Yorum 6 / Kader Oyunu

1.5K 14 2
                                    


Selamlar Wattpad okuyucuları!

Sizlere öneri üzerine okuduğum ve oldukça beğendiğim bir hikâye ile geldim: KADER OYUNU!

Hikâyenin tanıtımını okuduktan sonra "Offff, klişe!" diye bir kenara bırakanlar olduğu kadar "Yaşasııın, zengin erkek-güzel kız aşkı!!" diye ikinci kez düşünmeden "OKU" butonuna basanların olduğunu tahmin etmek zor değil. Fakat, bekleyin!

İki tarafı da şaşırtacak bir hikâye daha doğru karakter ile karşı karşıyayız! Ana karakterin; Wattpad aleminde fırtınalara neden olacak birçok konuşmaya imza atması, bunu üslubunu koruyarak yapması, pek sık karşılaştığımız bir durum değil takdir edersiniz ki.

Neyi sevdim neyi sevmedim demeden önce konudan bir ufak bahsedeyim. Evet, tanıtımdan da anlayacağınız üzere ana karakterlerimiz zengin, yakışıklı Karan ile güzel, genç ve zeki Feride'miz. Rektörün odasına gittiği bir gün üniversitenin bağışçılarından Karan ile karşılaşan Feride'nin, ricalar üzerine Karan'a belli konularda destek vermeye başlamasıyla hikâye başlıyor. Feride'nin özverili oluşundan oldukça etkilenen Karan, Feride'ye hemen bir teklifte bulunuyor. Tabii, gerçekleşen sık buluşmalar, çokça geçirilen zaman iki tarafı da etkilemeye başlıyor.

Maalesef, bize aşk kisvesi altında sunulan ilişkilerin, tavırların okuyucu tarafından ideal haline getirildiğine şahit oluyoruz. İşte bu hikâye, şu ana kadar, okuyanın bir oturup düşünmesine neden olabilecek kapasitede. Dilerim daha çok okunur, anlanarak okunur.

Peki ben bu kitapta her şeyi çok mu beğendim, her şey dört dörtlük müydü? Hadi, birlikte bakalım.

Neyi Sevdim?

Daha ilk karşılaşmada içinde hareler barındıran yeşil/siyah/mavi gözlere sahip keskin bakışlı erkekten etkilenen, üçüncü karşılaşmada hoşlandığını, beşinci karşılaşmada aşık olduğunu anlayan kadın karakterlere o kadar alışmışım ki Feride'nin Karan Bey'e karşı olan tavırlarını hayretler içerisinde okudum.

Karşısındaki kişinin yakışıklı, karizatik olduğunu kabul etmesin rağmen aralarındaki profesyonel ilişkiyi gerektiği yerde, gerektiği şekilde sürdürmeyi başaran Feride'yi kutlamak istiyorum.

Hikâyede erasmus programına, konferanslara ve yabancı dillere yer verilmesi de bunu okuyan, eğitim hayatı devam eden arkadaşlar için güzel bir yol gösterici olmuş. Kulağa kar suyu kaçırmak gerek arada.

Karan'ın Feride'ye olan tavırları... Her şeyin fiziksel temas olmadığını ortaya koyan nitelikteki o güzel tavırları... Hem kitaplarda hem de yaşadığımız şu dünyada fırsatçı, bir şeyleri yaşamayı kendinde hak gören o kadar erkek varken Karan'ın kendinden önce Feride'nin arzularını düşünmesi, çekincilerini anlaması bir okuyucu, bir kadın olarak çok hoşuma gitti.

Feride'nin arkadaş ve ilişkiler üzerine olan diyalogları güzel düşünülmüş ve güzel kaleme alınmış. Fikirlerimle uyuştuğu için mi bilmiyorum ama normalde sıkıcı bulabileceğim uzun diyalogları, muhabbetleri geçmeden okudum.

Feride'nin ağabeyi olan beyefendinin, kardeşinin erkek arkadaşı olduğunu öğrendikten sonra takındığı tutumu keşke başka abiler de gösterebilse ve keşke "Benim kız arkadaşım olabilir ama kız kardeşimin sevgilisi olamaz. Gavat değiliz!" zihniyetinin kökü kurusa.

Neyi Sevmedim?

Simge karakterini beğenmedim. Zengin erkek-güzel genç kız ilişkisindeki klişeyi kurgusuyla büyük ölçüde kırmayı başaran bu hikâye, Simge ile tekrar "Merhaba klişe, ben geldim," diyor. Elbette yakışıklı, zengin erkeklerin çevrelerinde bu gibi kadınları görmek oldukça muhtemel ama bu hikâyede de görmeyi vereydik.

Feride'nin düşünce ve tavırlarını ne kadar beğendiysem arkadaşlarınınkini de bi o kadar beğenemedim. Okurken dikkatimden kaçmadıysa şayet aklı başında, olgun düşünebilen tek kişi Feride ve çevresindeki diğer tüm kadınlar onun savunduğu değerlerle bir şekilde çakışıyor.

Feride her şeyi yapıyor, herkesi kurtarıyor ve her şeye yetiyor. İstenirse her şey başarılır mesajı verilmek istense de bir süre sonra ailemizin superman'ine dönüşüyor. Çince sınavını geçememesi bile bu algıyı yıkmaya yetmiyor.

Bazı olaylar o kadar hızlı yaşanıyor ki... Oldu da bitti maşşşalah diyesi geliyor insanın. Belki okuyucuyu sıkmamak için belki de yazılmak istenen daha başka sahneler varken o sahnelerde boğulmamak için... Nedenini, nasılını bilmiyorum ama bir şekilde derlenip toplanmış olaylar silsilesi okuyorsunuz.

Beğendiğim yanların oldukça ağır bastığı bu hikâyeyi kurgulayan, kaleme alan twofeet_ 'in oldukça nazik ve okuyusuna değer veren bir yazar olduğunu söylemeliyim. Ek olarak; net bir zaman aralığı veremese de okuyucuyu bekletmeden, seri bir şekilde bölüm paylaştığı için bölümler için bitmek bilmeyen günleri, haftaları saymak zorunda değilsiniz!

Ben beğendim, okumaya da devam edeceğim. Daha önce/şu an okuyan varsa yorumlarınız neler, merak ediyorum. Bu yazıyı okuduktan sonra okumaya karar verenler varsa onların da yorumlarını okumak için sabırsızlanıyorum!

Keyifli serüvenler!

NE OKUYACAĞIM?जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें