21

2.1K 235 68
                                    

Normalde hayatta gün aksatmazdım. Ama bu bölüm çok ekşınlı olcak. Üzerinde biraz düşünüp cümleleri düzgün yazmaya çalıştım. Birde diğer bölüme çat pat güm;) onunda üzerinde biraz oyalandım o yüzden gecikti yani.

_

|Jeon Jeongguk|

Busan

Lambosca Marketi

Saat: 11.50

Terk Edilen Gemi ve Taehyung'un Kaçık Eski Karısı Olayından Bir Hafta Sonra..

"Cidden Taehyung. Bir market için Busan'a geldiğimize inanamıyorum."

"Jeongguk burası sıradan bir market değil, biliyorsun güzelim. Hem baksana, Minjoon'da çok sevdi burayı."

Bakışlarımı önden önden sekerek ilerleyen Minjoon'a kaydığında gülümsedim. Burası sadece kore yiyecekleri bulunduran bir markette değildi. Burada dışarıdan getirilen yiyecekler, oyuncaklar ve malzemeler vardı. Oldukça büyük bir yerdi ve her ne kadar sızlansamda en az Minjoon kadar hoşuma gitmişti bu yer.

Minjoon'un isteği üzerine oyuncak bölümüne girmiş en üst raflarda olan rengarenk olan ayılara bakmıştık. Gerçi şuanda o ayılar sadece Minjoon'la benim ilgimi çekmişti. Onlardan bir tane almak istiyordum. Bu yüzden parmak ucumda yükselip en üsteki ayıyı alp fiyatına baktım. Gülerek onu hemen yanımda duran Minjoon'a uzattım. Neredeyse kendisiyle aynı boyda olan ayıyı kucaklayıp arabanın içine attı.

Birçok bölüm geçtikten sonra kişisel bakım raflarına gelmiş ve Minjoon, babasının üzerine kendisine ıronman'li diş fırçası almıştı. Yanlarına gittikten sonra Taehyung elindeki yeşil ve sarı diş fırçalarıyla bana dönmüştü. "Hangisi?" Gülerek sarı olanı işaret ettikten sonra ikisini de sepete atmıştı. "Neden iki tane alıyorsun?" Arabayı sürmeye devam ettiğimizde kafasını bana çevirdi.

"Bir tanesi senin için. Bizde kalmaya geldiğinde kullanırsın. Hemen Minjoon'la benimkinin yanına koyacağım."

Alt dudağımı ısırdığımda peşinden ilerlemiştim. Bakışlarımı etrafta gezdirirken elimi, arabayı yönlendirmek için kullanılan yere, hemen onun elinin yanına koymuştum. Serçe parmağımı onun parmağına dokundurduğumda, parmağımın üzerinde onun parmağını hissetmiştim. Serçe parmaklarımız birbirini kavradığında ona dönmüş ve gülümsemiştim.

Fakat gülümsemem marketin içinde duyulan silah sesiyle biranda soluvermişti. Gözlerim hızla Minjoon'a değerken buruşan yüzüyle bana doğru koştuğunu gördüm. Silah sesinin nereden geldiğine bakarken aynı zamanda bana doğru koşan Minjoon'a birkaç büyük adım atıp onu hemen kucağıma aldım. Kafasını ellerimle saklarken Taehyung'un yanına dönmüş ve Minjoon'u ona vermiştim.

Etrafta kaçışan insanlara baktıktan sonra Taehyung'a oldukları yerde durmasını söylemiş ve belimden çıkardığım silahla raflarda dolanmaya başlamıştım. Telsizden olayı haber verirken birkaç raf daha atlamış ve kafamı uzattığımda uzun boyu ve iri yapısı ile bir adam görmüştüm. Yüzünde siyah kar maskesi ve elindeki poşete gördüğüm kadarıyla araba parçaları dolduruyordu.

Derin bir nefes alıp kendimi gizlediğimde rafın diğer tarafına saklanan aile ile göz göze geldim. Onlara elimle 'sus' işareti yaparken rozetimi gösterim ve onlara gülümsedim. Yanlarında ki küçük çocuğa bakıp elimi yumruk yaptım ve dudaklarımla 'fighting' dediğimde çocuk gülümsemiş o da elini yumruk yapmıştı.

İfademi değiştirip odaklandığımda birkaç rafı daha geçmiş silahlı kişiyle karşı karşıya gelmiştik. Eğilip oradan da geçiş yaptığımda bir kişi daha görmüştüm. O da kasadaki diğer kişileri rehin aldığında dudaklarımı birbirine bastırıp hala araba parçası dolduran kişiye yaklaştım. Tek kolundan tutup arkasından birleştirdiğimde silahımı alnına yaslamıştım. Vücudu anında titrerken asıl silahlı olan kişiye ilerledim.

Lost Night × TaeKook✔Where stories live. Discover now