27

304 25 7
                                    

Iyi okumalar

Akın: KARACA! ( Akın'ın bağırması üstüne herkes dönüp karaca'ya bakar ve hemen hepsi karacanın başına gider Akşın ve eylül ilk müdahaleyi yapar)
Azer: Karaca
Akın: Kardeşim iyi mi
Eylül: Akın önce bir sakin ol
Akın: Beni boş ver kardeşim İyi mi
Akşın: kuzen bir sakin ol ve izin ver işimizi yapalım tamam mı
Akın: Tamam
Akşın: Eylül kurşunun giriş izi var ama çıkış easy yok
Eylül: fark ettim Peki Koldaki sinirlere Zarar vermiş olabilir mi
Akşın: bilmiyorum ama çok Kan Kaybediyor acilen hastaneye gitmeliyiz
Eylül: arkadaşlar ambulansı bekleyecek vaktimiz yok o yüzden arabayı getirin ve akşın sende hastaneyi ara ve geleceğimizi söyle ameliyathaneyi hazırlasınlar ve Oğuz'a da söylesinler bize ameliyathanede beklesin
Akşın: tamam
Azer: Eylül Karaca iyi olacak mı
Eylül: bakın Şimdilik bir şey diyemeyiz hemen hastaneye gitmeliyiz O yüzden daha fazla vakit kaybetmeyelim lütfen Hadi
Yılmaz: Tamam ben getiriyorum
Duygu: kardeşim İyi olacaksın
Akşın: boş yere nefesinizi tüketmeyin büyük ihtimalle şu an size duymuyor dur ve çok Kan Kaybediyor
Azer: ona bir şey olmaz o keçi gibi inatçıdır hemen iyileşir ( Yılmaz arabayı getirir karaca'yı arabaya bindirirler doğrudan çukur'un hastanesine giderler Akın yolda Selim'i Arar)
Selim: Efendim oğlum
Akın: baba ( Akın'ın sesi titrer ve Ağlar Selim hemen bir şey olduğunu anlar Onunda gözleri dolar ve korkarak sorar)
Selim: Ne oldu Akın ( aynı şekilde Selim'in de sesi titrer bunu sorarken)
Akın: Baba Karaca
Selim: Ne oldu kızım Akın
Akın: Baba karaca'yı vurdular
Selim: NE SEN NE DİYORSUN ( Selim kahvede dir ve kahvenin içinde tüm koçovalılar vardır ve Selim'in bu dediğinden sonra herkes Selime Dönüp bakar Selim hemen ayağa kalkar) Peki iyi mi şimdi
Akın: Bilmiyorum baba Eylül ve Akşin ilk müdahaleyi yaptılar Biz hastaneye gidiyoruz
Selim: hangi hastane
Akın: çukur'daki
Selim: tamam geliyorum kapat ( Selim Telefonu kapatır Kahvedekiler hiçbiri bir şey anlamadığı için Yamaç sorar)
Yamaç: ne oluyor abi
Selim: Karaca
İdris: Ne oldu torunuma
Selim: vurulmuş
İdr Yam Sal Cum: NE!
Yamaç: Peki iyi mi
Selim: bilmiyorum
Salih: Kardeş biz de gelelim seninle
Selim: Ayşe'ye söylemem gerek ama nasıl
Cumali: istersen ben söyleyeyim
Selim: Sağ ol abi ama benden duysa daha iyi olacak
Yamaç: Aşevindeler
Selim: anneme Baba sen Söyler misin
İdris: Tamam sen git aşevini Annene söyle babam seni çağırıyor diye
Selim: Tamam baba ( Selim kahveden çıkar ve aşevine girer) Anne
Sultan: Efendim oğlum
Selim: Anne babam seni çağırıyor ( herkes Selim'in yüzünden bir şey olduğunu anlarlar ve Sultan kötü bir şey olduğunu bilir İdris'in yanına gitmek için Selim'le konuşur)
Sultan: Kahvede mi bekliyor
Selim: Evet
Sultan: Tamam ben gidip bir bakayım ( Sultan çıkar ve diğerleri kalır Selim konuşur)
Selim: Damla Sena bizi birazcık müsaade eder misiniz
Dam Sen: tamam ( Damla ve Sena da çıkar Ayşe ile Selim'i yalnız kalırlar ve Ayşe çocuklarından birinin başına kötü bir şey geldiğini anlar)
Ayşe: hangisi ( ağlamaklı bir ses tonuyla sorar ve sesi titrer)
Selim: Karaca ( Ayşe Karaca'nın isminin duyduktan sonra ağlar Selim de hemen koşup ona sarılır)
Ayşe: neden Selim neden
Selim: bilmiyorum
Ayşe: Neden ya neden sürekli bizim çocuklarımız neden Önce sen daha sonra Duygu Şimdi de Karaca sırada kim var Ben mi Akın mı hangimiz
