Story cover for İSKOÇYALİ by preminperisi
İSKOÇYALİ
  • Reads 132,527
  • Votes 7,815
  • Parts 15
  • Reads 132,527
  • Votes 7,815
  • Parts 15
Complete, First published Oct 20, 2015
İskoçya... Klanları, klan savaşları, eşsiz doğası ve yakışıklı, güçlü İskoç savaşçıları.
      Ewan Mclean da bunlardan biriydi. ama bir farkla çok yaralıydı, çok öfkeliydi.İntikam için yemin etmişti ve Tanrı biliyor ya hiçbir şey onu bu yoldan döndüremezdi. Babasının ve onca insanın intikamını alacaktı. zeki, nazik ve yumuşak Claire acaba onun içindeki yaraları iyileştirebilecek miydi?
      Klanının güçlenmesi adına cellatla evlenmek için yola çıkmış ama yolu bir vahşi tarafından kesilmişti Claire'in. güçlü ve yakışıklı bir vahşi... Acaba cellatla evlenmek mi daha iyiydi yoksa bu vahşini İskoçyalının peşinden gitmek mi?
      Ewan yıllar önce ettiği yeminle sınanacaktı, Claire ailesi ve geleceğiyle... sahi gelecek bize ne getirecekti?
All Rights Reserved
Sign up to add İSKOÇYALİ to your library and receive updates
or
#12efsane
Content Guidelines
You may also like
Hükmüzan by Mavide0birgun7
21 parts Ongoing
( Kitabın eski adı ıssız) Küçük yaşında arabayla girdiği mahallede bir çocuğun ölümüne sebep olan bir kız ve yıllardır intikam almak için kızın cezaevinden çıkmasını bekleyen bir adamın hikayesi... *** Yorgun adımlarla Ankara'nın ışıklı caddelerine girdiğimde gözlerimi kısarak bakmak zorunda kaldım. Gözlerim karanlığa alıştığı için ışıklara bakmak gözlerimi ağrıtıyordu. Yanımdan geçen birkaç insan omzuma çarptığında kendime gelerek kalmak için pansiyon aramaya başladım. Yoksa bu soğukta üstümde bir hırkayla yaşamam pek kolay olmazdı. Gerçi yaşamak istemiyordum ancak ölmek benim için kurtuluş olurdu. Diğer tarafta babamın ve öldürdüğüm o çocuğun yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyordum. Bir gün gideceğimi biliyordum ama o güne kadar burda kalıp cezamı çekmem gerekiyordu. Girdiğim fazla işlek olmayan ara sokaklarda nereye gideceğimi bilmiyordum. Nerdeyse heryeri unutmuştum. İlerlediğim ara sokakta arada bana kayan bakışları hissetsem de kendi kuruntum olduğuna kendimi inandırmak istiyordum. Hızlı adımlarla ordan uzaklaşmak istediğimde çıkmaz bir sokağa girdiğimi fark etmedim. İçime dolan huzursuzlukla geri dönmek istediğimde ellerinde içki şişeleri ile karşımda duran adamlarla bir adım geri atmak zorunda kaldım. İçimden ettiğim sayısız dualarla bu dünyada ki cezamın bu olmaması için Allah'a yalvardım. Benim gibi kötü bir insan için bile çok ağır olurdu bu. Yüzündeki sırıtmalarını gizlemeden baştan aşağı beni inceleyerek güldüler. "Görüyor musun?" diyerek zar zor ayakta olan adam başıyla beni gösterdi. Diğerinin de ondan bir farkı yoktu ancak o diğerine göre daha ayıktı. "Neyi?" diyerek anlamazca bir bana bir yanında ki adama baktı. "Huriyi" diyerek içki şişesi tuttuğu eliyle beni gösterdi." Cennetten düşmüş" "Hee" diyerek büyük bir aydınlanma yaşayan adam baştan aşağı tekrar
"BERCESTE" 🍁 (Tamamlandı)  by BursaliGelin
41 parts Complete
🍁 -Hey!'dedi sesi atının nal seslerine bulanırken. Gelip tam önümde duraksamış, yorgun hayvan ağır ağır adımlamıştı. Bir doğan misali keskin bakışları sertçe geçti gözlerimden.'Yalnız çıkılmayacak denildi. Nereye gittiğini sanırsın?' -Yetti gayrı! Bana hesap sorup durma be adam! Kim sanırsın sen kendini?' dedim karakterimden beklenmeyecek kadar sert bir tavırla. Hafif çekik gece karası gözleri bana bakarken daha da kısılmıştı. Atına küçük bir adım attırıp atımın burnuna yanaştı. -Demirci Kasım oğlu Akın! Kutlu Kayı obasının beyi Osman Beyin alpi sanırım kendimi. Peki sen?' 'Gökten zembille inip düştün obanın ortasına. Hiçbir şey bilmem dersin, lakin ben bilirim ki bir gizlediğin var. Şimdi söyle bakalım. Asıl sen kendini kim sanırsın hatun? ' -Bildiğim yalnızca ismimdir. Hazan'ım ben. Nereden geldim, nereye gider idim bilmem. 'Sende var git yoluna. Benden size zarar gelmez Akın Alp. ' Kendinden başkasına zararı olmayan bir acizdim ben. Gizlediğim tek şey bu kitabın içine nasıl hapsolduğumdu. İki binli yıllardan bin üç yüz yılına nasıl gelebildiğimdi. Bâst-ı zamanım, tayy-i mekanımdı... Lakin bunları anlatsam ya meczup derlerdi bana veyahut büyücü. Diyemiyordum. Diyemediğim için de böyle çatıyordu bana kaşlarını. Atımın yönü obaya çevrilirken bir hamle ile kesmişti önümü. Ve geceden siyah gözleri beni alev misali yakarken fısıldadı. -Yolumun üstünde durursun Hazan hatun. Lakin bilesin ki ben dört nala giderken tökezlemem. Ne varsa acımaz, ezer geçerim...' 🍁 Hazan & Akın ......................
You may also like
Slide 1 of 10
Hükmüzan cover
maskeli Meftune +18 cover
KARANLIKTA  cover
GEÇMİŞ Mİ GELECEK Mİ? cover
AŞIK CİNİM cover
"BERCESTE" 🍁 (Tamamlandı)  cover
İlk Aşkın Gölgesinde | Tamamlandı cover
Rüya cover
Zoraki Evlilik cover
DİĞER YARIM - "ZOOARFİN" cover

