2: "TANIŞMA"

556 47 30
                                    

13 Eylül 2019

3 ay tatil o kadar hızlı geçmişti ki, hiçbir şey yapamamıştım.Daha dün karne almış gibiydim, ama bugün okulun yolunu tutuyordum. Zaman ne kadar da hızlı geçiyordu.

Bütün yaz boyunca yatmıştım. Bilmem kaç tane dizi bitirmiş, hayvan gibi yiyip kilo almış. Sonra da sıkı bir diyete girmiştim. Annemle günde en az ergenliğimin vermiş olduğu sinir ve alınganlıkla 10 kez kavga etmiş ve 2 dakika sonra barışmıştık.
Bütün yaz tatilim bundan ibaretti...
Ne güneş, kum,deniz üçlüsünü görmüştüm ne de doğa tatili. Tam anlamıyla 3 ay boyunca yatmıştım.
Pişman mıydım, kesinlikle hayır. Bir daha tatil fırsatım olsa yatarak geçirirdim. Zaten insanlar nasıl bu kadar geziyorlardı anlamıyordum. En iyi tatil benimkiydi.

Okula vardığımda, bir çok kişiyi arkadaşına sarılmış ağlarken, bir çok kişiyi de okullar açıldığı için büyük bir mutsuzluk içinde gördüm. Ben 2. Seçeneğe giriyordum.

Çünkü görmediğim için özleyeceğim arkadaşım yoktu. 10.sınıfı hiçbir arkadaşım olmadan geçirmiştim. Ara sıra sıkılsam da birbirini sevmeyen iki kişinin sırf popülerliği yüzünden arkadaşlık kurmaları, arkadan konuşmaları, yalandan samimiyetleri gördükçe yalnızlığıma şükrediyordum.
Böyle arkadaşım olucağına hiç olmasın daha iyiydi.

Bayrak törenine girmemiz için bağıran müdürle oturduğum bankta kalktım. Uykum gelmişti. Normalde gece 4'te yatan ve öğlen 2 gibi kalkan ben sabah 7'de kalkmıştım. Bu yüzden deli gibi uykum vardı. Sınıfımızı bulup en arkaya sıraya geçtim.
Öğrenciler konuştuğu için bir türlü bayrak törenine geçemiyorduk ve benim sinirim tepeme çıkmıştı.
İnsan 2 dakika susmayı beceremez miydi?

" susun, bayrak törenine böyle başlayamayız. Beklersiniz burada böyle." dedi, hiç bir şekilde haz etmediğim şişko, saçı kel müdürüm.

Seslice ofladım. Ne zaman susucaklardı? Sınıfa gidip uyumak istiyordum. Ben bunları düşünürken, yanımda bir haraketlilik oldu. Kafamı çevirip baktığımda, bizim sınıfımızda olmayan
açık kahve saçları, dolgun dudakları ve masum bakışlarıyla bir çocuk duruyordu. Muhtemelen yeni öğrenciydi. Sınıfımızdaki kızların yanımdaki çocuğu göstererek konuşmasıyla kızlar tarafından sevileceğini anladım. İstedikleri kadar sevebilirlerdi. Yeter ki severken çığlık atmasınlar.

Fizik öğretmenimizin haykırarak bağırmasıyla, rahatsız edici bir sessizlik oluştu. Bütüm öğrenciler susmuş, müdüre bakıyordu.

Müdür sessizlik bozulmadan, hızlıca bayrak törenine geçti.

"herkes sınıfına geçebilir, iyi dersler." tam yarım saattir yeni eğitim - öğretim yılı hakkında konuşmuştu ve bacaklarımda derman kalmamıştı.
Sınıflar teker teker yukarı çıkarken, son sırada olduğumuz için bize daha çok sıra vardı. Olduğum yere çömelip, oturdum.

Yanındaki çocuktan da sızlanmalar gelince, onunda çok fazla ayakta durduğu için canının yandığını anladım. Acaba konuşsa mıydım? Çok yalnız gözüküyordu. Ve her ona baktığımda etrafına çekingen bakışlar atıyordu. Benim 1 sene önce olduğum gibi.

İçimden gelen konuşma isteğini bastıramayıp, ona döndüm.

"merhaba, sen yeni öğrenci misin?" gözleri hızla beni bulurken sevinmiş gibiydi. Birisinin onunla konuşması onu mutlu etmiş olmalıydı.

"evet, babamın işi nedeniyle bu okula geçmek zorunda kaldım." kafamı salladım.

"Ben huaning kai." dedim, elimi ona uzatıp, gülümserken

"Ben de Soobin, tanıştığıma memnun oldum Kai."

Önümüzdeki öğrencilerin yukarı çıkmasıyla, öğretmenimiz bize bağarıp yürümemiz gerektiğini söyledi. Soobin'e cevap bile veremedim. Öğretmeni dinleyerek, hızla koştum. Önümdeki öğrencilere yetişiyordum ki açılmış bağcığıma takılıp yere düştüm. Ellerim ve dizimde hissettiğim sızıyla inledim.

"İyi misin?" koluma girerek, beni ayağa kaldırmaya çalışan Soobin'e baktım. Yakından ne kadar da güzeldi.

" iyiyim iyiyim, sadece elim acıyor." dedim, gözlerindeki endişeli ifadeyi görünce, mutlu oldum. Benim için endişelenmesi hoşuma gitmişti.

"Gel, sınıfa çıkınca bakarız." kafamı sallayıp ayağa kalktım. Bir adım atıcaktım ki dizimin ağrısı topallamama neden oldu. Eğer Soobin kolumdan beni tutuyor olmasaydı tekrardan yere düşücektim.

"bana tutun ve yükünü bana ver." sol kolumu tutup, elini belime dolayınca gülümsedim.

Şimdi yakınlığımız yüzünden, kalpten gidicektim.

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
You Used To Call Me Baby, Now You Calling Me By Name | | ▪️SOOKAİ▪️Onde histórias criam vida. Descubra agora