Komşunun Topukları

Komşuculuk

Buseler taşınalı 5 gün olmuştu,  Murat Buseyle tekrar karşılaşmak için çok heyecanlanıyor fakat bir türlü denk gelemiyorlardı. Salı günü Busenin okuldan saat kaçta geldiğini öğrenmişti apartmandan gelen sesi duyup. Çarşamba günü kapının arkasında hazırlandı, tam o geldiğinde dışarıya çıkıyormuş gibi yapıp karşılaşmış numarası yapacaktı. Kapı deliğinden bakarak beklerken Buse asansörden indi, elinde telefon ile asansörün önünde biraz bekledi, bir mesaja cevap veriyordu sanki. Omzunda tek tarafından takılmış bir çanta, üzerinde ise okul üniforması vardı. Hem dar hem kısa olan eteği üzerine tam oturmuş, vücut hatlarını ortaya çıkarmış, açık renkli çorabı ise inanılmaz çekici bir görüntü oluşturmuştu Murat için. Zaten cumartesiden beri beri Buseyle ilgili fanteziler kuruyordu, bu görüntü bir anda zihnine kazındı, heyecandan dışarıya çıkmaktan vazgeçti geri odasına dönüp, yeni fanteziler kurarak kendini tatmin etti.

Murat o gün ofise gitmişti, döndüğünde otoparkta bir kadın ile karşılaştı. 1.65 boylarında, tıpkı Buse gibi kumral ve alımlı, mini etek ve ince topuklu ayakkabıları ile Busenin annesinden başkası olamazdı, ama tanıdığını belli etmedi Murat. Asansörde ikiside aynı kata basınca komşu olduklarını farkettiler ve merhabalaşıp tanıştılar. Buse bahsetti sizden dedi annesi ve araksından sordu, "evli misiniz ?"   

M : Hayır, bekarım ben.
Ö : En güzeli :) Sizden bir şey rica etsem olur mu ?
M : Tabi lütfen.
Ö : Bizim internetimiz bağlandı ama modemi çalıştıramadık bir türlü, siz bilgisayar mühendisiymişsiniz sanırım, bi 5 dakika bakabilir misiniz mümkünse ? 
M : Tabi, eşyalarımı falan bırakayım 15 dakika sonra gelip bakayım olur mu? 
Ö : Olur olur hemde biraz sohbet eder tanışırız.
M : Anlaştık.

Murat hemen evine girdi,  Buseyle daha yakından tanışmak için mükemmel bir fırsattı kıyafetlerini düzeltti,  dişlerini fırçaladı ve 15 dakikanın dolmasını beklemeye başladı. Bir an önce gitmek istiyordu ama belli de etmek istemiyordu. Biraz daha bekledikten sonra aynaya son kez baktı ve kapıdan çıkıp hemen yan kapıyı çaldı. Kapı açıldığında karşısında Buse ayak bileklerine kadar uzanan simsiyah bir tayt, göbeği hafiften görünen bir tişört ve kırmızı ojeli ayakları ile tam karşısındaydı.  Selamlaştıktan sonra içeri doğru giderken Busenin poposundan gözlerini alamadı, sanki Buse her gün squat yapıyormuşcasına şekilliydi kalçaları.

Ö : Hoşgeldin Murat, benim mutfakta 2 dk işim var hemen geliyorum. Buse sen gösterir misin modemi ve kabloları.
B : Tamam anne. 
B : Murat modem ortadaki odada, kablolar da orda gel istersen göstereyim. 

"Murat" diyince şaşırmıştı, abi dememesi çok sevindirmişti Muratı. Abi dese eğer o psikolojik bariyeri yıkmak çok zor olacaktı. Modem kabloları yerdeydi, Murat o yüzden dizlerinin üzerine çökmek zorunda kaldı duvarın hemen yanında, şurda bir şey daha vardı diye üst rafa doğru erişmek için Murat'ın önüne doğru geldi Buse. Busenin ayakları dizlerinin üzerine oturmuş Muratın 5cm önündeydi hemen, eve girdiğinde gözlerini alamadığı poposu ise hemen kafasının hizasında. Bu kadar yakın olmak aşırı haz vermişti Murata,  kafasını 10 cm ileri oynatsa Busenin poposuna değecek gibiydi, Buse raftan indirdiği kabloları Murat'a uzatırken bir adım geri gitti, onlara gerek yok diyince hadi ya diyerek yerine koymak için tekrar yaklaştı. Boyu tam yetişmediği yerine koyabilmek için hafif seker gibi hareketler yaptıkça, daha çok yaklaşıyor, yaklaştıkça  Murat poposuna bir öpücük kondurmamak için kendini zor tutuyordu ama yapmamalıydı tabiki.  Kabloları bağladı, bilgisayarını açıp ayarları yaptı ve sonrasında tamamdır bu dedi. Birlikte salona geçtiklerinde Özge hanım çay ve atıştıracak bir şeyler hazırlamıştı, vaktin varsa bir çay ikram edelim sana dedi. Seve seve kabul etti hemen.

Bir miktar tanışma ve samimiyet kurma muhabbetlerinden sonra..

Ö : Ee Murat yalnız yaşıyorsun sanırım.
M : Evet, arada ailem gelir gider ama çoğunlukla yalnızım. 
Ö : Ne güzel, biz de normalde Bakırköyde oturuyoruz. Busenin okulu burda,  sınav senesi yakın olsun diye taşındık. Gerçi taşınmadık da ordaki evimiz de duruyor, hafta içleri burda kalacağız genelde.
M : İyi yapmışsınız, git gel çok yorar.
B : Evet yaa her gün 3 saatim yolda geçiyordu.
Ö : E şimdide benim geçiyor, benim iş yerim hala Bakırköyde maalesef.
M : Eh 1 sene idare edeceksiniz artık.
Ö : Artık yapacak bir şey yok,  bizim işler zaten genelde uzuyor, geç çıkıyoruz. Bide üzerine uzun yol trafik derken iyice geç geliyorum eve ama katlanacağız mecburen. Aslında bu evi de o yüzden seçtik, ben bazen eve çok geç saatlerde gelebiliyorum, Buse yalnız korkmasın diye  böyle site falan olsun istedik.  Seninle tanıştığımız da çok iyi oldu,  hemen yan komşuyuz sonuçta.
M : Tabi tabi, buralar sakindir hiç merak etmeyin. Ben de genelde evdeyim zaten,  numaramı da vereyim size, sizinkileri alayım. Ne zaman isterseniz arayabilirsiniz.
M : Buse bu arada derslerle ilgili soracağın bir şey olursa da hiç çekinme, hala hatırlıyorum matematik fizik falan. 
B : Hadi ya, süper olur aslında. Arada çözemediğim soru olduğunda rahatsız ederim.
Ö : Aaa çok iyi, gerçekten süper olur.

Yaklaşık yarım saat daha devam eden muhabbetten sonra Murat hem Buse ile hem de annesi ile samimi olmuştu. Hem telefon numarasını almış hem de dersler ile ilgili onu ziyaret edebileceğini söyleyerek görüşmek için bahane yaratmıştı. Evine döndüğünde yepyeni fanteziler hayal etmeye başlamıştı bile.