. Fakat bu kitabın eski olduğu çok belli. Gerçekçi görünüyor. Sence, Dazai-san? "

" Güvenilir olup olmadığı konusunda kararsız kalsam da şu an bu yazılanlara inanmak dışında yapacağımız bir şey yok. Her şeyi yine eskisi gibi yapmaya devam edeceğiz. Bunun dışındaki ilk hedefimiz kitabı kimin Fukuzawa sensei'nin kapısının önüne bırakmış olduğunu bulmak. Getiren kişiden kitabın güvenilir olup olmadığını anlayabiliriz. İkinci hedefimiz de ne olur ne olmaz silinen cümleyi bulmaya çalışmak. "

" Ama bunu nasıl yapacağız? Az önce incelerken neredeyse kör oluyordum. "

Bu cümlenin sahibi Atsushi'ydi.

Dazai çok beklemeden cevabı verdi.

" Burada bir amaç uğruna çalıştığını ve bir dedektif olduğunu unutma, Atsushi-kun. Gerekirse tek gözümüzü kaybedecek fakat bu insanları bu iğrenç zulümden kurtaracağız. "

Bunun üzerine herkes kafa sallamış ve sessizliğe bürünmüştü. Dazai oturduğu yerden kalkarak çıkışa doğru ilerlerken konuştu.

" Şimdi gidip dinleneceğim. Yarın için ilgilenmem ve güvenini kazanmam gereken biri var, biliyorsunuz. "

Dazai çıkış kapısına doğru ilerlerken Atsushi'nin kendine seslendiğini duymuştu.

" Dazai-san! "

Durup arkasına döndükten sonra Atsushi'nin heyecanlı suratına baktı.

" Şey, bugün kitaptaki eksik cümleyi çıkarmak için uğraşacağım fakat yarın Akutagawa'nın yanına gidebilir miyim? Biliyorsun onunla ilgilenmem gerek yoksa çabucak hastalanıyor.. "

" Akutagawa şu sana takıntılı olan çocuk değil mi? Hani seninleyken sana çöp poşeti muamelesi yapan ama bir günde özleyen? Harbiden garip bir ilişkiniz var. Pekâlâ, hastalanmasın. Git bakalım. "

Dazai omuz silkerek kapıdan çıkarken Atsushi kendi kendine söylenerek yerine döndü.

" Ne var yani, biz böyle seviyoruz? "

Lust [ soukoku ] Where stories live. Discover now