Onlarca krallık var burada, yüzlerce soylu aile, binlerce insan ve yüz binlerce canlı. Ne yazık ki hiçbirimizin yeterince güçlü bir vicdanı yok. Hırs mı bu vicdanımızı törpüleyen? Bencillik mi kalplerimizi prangalayan? Neden bu acımasızlık, vurdumduymazlık, bana dokunmayan yılan bin yaşasın deme hâli? Daha güçlü olmak en iyisi olmak için değil mi? Bencilce diğerlerinin yok oluşunu izliyor, bunu kendi yükselişimiz olarak görüyoruz. Ve farkında değiliz tüm bu vicdanımızı, kalbimizi törpüleyen kötü hislerin; evrenimizi nasıl da kuruttuğunun. Doğayı nasıl da yok ettiğinin, birbirimize ne denli eziyet ettiğimizin, ne kadar çok can yaktığımızın farkında değiliz. Bir yerlerde depremler oluyor, bir yerlerde aşırı kuraklık, başka birinde savaş, bir diğerinde zulüm, birinde sel ve taşkın, diğerinde yangın... Biz ne yapıyoruz peki? Sağır mı oluyoruz yardım çığlıklarına, kör mü oluyoruz yapılan zulme, hissetmiyor muyuz açlığı ve susuzluğu? Böyle olmamalı! Hırslarımız vicdanımızla girdiği savaşta kazanan taraf olmamalı. Barış olmalı, birliktelik... Önünde sonunda olacak, burada yeni bir kraliyet kurulacak. Vicdan Kraliyeti.