Selim: bir daha asla böyle bir şey izin vermeyeceğim Söz veriyorum sana
Ayşe: Selim seni suçlamıyorum ama tutamayacağın sözler verme
Selim: Hadi gel kızımızın yanına gidelim
Ayşe: Selim doğru söyle bana Kızım iyi mi
Selim: bilmiyorum hastaneye götürüyorlar Hadi gel gidelim bizde ( o sırada hastanede Acil kan ihtiyacı olur Karaca da için kimsenin kan grubu da karaca'ya uyumaz kara kara oturmuşlar ne yapacaklarını düşünüyorlar Duygu'nun aklına hemen gelir)
Duygu: Seren
Hepsi: Ne
Duygu: diyorum ki Seren'in kan grubu karaca'yı uyar
Akın: Emin misin
Duygu: eminim
Azer: o zaman arasana
Duygu: tamam ( Duygu telefonunu cebinden çıkartıp seren'i Arar Seren iki çalıştı açar)
Seren: Efendim Duygu
Duygu: Seren çok acil ihtiyacımız var sana
Seren: Duygu ne oluyor
Duygu: Seren Karaca vuruldu
Seren: ne nasıl
Duygu: bak Seren Ben sana bunu daha sonra anlatırım ama şimdi acil Karaca'nın kana ihtiyacı var gelebilir misin
Seren: kızım O da soru mu Hemen geliyorum kapat
Duygu: Çok teşekkür ederim Seren bekliyorum
Seren: Duygu Teşekküre gerek yok Ben ona Bircan borçluyum kapat Hemen geliyorum ( Seren telefonu kapatır Arık tam karşısında oturur meraklı gözlerle bakar ve dayanamaz sorar)
Arık: ne oldu
Seren: Karaca
Arık: ne oldu karaca
Seren: vurulmuş
Arık: ne nasıl
Seren: bilmiyorum ama hemen gitmem gerek
Arık: Ben de geliyorum
Seren: olmaz Arık gelemezsin
Arık: neden
Seren: Çünkü şimdi orada Azer ve diğerleri vardır Onlarla kavga etmeni istemiyorum O yüzden gelmeyeceksin
Arık: ama
Seren: aması yok Arık gelmiyorsun
Kulkan: Arık Seren haklı Gitme
Arık: Lan oğlum beni delirtmeyin O benim sevdiğim kadın
Seren: ama seni sevmiyor artık Arık Bunu o kafana sokak ve onun sevdiği başka biri var
Arık: Hayır
Seren: Arık seninle tartışacak halim yok gitmem gerek kulkan şuna sahip çık peşimden gelmesin
Kulkan: Tamam Kuzi bu iş bende ( Seren evden çıkıp hastaneye gider o sırada koçovalılar çoktan hastaneye gelmiştir Fadik Hanım da haberi duyup gelmiştir Selim oğlunun yanına gider çünkü görür oğlu hiç iyi değildir)
Selim: Akın ( Akın sadece boş boş duvara bakıyor hiçbir şekilde ne konuşuyor ne de bir hareket ediyor sadece öyle oturmuş duvara bakıyor Selim bir daha şansını dener ve bir kez daha Akın seslenir Ama bu sefer bağırarak seslenir)
Selim: AKINNN!
Akın: baba
Selim: oğlum
Akın: Baba kardeşim koruyamadım
Selim: Oğlum senin yüzünden olmadı senin suçun yok
Akın: Baba benim yüzümden yanındaydım ama koruyamadım onu ben nasıl bir ağabeyim kendi kardeşimi koruyamadım ben
Selim: Akın Sen çok iyi bir abisin oğlum şimdi kardeşin burada olsaydı sana ne söylerdi biliyorsun değil mi
Akın: biliyorum baba bana derdi ki kalk ayağa bu ne hal Kalk ayağa ve benim İntikamımı al derdi
Selim: alacağız oğlum kardeşinin intikamını alacağız ama şimdi değil Şimdi kardeşin o ameliyattan Sağ Salim çıksın diye dua edeceğiz Tamam mı
Akın: Tamam baba ( Vartolu Azerin yanına gider çünkü görür Azer hiç iyi değil)
Salih: Azer
Azer: Efendim
Salih: iyi misin kardeşim
Azer: bilmiyorum ilk defa çok korkuyorum ben Vartolu ona bir şey olacak diye çok korkuyorum
Salih: merak etme kardeşim benim yeğenim aslan gibidir ona bir şey olmaz bu kapıdan Sağ Salim çıkacak Sen de göreceksin bunu
Azer: inşallah ( vartoluyla Azer sarılırlar)
Duygu: annem merak etme Benim kardeşim çok güçlüdür Sen de biliyorsun bunu Sağ Salim çıkacak
