"Hadi ama korkuyor musun yoksa " duydukları ile çenesi kasılan Yiğit elindeki kadehi hırsla duvara fırlattı "Saçmalama Kenan ! basit bir köylü parçası mı beni korkutacak !" Yiğit 'in öfkesi elle tutulur cinstendi. "O zaman korkmadığını ,benim saçmaladığımı kanıtla " Kenan da artık bağırıyordu boş binada yankılanan sesler yine aynı yüzlere çarpıyordu ."Ne demek istiyorsun açık konuş!" "Senin için hiç bir anlam ifade etmeyen köylü parçası ile bir gece geçir o zaman " duydukları ile hiddetlenen Yiğit yerinden kalkarak Kenan ' ın karşısına geçti hırsla ellerini saçlarından geçirdi "Senin ne dediğini kulağın duyuyor mu ? " Dudukları ile dudağının kenarı kıvrılan Kenan "Biliyordum ,biliyordum o kızdan etkilendiğin apaçık meydandaydı ama görünen o ki sen abayı fena halde yakmışsın Azize 'ye ..." sözlerini bitirir bitirmez Yiğit Kenan 'ın yakalarını sertçe kavradı dişlerini sıka sıka konuştu "Yok. öyle bir şey ! anladın mı beni ? " Tebessümü yüzünde genişçe yer edinen Kenan "Hadi ispatla o zaman " sözleri kesindi ."Tamam .tamam Allah'ın cezası dediğin gibi olsun onun benim için hiçbir şey ifade etmediğini göstereceğim sana". Kararlar verilmiş hükümler yazılmıştı ,yazan kalem kurumuş ,yazılan kağıt kaybolmuştu ...bunu bilmeyen acizlerde hep konuşup durmuştu...