Odanın ortasında bir sağa bir sola volta atıp duruyordum. Ne de sıkıcıydı beklemek. Bekleyip de bir türlü sona gelmemek. Hayat mıydı bize her şeyi öğreten yoksa ölürken mi ögreniverirdik her şeyi birden. Karmaşıktı yaşamak. Ancak o düğümü çözmek daha da karmaşık. O düğüm açıldığında ise "Ne kadar da düzmüş ne kadar da kolaymış." dersin. Ama yaşamayı zevkli hale getirenler de bu düğümler değil midir? ·~·~·~·~·~·~·~·~· "Asıl sen benden neden bu kadar nefret ediyorsun?" deyip omzundan içeri ittirdim. Çenesi kasılmıştı. "Neden mi?" Alaycı bir şekilde güldü. "Nedene gerek var mı ki? Kötü birisin. Bir katilsin. Hatta dedesini bile öldürmeye çalışmış bir pisliksin." Sözleri boğazıma bir yumru olarak oturdu. Gözlerim doldu. Yutkunamadım. .~.~.~.~.~.~.~.~. Yaşadığım şeyler acıydı ama yaşattıklarımın karşısında hak etmiştim belki de bunları. Tek isteğimin o adamı bulup masum annemin canını yakmasını ona ödetmekti.
25 parts