"Git artık git! Gizlice eve girdiğin yetmiyor, bir de hala bir şeyler için ısrar ediyorsun. Polat abi... Allah aşkına ne sen söyledin, ne ben duydum. Bunu kimsenin duymasını istemiyorum. Bu konu burda bitiyor." Polat abinin gözleri kızarmıştı. Yine sinirlenmişti muhtemelen ama benim yapacak bir şeyim yoktu. Ellerini yumruk yaptığını farkettiğim de olası bir sıkıntıdan ve onun saçma hareketlerini görmek istemediğimden dolayı hemen onu kapıya doğru itip bir şey demesini beklemeden kapıyı üstüne kapatmıştım. "Senin bu 'kimsenin duymasını istemiyorum' dediğin sevda var ya... ben eğer sen evet desen, bütün dünyaya bile duyurmaya hazırım." Tam gideceğim sıra da kapının ardından seslenmesi ile ben de onun duyabileceği ton da tahammülsüz sesimi ona duyurmuştum. "Ben evet demeyeceğim ama!" "Canın sağolsun..." ...