Azer Kurtuluş ve Salih koçovalı iki yakın arkadaş Salih Azeri arıyor ve çukura çağırıyor O günden sonra Azerin hayatı değişiyor Çünkü Karaca ile tanışıyor
1 hafta sonra Yılmaz ve duygu bugün hastaneden çıkacaklar Bir haftadır aynı odada kalıyorlar ve sürekli tartışıyorlar Savaş da evden hiç çıkmıyor ve sürekli içiyor Azer kardeşinin bu halini anlamıyor ve onunla konuşmak istiyor
Azer: Savaş gel buraya konuşmamız lazım Savaş: abi Hiç havamda değilim sal beni Azer: Savaş sana Gel buraya dedim değil mi! Savaş: abi sana saygısızlık etmek istemiyorum ama konuşmak istemiyorum lütfen bırak beni Azer: oğlum bir haftadır sürekli içiyorsun derdini söyle çözümünü bulalım senin için içmek çözüm değil Savaş: abi derdim yok Rahat bırak beni Azer: Sana sormadım var mı ya da yok mu var işte Anlat Oğlum ne derdin var Savaş: Abi bak yengem Yılmaz Abim seni bekliyor Hadi git Azer: oğlum anlatmadan gitmiyorum anlatacaksın Savaş: Of tamam abi geç otur anlatıyorum ( Savaş akşında konuştuğu her şeyi Azer anlatır) Azer: Oğlum sen niye yanlış anlamışsın Savaş: abi Neyi yanlış anlamışım Kız resmen beni reddetti Azer: Hayır oğlum o kız korkuyor sadece Karaca'nın anlattı bana babasını annesini kardeşini kaybetmiş o yüzden korkuyor seni de kaybedecek diye Anladın mı beni Savaş: Peki abi ne yapayım nasıl korkusunu yok edeyim Azer: vazgeçmeyeceksin ondan korkularının üstüne gideceksin Anladın mı beni Tamam mı Savaş: Tamam abi Azer: Hadi o zaman hazırlan üstü başına bir çeki düzen ver Yılmaz abi ne almaya gideceğiz hastaneden Hem sen de bu sırada akşın'la bir daha konuşursun Savaş: Tamam abi ( Savaş abisinin sözünü dinler ve yukarıya Çıkar üstünü değiştirip aşağıya iner ikisi birlikte evden çıkıp arabaya geçerler ve hastaneye giderler 20 dakika sonra hastanede olurlar ve Yılmaz da Duygu'nun kaldığı odaya çıkarlar kapıyı çalmadık ları için gördükleri manzara karşısında şok olurlar ) Azer: Oğlum bu ne hal Savaş: Hayırlı işler Yılmaz abi Yılmaz: abi bir kapıyı çal saydınız ve daha sonra içeriye girseydiniz Azer: Ne bileyim oğlum Sizi böyle bir halde bulacağımızı iki gün önce kedi köpek gibi kavga ediyordunuz ( o sırada Karaca gelir) Karaca: ne oluyor burada neden kapıda Durmuş sunuz girsiniz içeriye Azer: gülüm Bunlar pek müsait değiller biz aşağıya inelim en iyisi Karaca: anlamadım niye iniyoruz Duygu: enişte abartma Azer: Baldız ben mi abartıyorum kızım sizi resmen bastık Biz Az önce farkındasınız değil mi Karaca: Neee Yılmaz: abi sanki bir şey yapıyorduk bastık diyorsun ya ne yapıyorduk alt tarafı bir öpüşüyorduk Karaca: yuh ama Duygu: Karaca Sen de sürekli şaşırıyorsun ya Karaca: kızım şaşırmayım da ne yapayım ya siz daha birkaç gün önce birbirinizi yemiyor muydunuz ne ara oldunuz Duygu: Bir haftadır aynı odada olduğumuz için olabilir mi Karaca: yalnız Akın ve Cumali amcam bu sefer kaldıramazlar kalblerini iner ( Karaca'nın bu dediğinden sonra herkes gülmeye başlar) Azer: Gençler birazdan size ayıracağız ama Yılmaz: niye abi Azer: oğlum hastaneden çıkıyorsunuz ya o yüzden olabilir mi Yılmaz: anladım Duygu: Karaca Biz çıkar çıkmaz Hangi eve gidiyoruz Bizim eve mi çukur'daki eve mi Karaca: maalesef Duygu Hanım çukur'daki eve gidiyoruz Duygu: İyi bari Annem orada bana iyi bakar Karaca: Sus ya bir haftadır pabucumuz dama atıldı zaten Duygu: Peki ya bizim pek sevgili abimiz nerede Karaca: sana ufak bir sürpriz hazırlıyoruz Duygu: ne sürprizi Karaca: adı üstünde sürpriz söylenmez Duygu: ama Karaca lütfen bari bir ipucu ver Karaca: bir düşüneyim bakayım Hayır Akın sıkı sıkı tembih etti söylemeyeceksin diye Kusura bakma kardeşim Duygu: Alacağın olsun kardeşim Karaca: olsun kardeşim Yılmaz: abi Anam nerede kızlar Azer: Onlar evde Seni bekliyorlar Yılmaz: Tamam Azer: ha Bu arada yüzünüz hemen düşmesin Az önce şaka yaptım ayrılmıyor sunuz birlikte gidiyoruz Yılmaz: nasıl abi