5;Final⭐

609 39 32
                                    


SeokJin ,Jungkook'a mesaj atıp akşama onlarla birlikte yemeğe katılmasını istemişti.

Evet. Taehyung ve SeokJin'in o eğlenceli gecesinden sonra üstünden tam olarak iki buçuk ay geçmişti. Çok iyi ve yakın arkadaşlar olmuşlardı.
Bu iki buçuk ay içerisinde Taehyung hızlıca toparlanmış, kendini kendi hayatına adamıştı sadece. Kimse için ağlamayacaktı. Kendine de şartlar koşmuştu zaten. Kolay biri değildi artık.
Ah bir de koştuğu şartlardan sadece bir tanesini sizinle paylaşacağım. Fakat Taehyung'a ya da kimseye söylemeyin!

O zaman bunun ilk maddesi; SeokJin hariç kimse hayatına girmeyecek, SeokJin onu kabul etmezse bile onunla sonsuza dek evinde kalmak.
Aslında bunun biraz mantıksız olduğunu düşünüyordu. Artık eski kötü ruh hali yoktu ve başka eve geçmemesi için nedenleri de kalmamıştı. Hem illaki SeokJin birini bulurdu değil mi? Bunu da düşünmeden edemiyordu. İçi içini yiyordu aslında.

Evet biliyorum. Her şey şaşırtıcı ama Taehyung ikinci aya doğru iyice toparlamış, bu üçüncü ayın yarısında da SeokJin'e aşık olmaya başlamıştı. Ve yine bu süreç içinde de Jungkook'un SeokJin'in de yakın arkadaşı olduğunu öğrenmişti Taehyung. Şimdiki akşam ise üçlü bir arkadaş grubu şeklinde eğlenceli bir yemek yiyeceklerdi.

Taehyung akşam için biraz gergindi. Duygularından azıcık Jungkook'a bahsetmiş olabilirdi ve arkadaşı bildiğiniz patavatsız herifin tekiydi. Ne varsa ortaya döken tiplerdendi. Bunu biliyordu ve ona söylememeliydi. Ama tanrı aşkına! Gidip de SeokJin'e mi söyleyecekti ona aşık olduğunu. Başka çaresi olmadığından ve hislerinin artık patlayacak raddeye geldiğini hissedince bir anlık Jungkook'a yazmıştı işte. Bunu aklından çıkarttı ve yaptığı işe odaklandı.

Gün boyu hyunguyla yemekleri hazırlamış, ona yardım etmişti. Normalde SeokJin bugün çalışıyor olurdu fakat sadece bugüne özel izin alabilmişti. Taehyung ise işlerinin çoğunu evdeki bilgisayarından hallettiği için işine haftada sadece üç gün veya iki gün gidiyordu.

Saat yavaş yavaş akşam saatlerine doğru ilerlerken çok geçmeden kapı çaldı. SeokJin ben bakarım diyerek kapıya ilerledi. Evde Jungkook'un sesini duyunca yüzündeki tebessüm genişlerken arkadaşının yanına gitti ve o da ikisinin konuşmasına katıldı.

Yaklaşık yarım saat güzel ve eğlenceli bir sohbetten sonra hepsi acıkınca masaya geçmişlerdi. Tabaklarını yemeklerle doldurduktan sonra sessizce yemek yemeye başlamışlardı. Ta ki Jungkook bir konuşma başlatana kadar.

"SeokJin hyung! Sana söylemem gereken birşey var." Jungkook hınzır bir gülümseme ile Taehyung'a kısa bir bakış atmış ardından kendisini bekleyen SeokJin'e dönüp tekrardan konuşmasına devam etmişti.
"Hyung aslında Taehyung birine aşık oldu!"
SeokJin gülümsedi. Bakışlarını endişeli gözüken Taehyung'a çevirdi.
"Taehyung! Bu ne güzel haber. Aslında birine aşık olacağını tahmin etmiyordum. Sanki bana yapışık bir şekilde yaşayacakmışsın gibi geliyordu." Konuşmasını gülerek bitirdi SeokJin. Ama yine devam etti. Bitirmemişti daha. "Ek olarak iyi hissetmene de sevindim. Çabuk toparladın. Yani bu demek oluyor ki başka eve çıkacaksın Taehyung-ah! Senin için çok güzel evlere bakabiliriz. Zevkime güvenebilirsin." SeokJin keyifle konuştu. Ama içten içe biraz da olsa gideceğine üzülüyordu arkadaşının. İyi-kötü birçok anıları vardı ne de olsa.

Taehyung masanın altından Jungkook'un bacağına sertçe geçirdikten sonra SeokJin'e döndü. "Hyung aslında sana söylemem gerekirdi ama benim için çok özel biriydi ve sen tanımıyordun. Jungkook tanıdığı için onunla konuştum. Yani bana kızma tamam mı? Bir de hyung aslında biraz daha seninle kalabilirim bence ne dersin? Haftaya söz evlere bakarız. Ve söz veriyorum hyung evi sen seçeceksin." Taehyung biraz daha zorlasa hayatı hakkında da yalan söyleyebilecekmiş gibi hissetti. Bu söylediği yalanları hayatı boyunca bir daha söylemek istemiyordu. Ardı ardına sıralamıştı resmen. Umuyordu ki SeokJin bir şeyler anlamasındı.

Hey! You Damn Man! ° TaeJinWhere stories live. Discover now