13

809 81 145
                                    

''Ee ne yapıyoruz?'' Yangyang sorduğunda Taeyong gülümsemiş ve Yangyang'ı çekiştirmeye devam etmişti.

''İlk olarak gidip oyun buluyoruz.''

''Kun hyungun odasında oyunlar var, Monopoly var bankacılık olanı, iskambil kağıtları ve-''

''İzin alıp odasına girsek daha iyi olur Yangyang, o sırada bakarız oyunlara.'' Yangyang kafasını sallarken Taeyong'un çekiştirmesiyle Kun'a ulaşmış ,izin aldıktan sonra odasına koşmuşlardı.

Taeyong Monopoly ve Uno oyunlarını eline alırken Yangyang iskambil kağıtlarını ve poker fişlerini eline almıştı.

''Bunlarla oynayalım mı?''

''Olmaz, sen daha çocuksun. Bunları oynayabiliriz.''

''O zaman Monopoly olsun.'' Taeyong Monopoly kutusunu eline aldıktan sonra bahçeye ilerledi, Yangyang ise yavaşça onu takip ediyordu.

''Jenolarla bunları çok oynadık, kaybedince ağlamazsın değil mi?'' Taeyong onu oynamaya teşvik etme amaçlı gaz verdiğinde Yangyang kibirli bir şekilde gülümsemişti ve Taeyong'un gözünde kısa bir anlığına Jaehyun'un yüzünün belirmesine yol açmıştı.

''Görelim bakalım kim ağlayacak!''

Oyunu erkeklerin sıralanmış bir şekilde spor yaptıkları yerin karşısına, uzağına koymuş ve çimenlere oturup oyunu hazırlamış, kısa süre sonra oynamaya başlamışlardı.

Ve Yangyang'ın dediği gibi, Taeyong ağlamak üzereydi. Yangyang onu resmen sömürüyordu, kartlarını bitirmiş, satın aldığı yerleri çökertmişti.

Jaehyun sporu bitip onlara bakmaya geldiğinde Yangyang son kartı sömürüyordu, Taeyong kaybettiğini anladığında boş kartları bıraktı ve kendini çimenlere attı.

''Ben kazandım Bay Jung!'' Jaehyun gülümseyerek Yangyang'ın saçlarını okşamış, ardından parlayan gözlerine bakıp gamzelerini sergilemişti.

''Aferin sana Yangyang, eğleniyor musun peki?'' Yangyang Jaehyun saçını okşamaya devam ederken gülümsemiş ve kafasını sallamıştı.

''Diğerleri sürekli hile yapıyor ya da ağlıyorlar, aslında Taeyong hyunga kumar masası kuralım dedim ama çocuk olduğumu söyledi.''

Jaehyun gülümsemiş ve Taeyong'a bakmıştı, Taeyong da gülümseyerek onları izliyordu.

''Hint iş adamlarını kumarda yendiğini bilmez o.'' ikili kıkırdadığında Taeyong ağzı açık bir şekilde Jaehyun'a baktı.

Tamam, hareketlerinde oyunculuk vardı ama gerçeklik de vardı.

''Çocuğa kumar mı oynattın?!''

''Eh, bu çocuğu tanımıyorsun.'' Taeyong kafasını iki yana sallayıp onaylamadığını belli ediyordu, bir süre sonra boş oyun kartlarını aldı ve Jaehyun'un göğsüne dayadı.

''Ne?''

''Kartlarımı doldur, alışverişe gideceğim!'' Jaehyun gülümseyip oyunu toparlayan Yangyang'a verdi kartları.

''Aslında alışverişe gitmen gerekiyor, kıyafet eksiğin var.''

''Aslında o kadar fena değil, seninkilerden giyiniyorum.'' Taeyong cilveli bir şekilde gülümseyip Jaehyun'un koluna sürtüğünde Jaehyun azıcık gülümsedi.

''Ama istersen bugün birlikte gidebiliriz, Yangyang da telefonundan uzak kalmış olur.'' Jaehyun biraz çimene bakarak düşünmüş, ardından kafa sallamıştı.

''O zaman ben duş alayım, Yangyang sende Taehyung'a haber verip hazırlan. O da gelsin.''

''Peki Bay Jung.'' Yangyang oyun kutusunu alıp yavaşça uzaklaştığında Jaehyun da doğruldu ve Taeyong'u elinden tutup kaldırdı isteği üzerine.

Men With Guns   -JaeYong-Where stories live. Discover now