anlamadım Karaca: şöyle söyleyeyim Yılmazcım artık sizde çukur'da yaşıyorsunuz Hem de bizim tam karşımızda ki evde Duygu: aa Salih amcamın evi mi Karaca: Evet Yılmaz: O nerden çıktı abi Azer: Oğlum bu erdenetler racon bilmiyorlar kadına çocuğa saldırıyorlar o yüzden idris Baba söyledi Salih'in evine taşınma mızı Ben de kabul ettim kızlar için kızların başına bir şey gelmesin biz yokken Tamam Bizim evde de bir sürü adam var ama güvenlikleri için daha iyiydi o yüzden ben de kabul ettim Yılmaz: Anladım abi İyi yapmışsınız Savaş: Tabii iyi yapmışız Sonuçta İkinizin de işine yarar değil mi Yılmaz: savaş Biz senin ağabeyiniz Ne biçim konuşuyorsun lan bizimle Senin dilin iyice uzanmış Azer: Savaş Oğlum ben seni buraya niye getirdim yürü git onun yanına hadi Savaş: Abi bence Ben burada gayet iyiyim birazdan o gelir Yılmaz: kimden bahsediyorsunuz siz Azer: Ben sana daha sonra anlatırım ( o sırada kapıdan içeriye akşın ve Eylül girer odaya akşın neredeyse bir haftadır Savaşı görmediği için hemen ona bakar daha sonra gözlerini çeker) Karaca: Ee çıkabiliyor muyuz Eylül: Evet Yılmaz: oh çok şükür be Azer: Savaş sen ve akşın konuşun ilaç milaç varsa onu alalım Ben ve Karaca'da Yılmaz ve Duygu'ya yardım edelim hazırlansın lar çıkalım Savaş:Tamam abi akşın dışarı çıkalım konuşmak için Akşın: Benim acil çıkmam gerek Eylül sizi anlatır her şeyi değil mi Eylül Eylül: Tamam ben anlatırım da Hayırdır ne acil işin çıktı Akşın: acile hasta gelmiş Şimdi bana haber geldi o yüzden gitmem gerek Eylül: Tamam Savaş: kaç bakalım sen nereye kadar kaçacaksın ( kısık bir sesle söyler) Eylül: bir şey mi dedin savaş Savaş: Hayır bir şey demedim Akşın: Duygu Yarın görüşürüz canım ben bugün hastanedeyim Nöbetim var Duygu: Tamam canım işine bak sen Akşın: Tamam o zaman ben kaçtım ( akşın odadan çıkar Savaş hemen peşinden çıkar Savaş akşın diye bağırır Akşın arkasını dönüp onunla konuşur) Savaş: AKŞIN benden kaçma Akşın: birincisi bağırma hastanedeyiz ikincisi kaçtığım falan yok senden niye kaçayım ki Savaş: akşın bunu yapma ikimize Akşın: Savaş Asıl sen yapma bunu Bak ben sana o gün de dedim ben bir kişi daha kaybetmeyi kaldıramam O yüzden lütfen Birbirimizden uzak duralım Savaş: Kızım ben senden uzak duramıyorum anlamıyor musun Bir haftadır bitmiş Haldeyim Akşın: Benim de senden farkım yok Savaş ama Savaş: Tamam seni zorlamıyorum ama sen ne zaman hazırım dersen ben buradayım Seni bekliyorum bunu bil ( o sırada yanına bir hemşire gelir) Hemşire: hocam acilden sizi bekliyorlar Akşın: Tamam geliyorum (Akşın hemşire ile acile gider savaşta odaya geri döner o sırada Akın hastanenin önünde onları bekliyor çünkü Duygu'ya bir hediye almış ve karaca'ya mesaj atar aşağıda sizi bekliyorum diye) Karaca: Duygu Akın mesaj attı aşağıda sizi bekliyorum diye Duygu: Tamam da neden yukarıya çıkmıyor Karaca: Çünkü sana küçük bir hediyesi var hadi Duygu: Tamam ( hep birlikte aşağıya inerler Akın Duygu'nun çok istediği motoru almış duygu onu görünce çok şaşırır Çünkü Akın İzin vermiyordu alsın) Duygu: Akın bunu sen bana mı aldın Karaca: yok bana aldı Tabii ki de sana aldık kızım başımızın etini yemiyor muydun motor motor diye Al işte bunu da Diğerlerinin yanına koyarsın Duygu: İyi de Akın istemiyordu ki bu motoru alayım Akın: Evet istemiyordum Almana ama Senin de üzülmeni istemiyorum aldım O yüzden Ama bir şartla fazla hız yapmayacaksın Karaca: Çık çık çık Duygu hız yapacak yok artık Yılmaz: Yalnız bu bayağı iyi bir model miş Duygu: motorlardan anlar mısın Azer: anlar mı o da soru mu çok iyi anlar Bir de Yılmaz beyimiz yarışmayı da çok sever Duygu: Gerçekten mi Yılmaz: Evet
Duygu'nun motoru
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Evet arkadaşlar bölüm sonu Umarım bölümü beğenmişsinizdir yorum yapmayı lütfen unutmayın oy vermeyi de sizi çok seviyorum okuduğunuz için de teşekkür ederim