"Bu gecenin böyle olmaması gerekiyordu. Bilmem farkında mısın?" Kızın sorusuyla kaşları yavaşça çatıldı. İma ettiği şeyin farkına varmıştı varmasına, ancak acaba kız bunun farkında mı diye düşünmekten alıkoyamadı kendini. Hafifçe boğazını temizleyip başını yerden kaldırdı. Gözlerini, kızın hırçın gözlerine dikti. "Nasıl olması gerekiyordu?" Kızın bakışlarını yakalamak için başını eğmek zorunda kaldı. Derin bir nefes aldı Zeynep, omuzlarını dikleştirip başını yerden kaldırdı. O bunca yıl boşuna beklememişti. Sonunda 'olur' diyeceği insanla kurduğu hayalleri, bu gece bu adamın mahfetmesine asla izni yoktu. "Kimse öğretmedi mi sana? Yanına çekip konuşanda mı olmadı?" Duyduklarıyla kaşının biri hızla havaya kalktı Yaman'ın. Gariptir ki aynı anda dudağı da kıvrıldı. Kızın yersiz öfkesi dudaklarını, yine ve yeniden gösterdiği cesaret kaşını kaldırmıştı havaya. "Oldu." Dedi ardından kıza doğru bir adım attı. "Oldu tabi, ya senin?" Sesi biraz öncesine nazaran daha kısık, daha derinden çıkmıştı bu kez. Üzerine adımlayan koca adamın karşısında küçücük kaldı Zeynep. "Sen öğret." Diye fısıldadı. Söylediği gibi de gözlerini sıkıca kapattı. Kendi kulaklarını bile inanmıyordu söylediklerine. Binlerce kez lanet etti dudaklarına. Nasıl olur da söyleyebilirdi böyle bir şeyi? Duymuş muydu peki? Duymuştu. Bundan sonra olacaklara da, yapacaklarına da karışmayacaktı. Madem bu kız oyun istiyordu, Yaman ona oyunların en büyüğünü verirdi.All Rights Reserved
If you already have an account,
By continuing, you agree to Wattpad's Terms of Service and Privacy Policy."Bu gecenin böyle olmaması gerekiyordu. Bilmem farkında mısın?" Kızın sorusuyla kaşları yavaşça çatıldı. İma ettiği şeyin farkına varmıştı varmasına, ancak acaba kız bunun farkında mı diye düşünmekten alıkoyamadı kendini. Hafifçe boğazını temizleyip başını yerden kaldırdı. Gözlerini, kızın hırçın gözlerine dikti. "Nasıl olması gerekiyordu?" Kızın bakışlarını yakalamak için başını eğmek zorunda kaldı. Derin bir nefes aldı Zeynep, omuzlarını dikleştirip başını yerden kaldırdı. O bunca yıl boşuna beklememişti. Sonunda 'olur' diyeceği insanla kurduğu hayalleri, bu gece bu adamın mahfetmesine asla izni yoktu. "Kimse öğretmedi mi sana? Yanına çekip konuşanda mı olmadı?" Duyduklarıyla kaşının biri hızla havaya kalktı Yaman'ın. Gariptir ki aynı anda dudağı da kıvrıldı. Kızın yersiz öfkesi dudaklarını, yine ve yeniden gösterdiği cesaret kaşını kaldırmıştı havaya. "Oldu." Dedi ardından kıza doğru bir adım attı. "Oldu tabi, ya senin?" Sesi biraz öncesine nazaran daha kısık, daha derinden çıkmıştı bu kez. Üzerine adımlayan koca adamın karşısında küçücük kaldı Zeynep. "Sen öğret." Diye fısıldadı. Söylediği gibi de gözlerini sıkıca kapattı. Kendi kulaklarını bile inanmıyordu söylediklerine. Binlerce kez lanet etti dudaklarına. Nasıl olur da söyleyebilirdi böyle bir şeyi? Duymuş muydu peki? Duymuştu. Bundan sonra olacaklara da, yapacaklarına da karışmayacaktı. Madem bu kız oyun istiyordu, Yaman ona oyunların en büyüğünü verirdi.