7: "KISKANÇ"

348 34 46
                                    

Taehyun'la sevgili olmamızın üstünden beş gün geçmişti ama hiç mutlu değildim. Canım çok acıyordu. Bunu yapmamam gerektiğini biliyordum ama Soobin'in de benim canımı yaktığı gibi  canının yanmasını istiyordum.

Soobin gözümün içine baka baka Yeonjun'u tutup kendine biraz daha yaklaştırdı. Bu görüntü canımı fazlasıyla yaktığı için gözlerimi ondan Taehyun'a çevirdim.

"şu an bir rüyada gibiyim. Gerçekten sevgili miyiz?" Taehyun'un ağzı kulaklarında bir şekilde konuşması, beni de gülümsetti. Saçının önüne düşen saçları, ellerimle tarayıp arkaya ittim. Gözlerim istemsiz Soobin'e kayınca, gerilediğini hissettim. Amacıma ulaşıyordum ama bu yeterli değildi.

Taehyun'un yüzüne yaklaştırdım yüzümü. Aramızda beş santimlik mesafe varken durdum. Derin derin nefes alıyordu ve kalbi delicesine atıyordu. Soobin'in tepkisini merak edip ona döndüğümde yerinden kalkmış bu tarafa doğru geliyordu. Şimdi tam sırasıydı. Gözlerini kapatmış bir şekilde beni bekleyen Taehyun'u, daha fazla bekletmeyerek dudaklarına yapıştım.

Yumuşak alt dudağını emdiğimde, kısık bir inleme kulaklarıma geldi. Dudakları becereksizce bana karşılık vermeye çalışıyordu, bi an ne yaptığım aklıma geldiğinde, hızla ayrıldım dudaklarından. Onu öperken, Soobin'i düşünüyordum. Onun bana yaptığının aynısını şimdi ben yapıyordum.
Taehyun derin derin nefes alıp, ellerini kalbine götürdü. Gözleri benim gözlerim haricinde her yerde dolaştı. Sonra sınıfta büyük bir gürültü oldu.

Kapının çarpılma sesi, olduğum yerde zıplamama neden oldu. Bakışlarımı sınıfta gezdirdiğimde Soobin yoktu. Gitmişti.

Taehyun'a "öğretmenin yanına gitmem gerek" deyip, hızla Soobin'in peşinde koştum.

Ellerini yumruk yapmış, koridorda hızla ilerleyen Soobin'in kolundan tutup, durdurdum.

"Ne var Kai, ne var?" yüzüme  doğru hırsla bağırmasıyla, kendimi geri çektim.

"niye böyle yapıyorsun bize? Neden acı çektiriyorsun?" gözleri öfkeyle seyirdiğinde, korkuyla baktım, yüzüne.

Sinirle duvarı yumruklayıp, tekrardan bana döndü.

"gözümün içine baka baka öptün onu. Canım ne kadar acıdı haberin var mı? Ha?

Gözü dönmüş gibiydi. Ve ben şu an yanından gitmek istiyordum. Bu Soobin değildi sanki. Başkasıydı.

" s-sen de B-benim canımı çok yaktın. " gözlerimden bir damla yaş firar ederken  gözlerindeki kızgın ateş, anında  söndü.

"sana zarar vermekten başka bir şey yapmıyorum  ama yine de kopamıyorum senden.  seni seviyorum Kai. Hep sevdim. Yeonjun benim için anlık bir hevesti. Hata yaptım. Çok büyük bir hata yaptım. Ama gözlerim senden başkasını görmüyor, anla işte!" nefes nefese bir şekilde durup, gözlerini kaçırdığında. Elimi yanağına yerleştirip, hasretiyle yanıp tutuştuğum dudakları öptüm.

Dudakları ilk başta haraketsiz dururken, sonra yavaş yavaş bana uyum sağladı. Dillerimiz birbirine çarpıyor, nerede olduğumuzu umursamadan özlemle birbirimizi öpüyorduk. O kadar özlemiştim ki kokusunu, onu öpmeyi. Artık nefes almam gerekiyordu biliyordum ama yine de dudaklarını bırakamıyordum. Dilime gelen tuzlu tatla, kaşlarımı çattım. Ondan ayrılmak istediğimde izin vermedi. Elini belime yerleştirip, biraz daha yaklaştırdı kendine. İtiraz etmedim. Çünkü bu dudakların hasretinden yanıp tutuşmuştum.

Bırakmazdım, bırakamazdım.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
You Used To Call Me Baby, Now You Calling Me By Name | | ▪️SOOKAİ▪️Where stories live. Discover now