Komşunun Topukları

Teslimiyet

Buse evden ayrıldıktan sonra Muratın üzerinde şaşkınlıkla beraber garip bir dinginlik vardı. Fiziksel olarak yorulmuş ama sanki bütün dertleri de bitmiş gibiydi. Buseyle geçirdiği vakit boyunca günlük dertlerinin hepsini unutmuş, sadece ona verilen emirleri uygulamıştı.Neler olduğunu anlayamıyor boş boş etrafa bakıyordu.  Gerçekten de erekte olmuştu, acaba cidden sevdim mi diye bile düşündü.  Aklından mastürbasyon yapmayı geçirdi ama ya gerçekten anlarsa diye vazgeçti. 2 gündür Busenin neler yapabileceği konusunda baya sürpriz yaşamıştı sonuçta, bunu da anlayabilirdi.

Ertesi gün işlerini toparladı,  öğleden sonrasını boşalttı ve biraz araştırma yaptı. Daha önce sağdan soldan duyuyordu böyle şeyler ama internette gördükleri onu biraz korkutmuştu, Busenin ne kadar ileri gidebileceği konusunda hiç bir güveni kalmamıştı artık. İstediklerini almak için Kadıköyde bir erotik shop'a gittiğinde, internette gördükleri onu daha fazla ürkütmeye başladı. Gerçekten de satılıyordu onu dehşete düşüren şeyler, belirleyeceği 3 sınırdan biri daha kafasında netleşmişti o an. Hızlıca istediklerini aldı ve evine geri döndü, okuldan gelmesine bir saatten az kalmıştı zaten.

Buse okuldan döndüğünde direk Murat'a geldi bu sefer. İçeri girip kapı kapandıktan sonra hemen dizlerinin üzerine çöktü Murat, "hoşgeldiniz leydim" dedi.  Bugün gördükleri gerçekten Buseyi kızdırmaması gerektiğine ikna etmişti onu. Ayakkabılarını çıkartırken, 2 ayağınıda henüz havadayken 2 eliyle avuçlarının içine alıp birer kez öptü. Koltuğa geçen Busenin hemen önünde diz çöktü. Buse gördüğü manzaradan oldukça memnundu, her şey tahmin ettiğinden bile iyi gidiyordu nerdeyse.

+ Aferin, gayet iyi gidiyorsun

- Teşekkürler leydim.
+ Mesaine saygı göstereceğim demiştim, mesain bitene kadar özgürsün. Ben burda vakit geçireceğim.

- İstediklerinizi almak için öğleden sonramı boşaltmıştım zaten, mesaim yok bugün leydim
+ Sen gerçektende sevdin bence bu işi.
- Bu 55 günü sorunsuz bir şekilde tamamlamak istiyorum. 
+ Neyse getir bakalım aldıklarını o zaman. Bi deneyelim

Murat aldıklarını getirdi, Busenin oturduğu koltuğa bıraktı, geri yerine geçti. Buse hepsine hızlıca baktıktan sonra ilk tasmayı aldı eline. Bacak bacak üstüne atmıştı her zamanki gibi, avuç içleri ile kasıklarına doğru 2 kez vurarak "getir başını, köpek gibi" dedi. Murat kafasını koyduğunda eteğini de kaldırarak kafasını vajinasına doğru bastırdı, "köpekler sahiplerinin kokusunu iyi bilir, kokla" dedi.  Murat derin derin nefes alırken boynundan tasmayı geçirdi, 1-2 deneme yaparak sıkılığını ayarladı, tasmanın arkasından çekerek kafasını kaldırdı ve gözleriyle "yerine" der gibi bir işaret yaptı. Kelepçeleri gösterip "aslında bunlara çok ihtiyacımız olmayacak,  ben senin sadece vücuduna değil zihnine de hükmedeceğim. Ellerini bağladım dediğimde zaten o elleri hiç açmayacaksın ama belki işkence yaparken lazım olur" dedi ve kırbacı eline alıp koltuğa hızlıca vurdu.

- Leydim ben bana söylediğiniz 3 sınırı seçtim aslında.
+ Neymiş söyle bakalım. 
- İlki dün söylediğiniz gibi gizlilik, ne şimdi ne de bittikten sonra kimsenin bilmemesini istiyorum.
+ Bunu kabul ederim ama ne yazıkki Damla'ya çoktan söyledim. Ama merak etme o kimseye söylemez, birbirimizin tüm cinsel hayatını biliriz, gerçi onun pek yok ya.."
+ Diğerleri ? 
- Strap-on veya ona benzer şeylerden uzak durmak istiyorum.

+ İkinci hakkını ziyan etmiş oldun, zaten yapmayacaktım. Ama kullandın artık.
- Üçüncüsü de şiddetten uzak kalmak istiyorum.

Buse bir kahkaha attı, kahkahanın tam ortasında hızlıca öne doğru eğilip Murata sert bir tokat yapıştırdı ve birden ciddileşti.

+ Başka bir arzun var mı ? Şiddet yokmuş. Ne yapacağım seni cezalandırmak istediğimde ağzına biber mi süreceğim gerizekalı ?