Bu Gerçek Olamaz!

2.8K 104 17
                                    

-Her şey için çok üzgünüm. Senin üzüleceğini tahmin etmeliydim. Ama artık seni üzmicem. Daha doğrusu istesem de üzemicem. Bana son bir kez iyilik yapmak istiyorsan bu çiçekleri Kabristandaki mezarlığıma getir. Benim için de senin için de en iyisi buydu.  Beni affet. -Seni ölümden korkmıyacak kadar çok seven eski sevgilin. Tabi sevgili denirse... Bu ne demekti cidden? Gerçekten bunu yapabilmiş miydi? Benim için ölebilecek kadar gözünü karartmış mıydı?  Birden ağlamaya başladım.  Onu sevdiğimden değildi. Kendimi suçlu hissettiğimden idi. Belki de gerçek aşk buydu. Her şeyden herkesten hatta hayatından bile vazgeçmekti. Aydın geldi yanıma. Ve:

- Noldu askim? Kimdenmiş mektup? Hem sen niye ağlıyorsun? Ardı ardına soru sordu. Elimden kart ve çiçekler düştü.  Titriyordum yine. Bu sefer ki kızgınlıktan ve ya öfkeden değildi. Çaresizliktendi, elimden hiç birşeyin gelmemesindendi. Odama koştum hızlı ve ağlayaraktan. Aydın ve kızlar da peşimden geldi. Odama girip kapıyı kitledim. Belki de en iyisi bi kaç gün yalnız kalmaktı. Aydın benim ağlama seslerimi duydukça bağırıyordu, çağırıyordu. O da haklıydı. Sonuçta hiç bir insan gözleri önünde sevdiğinin ağladığını veya üzüldüğünü görmek istemezdi. En son duyduğum şey :

- Tamam rahat bırakalım , olmuştu. Aynaya baktım.  Tüm gece ağlamaktan gözlerim kızarmış ve morarmıştı. Siyah üstümü ve altımı giydim. Tam çıkıyordum ki başıma siyah bir örtü de alıp öyle çıktım.  Koştum ve aşağıya indim. Herkes dünkü davranış nedenimi bekliyordu. Ama benim yaptığım tek şey yere attığım çiçekleri alıp çıkmamdı. Aydın yine koştu peşimden. Ama arkama bakmadan bastım gaza. Söylediği yere gelmiştim ama oraya gitmeye cesaretim yetmiyordu. Cesaretimi toplayıp indim arabadan. Ufak ufak adımlarla gelmiştim dediği yere. Gerçekten ölmüştü.  Hala inanamıyordum. Ağladım tutamadım kendimi. Zaten nasıl tutabilirdim ki? Ben tutabilsem de vicdanım tutamazdı kendini. Çiçekleri baş ucuna bıraktım.  Ve bir konuşma yapma gereği duydum:

- Her şey için gerçekten çok üzgünüm. Seni kırmak istememiştim, dedim

Bunu söylerken bile hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Sonra bir telaşlı bir ses duydum.  Aydın'ın sesiydi bu.Bana: 

- Askim burada neyşin var ? Dedi. Ağlıyarak sarıldım oma. O da onların farkına varmıştı galiba. Çünkü o da bana sımsıkı sarıldı.  Ağladım öylece. Birisinin kendiniz yüzünden ölmesi cidden acı vericiydi. Beni eve götürdü daha sonra . Odama girdim ve kapıyı kitledim. Sabaha kadar içki içip şarkı dinledim ve kustum. Sabah banyoda uyandım. Başım felaket ağrıyor ve etraf darmadağın bir vaziyetteydi. Evet içki hiç bir şeyi geçirmiyordu ama o an olsa bile o acıyı unutturuyordu. Başımın ağrısından duramadım. Koşarak bahçeye çıktım.  Kızlar da kendime bişey yapabileceğimden korkup arkamdan geldiler. İlk bi 5 dakika durdum öylece. Merve:

- Esin korkmaya başlıyoruz dedi. Kendimi bir ölü gibi havuza attım.  Biraz geçtikten sonra dışarı çıktığımı hissettim. Kendime geldiğim de Seray:

-  Iyi misin?  Diye sordu. Ağlayarak:

- Hayır hiç iyi değilim diyip sarıldım. Bir kaç dakika öyle durduktan sonra kızlar üstümü değiştirip saçımı kuruttular. Bu gece üçümüz birlikte yattık. 2 gündür uyuyamadığım uykuyu şimdi uyuyordum heralde.  Bir kaç saat uykunun iyi geleceğine inanarak uyumuştum halbuki.
Arkadaşlar yeni bir kitap yazıyorum. Ilk bölümü çıktı.  İnanın bu kitap kadar sürükleyici olucak. Okumanızı tavsiye ederim. Saygınız için teşekkür ederim.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 05, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Yeni OkulWhere stories live. Discover now