t h r e e

858 105 27
                                    

"Tek işin ders çalışmak!"Annesini Chaeyoung eve geldiğinden beri tam iki buçuk saattir hiç susmadan konuşuyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Tek işin ders çalışmak!"
Annesini Chaeyoung eve geldiğinden beri tam iki buçuk saattir hiç susmadan konuşuyordu. Genç kız dinlemiyordu bile. Aklı hala yara bere içinde olan suratın sahibindeydi. 'Hangi merhem nereye sürülür biliyor mu?' 'Sargı bezini sarabilir mi?' Aklında tonlarca bu konuyla alakalı soru vardı. Taehyung'un hikayesini merak ediyordu. İçinde inanılmaz bir yardım etme isteği vardı. Daha ne kadar saklayabilirdi bilmiyordu.

"Odana git akademide olman gereken süre kadar ders çalışıyorsun. Sonra eve geldiğindeki programa başla."

Annesi Jooa Park, kırk beş yaşındaydı lakin yaşını asla göstermiyordu. Chaeyoung güzelliğini ondan almıştı. Aynı zamanda sivri dilini de...

"Tamam."
Deyip odasına gitti. Ders çalışmak istemiyordu. Ailesinin ona belirdiği gibi hukuk okumak da istemiyordu. Chaeyoung ara sıra izin alarak çaldığı piyanoyu istiyordu. Seyircilerin onu alıkışladığı devasa sahnelere çıkmak istiyordu.
Biliyordu, onunkisi asla gerçekleşmeyecek bir hayaldi. Her karşı gelmeye çalıştığında başına gelenler yüzünden artık ısrar etmiyordu. Ailesi dışarıdan sanıldığı gibi sakin insanlar değildi çünkü.

Herkesin istediği gibi soğuk ve ulaşılmaz prensesmiş gibi davranmaya devam edecekti.

Günün yirmi dört saatinde geçirdiği yarım saatlik dilim ona ilaç gibi gelmeye başlamıştı.
Taehyung çok konuşmuyordu ama yine de Chaeyoung, onun yanındayken kendisi gibi davrandığında ona tuhaf gözlerle bakmamasını sevmişti.

Kalbine ufak bir sıcaklık konmuştu.


Ertesi gün, okul çıkışı okuluna uzak olmadığını bildiği Taehyung'un okulun o tarafa giderken buldu kendini. Onu almaya gelen şöförü arkadaşlarıyla gideceğine ikna edebildiği için oldukça mutluydu.

Kolunu sallayarak ilerlerken az ileri de sokağın kenarında bir grup genç çarptı gözüne. Üçü duvara doğru dönüktü. Sırtı duvara yaslı olanı görmek için biraz daha yaklaştı.

Taehyung'du.

Oğlan, etrafını çit gibi saran üçlünün arasından geçmeye çalıştığında sırtı sertçe duvara yapıştırılmıştı. Jisung, Taehyung'un yakasına asıldı.
"Nereye kaçıyorsun?"

Bir yere kaçtığım yok piç herif, dedi içinden. Kendini yine tutmuştu.

Taehyung karşılık vermediğinde Jisung yakasını sıkıca kavrayarak oğlanı sertçe sarstı. Karşılık vermeyişi egosunu daha çok tatmin ediyordu. Jisung, Taehyung'un ondan korktuğunu sanıyordu.

sweet hearted || vrosé ✔️Where stories live. Discover now