Ayşe: Biliyorum kızım ( Seren gelir ve Herkes Dönüp onu bakarlar o Duygu ile konuşur)
Seren: Duygu Karaca iyi mi
Duygu: bilmiyoruz Sadece bize dediler ki Acil kan ihtiyacı var o yüzden seni aradım
Seren: Tamam merak etme şimdi gidip vereceğim
Duygu: Seren Çok teşekkür ederim
Seren: bak Duygu sana daha önce de söyledim etme Asıl ben teşekkür ederim çünkü Eğer Karaca olmasaydı şu an ben hayatta olmayacaktım Karaca sayesinde ben hayattayım ona Bircan borçluyum ve Ne gerekirse yaparım
Duygu: Tamam
Seren: Nereye gideyim Kan vermek için
Akın: Beni takip et Seren
Seren: tamam ( Seren akın gider Selim'de Duygu'nun yanına gelir)
Selim: Kızım ne oluyor
Duygu: Baba Siz gelmeden önce bize dediler ki Karaca'nın acil kana ihtiyacı var Ve hiç kimsenin kan grubu da uymuyordu benim aklıma Seren geldi Onu çağırdım O da geldi
Selim: Tamam kızım ( bir saattir Karaca ameliyatta dır herkes dışarıda deliye dönecekler çünkü hiçbir şekilde ameliyattan bilgi alamıyorlar ameliyatın kapısı açılır Eylül akşın ve Oğuz ameliyattan çıkarlar herkes koşar ameliyatın Kapısına)
Selim: kızım iyi mi
Eylül: abi Kurşunu çıkarana kadar çok zorlandık çünkü Kurşun Karaca'nın koluna isabet etmişti ve sinirleri çok yakındı en ufak bir hatamız da Karaca kolunu kaybedebilir di O yüzden çok dikkatli olmak zorundaydık ameliyatını Başarılı bir şekilde bitirdik ama vücudu kan kaybettiği için yorgun düştü o yüzden yoğun bakım alıyoruz Yarına kadar uyutuyoruz
Selim: yani sadece o yüzden başka bir şey yüzünden uyutmuyorsunuz değil mi
Akşın: amca merak etme Karaca iyi olacak
Azer: Akşın karaca'yı görebilir miyim
Akşın: görebilirsin ama önce seni hazırlamalıyız tamam mı Hadi gel benimle
Azer: Selim abi izin verirsen
Selim: Tamam oğlum git sen gör
Azer: Sağ ol abi ( Azer ve Akşın gider)
Akın: Celo
Celasun: efendim
Akın: bize kim saldırdı
Celasun: araştırıyorum
Akın: ne demek araştırıyorum hala bulamadınız mı
Celasun: Akın sadece bir yerden haber bekliyorum Emin olmadan kimseye zarar vermeyelim
Akın: oğlum benim kardeşim az önce içerde canıyla savaştı Şimdiye kadar benim bütün İstanbul'u yakmam gerekiyordu ama yapmadım hemen bana bize kim saldırdı onu buluyorsun hem de hemen
Celasun: Tamam Akın ( aradan 10 dakika geçer ve Akın daha fazla sabredemez)
Akın: Celo Ne oldu oğlum hala bulamadınız mı
Celasun: bulduk Akın
Akın: kimmiş Hangi şerefsiz buna Cesaret edebildi
Celasun: Murat
Akın: hangi Murat
Celasun: Kulaksız Murat Karaca hani bütün mekanları elinden aldı ya
Akın: hatırladım o şerefsizi şimdi nerede
Celasun: deposundaimiş
Akın: Tamam adamlara haber verin hazırlansınlar gidiyoruz hem de hemen
Celasun: Tamam
Duygu: Akın Ben de geliyorum değil mi
Akın: Hayır
Duygu: Ne demek hayır
Akın: gelmiyorsun demek oluyor
Duygu: O Niyeymiş
Akın: Çünkü az önce bir kardeşimi kaybediyordum şimdi de diğer kardeşimi kendi elimle tehlikeye atmak istemiyorum O yüzden gelmiyorsun ve konu kapandı
Duygu: AKIN
Akın: DUYGU SANA GELMİYORSUN DEDİM KONU KAPANDI ( ikisinin birbirlerine bağırdıklarını Selim Duyar ve yanlarına gelir )
Selim: ne oluyor Çocuklar burada Hastanede niye bağırıyorsunuz
Akın: Benim gitmem gerek baba
Selim: nereye
Akın: işim var
Selim: o işin Her Neyse umarım başına bir şey gelmez
Akın: merak etme Baba ve Duygu Hanım beni takip etmek yok gelmiyorsun
Duygu: ama Akın
Selim: Tamam kızım abin ne diyorsa o olacak gitmeyeceksin
Duygu: ama ba (Selim Duygu'nun lafını Keser)