Hükmüzan

21 parts Ongoing

( Kitabın eski adı ıssız) Küçük yaşında arabayla girdiği mahallede bir çocuğun ölümüne sebep olan bir kız ve yıllardır intikam almak için kızın cezaevinden çıkmasını bekleyen bir adamın hikayesi... *** Yorgun adımlarla Ankara'nın ışıklı caddelerine girdiğimde gözlerimi kısarak bakmak zorunda kaldım. Gözlerim karanlığa alıştığı için ışıklara bakmak gözlerimi ağrıtıyordu. Yanımdan geçen birkaç insan omzuma çarptığında kendime gelerek kalmak için pansiyon aramaya başladım. Yoksa bu soğukta üstümde bir hırkayla yaşamam pek kolay olmazdı. Gerçi yaşamak istemiyordum ancak ölmek benim için kurtuluş olurdu. Diğer tarafta babamın ve öldürdüğüm o çocuğun yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyordum. Bir gün gideceğimi biliyordum ama o güne kadar burda kalıp cezamı çekmem gerekiyordu. Girdiğim fazla işlek olmayan ara sokaklarda nereye gideceğimi bilmiyordum. Nerdeyse heryeri unutmuştum. İlerlediğim ara sokakta arada bana kayan bakışları hissetsem de kendi kuruntum olduğuna kendimi inandırmak istiyordum. Hızlı adımlarla ordan uzaklaşmak istediğimde çıkmaz bir sokağa girdiğimi fark etmedim. İçime dolan huzursuzlukla geri dönmek istediğimde ellerinde içki şişeleri ile karşımda duran adamlarla bir adım geri atmak zorunda kaldım. İçimden ettiğim sayısız dualarla bu dünyada ki cezamın bu olmaması için Allah'a yalvardım. Benim gibi kötü bir insan için bile çok ağır olurdu bu. Yüzündeki sırıtmalarını gizlemeden baştan aşağı beni inceleyerek güldüler. "Görüyor musun?" diyerek zar zor ayakta olan adam başıyla beni gösterdi. Diğerinin de ondan bir farkı yoktu ancak o diğerine göre daha ayıktı. "Neyi?" diyerek anlamazca bir bana bir yanında ki adama baktı. "Huriyi" diyerek içki şişesi tuttuğu eliyle beni gösterdi." Cennetten düşmüş" "Hee" diyerek büyük bir aydınlanma yaşayan adam baştan aşağı tekrar