allegation | hyunlix

11

Yoongi derin bir nefes alıp karşısındaki evi süzerken üzerine buhran çökmüştü. Muhtemelen annesinin aldığı ev bir öğrenci için oldukça lükstü.

Sigarasının sonunu görünce elindeki küçük çantayı alıp zile bastı.

Felix kapıyı açınca yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Yoongiyse bu samimiyete inanmıyordu. Felixle asla bir yakınlık kurmamıştı, neden bu kadar yakın davranıyor ki düşünmeden edemiyordu. Bilmediği şeyse felix'in herkese karşı bu kadar içten olmasıydı.

İçeri geçince felix yoonginin elinden tutup boş odaya sürükledi ve

"Burası senin olsun beğendin mi?"

"Fark etmez" haber vermeden gelmişti ama genç çocuk bunu umursamamıştı.

Yine de yoongi rahatsız hissedince açıklama yapma gereği duymuştu

"Haber vermeden geldiğim için kusura bakma bende gelmeyi planlamıyordum."

"İstediğin zaman gelebilirsin haber vermene gerek yok"

Daha sonra kısaca evi göstermişti.

Yoongi için yiyecek bir şeyler hazırlayacaktı ki uyuya kaldığını fark edip üzerini örttü ve dizisine devam etti.

-

Yoongi uyandığında bir süre tavanı izledi ve nerde olduğunu hatırlamaya çalıştı. Kafasını çevirdiğinde, dizi izleyen genç çocuğu gördü ve yavaşça doğrulup, telefonuna uzandı. Saatin 23.48 olduğunu fark etmesiyle bir küfür savurdu. Uyku düzeni az biraz oturdu derken aptal gibi uyuya kalmıştı.

Felix ise onun mırıldanmasını duyup kafasını çevirmişti.

"Hyung hadi gel bir şeyler yiyelim hem konuşmamız yarım kalmıştı."

Yoongi kafasını sallayıp, kendine ayrılan yere yerleşti.

"Hyung sen neden evden ayrıldın? Her şeyin yoldunda olduğunu sanıyordum."

Büyük olanın dudaklarında alaycı bir gülümseme belirmişti. Küçüğün hiçbir şeyden haberi olmadığını o an fark etti. Annesinin onun için söyledikleri ve onu hiç sevmeyişi, babasının şiddeti ve dahası....

"Öyle gerekmişti."

"Keşke haber verseydin.. Neyse artık üzülmeyelim hep beraberiz."

Yoonginin başına yine davetsiz ağrılar girmeye başlamıştı. Biraz atıştırdıktan sonra odasından bir hap aldı ve içti. Acıyı geçirmenin yolu onun için buydu.

Birden kafasında felix'i akladı ama bu onun kötü yanını bastırmaya yetmemişti.

Aşağı inip küçüğün ona bir süre okulunu anlatmasını dinledi. O gülümseyince ister istemez yoongi de gülümsüyordu. Mutluluk makinası gibi diye düşünmeden edemedi.