Selim: aması yok kızım gitmeyeceksin
Duygu: Tamam baba
Akın: Ben gidiyorum Karaca'nın durumunda en ufak bir değişiklik olsa beni arayın
Duy Sel: Tamam (Akın gider Ceylan Akın'ın gittiğini görür ve peşine düşer Akın hastaneden çıkıp tam arabasına binerken Ceylan seslenir)
Ceylan: AKIN (Akın Ceylan'ın sesinin duydu an durar ve arkasını döner Ceylan da hemen yanına gelir)
Akın: Efendim güzelim
Ceylan: nereye
Akın: işim var canım
Ceylan: akın bana doğruyu söyle nereye gidiyorsun
Akın: güzelim sana doğruyu söylüyorum işim var ve hemen geri döneceğim tamam mı
Ceylan: Akın lütfen yapma
Akın: Ceylan Asıl sen Yapma canım Şimdi gitmem gerek tamam mı
Ceylan: sana ne söylesem durmayacaksın değil mi
Akın: hayır
Ceylan: tamam git ama Söz ver bana bir şey olmayacak sana
Akın: Tamam söz bir şey olmayacak Bana
Ceylan: Akın seni çok seviyorum
Akın: Ben de seni çok seviyorum ( Akın Ceylan'ı alnından Öper ve sonra da arabasına binip gider Azer hazırlarlar ve karaca'yı görmeye girer)
Hemşire: sadece 10 dakika tamam mı
Azer: tamam ( hemşire çıkar gider Azer hemen Karaca'nın yanına oturur ve konuşur) güzelim ne garip ya Daha dün sana evlenme teklifi ettim şimdi burada senin uyanmanı bekliyorum Karaca Ben sensiz yapamam Uyan seni çok seviyorum Bunu unutma sakın Benim senden önce bir hayatım yok mu şimdi anladım Sen geldikten sonra benim hayatım daha güzelleşti Yani diyeceğim o ki Sakın ama sakın beni bırakma Karaca Çünkü ben sensiz yaşayamam ( Azer Karaca'nın elini tutar ve alnından öper o sırada hemşire girer)
Hemşire: beyefendi çıkmanız gerekiyor artık
Azer: tamam ( Azer çıkar akın'da çoktan depoya varmıştır Murat'ın bütün adamlarının tek tek öldürürler Murat'ı Akın Sağ Salim eline geçilir)
Akın: Murat Murat seni bulamayacağım mı zannettin lan
Murat: bak Akın anlaşabiliriz ( Akın yüzüne psikopat bir gülüş alır)
Akın: Celo duydun mu anlaşabiliriz diyor
Celasun: duydum kardeşim
Murat: bak Akın çok param var Hepsini verebilirim sana yeter ki beni Sağ bırak
Akın: öyle mi lan Sen Benim kız kardeşime Sıktın lan Kalk şimdi yürü
Celasun: burada sıkmayacak mıyız
Akın: çık Hayvanat bahçesine gideceğiz
Celasun: Akınn
Akın: Hadi kardeşim gidelim haber ver geleceğimizi söyle kapatsınlar hem de hemen
Celasun: öf Akın tamam ( akınlar hep birlikte Depodan çıkıp giderler hayvanat bahçesine aradan yarım saat geçer ve hayvanat bahçesine gelirler arabadan inip içeriye geçerler doğrudan aslanların olduğu yere giderler)
Akın: Gel bakalım aslan parçası
Murat: Akın ne olur yapma
Akın: Yürü lan şerefsiz
Murat: ya bir şey yapsanıza manyak beni aslanlara verecek
Celasun: oğlum bilmiyor musunuz Akın koçovalı'nın canını yakarsanız O da sizin canınızı yakar
Akın: uzatma Lan yürü ( Akın Murat'ı alıp aslanların önüne atar ve aslanlar Murat'ı parçalar yerler Akın Murat'ın ölmesini izler ve o öldükten sonra celasunu dönüp şöyle söyler) Bu şerefsizin karısı çocuğu var mıydı
Celasun: Evet ne oldu ki
Akın: bunun bizde ne kadar mekanı varsa karısına ve çocuğuna verin bir ihtiyaçları olursa da karşılayın tamam mı
Celasun: Tamam
Akın: Hadi şimdi gidelim kardeşimin yanına

Evet arkadaşlar Umarım bölümü sıkılmadan okumuşsunuzdur yorumlarda fikirleriniz yazmayı unutmayın Görüşmek üzere Sizi çok seviyorum
NOT: Arkadaşlar yeni bir hikaye yazmak istiyorum fikirlerinizi alayım Yazayım mı yazmayayım siz karar verin

benim sevdiğimWhere stories live. Discover now