Öfke

90 37 28
                                    

Öfke bütün bedenimden yol alip en sonunda gözlerimde toplandiginda daha önce bu kadar acı geldiğini hissetmemiştim .Evet buydu saf nefret duyuyordum bu haksizlikti herkese yapılan bir haksızlık .
En iyi doktorlar etrafına dizilmiş onun iyileşmesi için etrafında pervane olmuşlardı .Gerçekten bir katile yardım etmek onu iylestirmek hakmiydi .Değildi kesinlikle değildi hukukun hükümsüz kaldığı yerde adalet diye bir kavram olmayacakti ve bunun gibiler elini kolunu sallayip dışarıda gezeceklerdi.

Bana hala şüpheci gözlerle bakıyordu fazla mi dikat çekmiştim acaba . Tüm öfkemi şimdilik sindirebildigim kadar sindirmeye çalışıyordum daha sonra ne yapacağına karar vericektim .Ama bildiğim şu ki bu hastaneden sağ cikmayacakti .

Sakin adımlarla biraz daha ilerledim onun tarafına . Daha fazla dikat cekmemek adına gözlerimi ondan ayırıp önümdeki dosyanin sayfalarına odaklamdim .Kendini belli eden sert ses tonumla

"Nasıl hissediyorsun "

Diyebilidim .ve ardından gözlerimi dosyadan ayırmadan sesimi biraz daha yumuşatarak "Ağrın var mı"
İçimden geber pislik herif diye sövuyordum.
Uraz atesoglu dosyayi inceledigimde karın alt kısmından silahla yaralandığı yazıyordu ki bunu biliyordum .Doğum yillina ,nereli olduğuna göz gezdirirken hâlâ bana cevap vermesini bekliyordum .
Odada tuhaf bir sessizlik hakimdi .Başımı yavaşça sayfalardan kaldırdigimda öfkeli yüzüyle karşılamayı beklemiyordum ama bu ne kadar umrumdaydi ki ,dudakları aralandı

"1.si  Benimle konuşurken yüzume bakıp ne diyeceksen de ve bir diğeri konuşma tarzına dikat edersen senin için iyi olur "

Konuşmalarında açıkça tehtit vardı ben her hastayla ilgilenirken "siz diye hitap ederken ona 'sen ' derken yetirince ne yaptığımın farkindaydim

Ama kendimi tutamiyordum . Bu yukarıdaki saydıklarin için bile ölmeyi hak ediyorsun ve zerre saygıyı hakketmiyorsun .

Gözlerini dikmiş bana bakıyordu açıkçası biraz tedirginlik yaratmıştı bende ama planımı baltalayacak herhangi bir girişimde bulunmamalıydım .Sakin bir şekilde

"Pekâlâ ağrınız var mı Uraz bey "

Cevap verme tenezzülunde bile bulunmadı .gereksiz herif .

Formu doldurup hızla tekrar ona doğru yanaştım .dikkatlice beni izliyordu ve bu beni olduğum dan daha gergin yapıyordu .Açık vermemem lazımdı .Bilgi vermek amacıyla
"Serum bagliyacam "
Başını salladı . Serumu halletikten sonra sıra geldi damar yolunu açmaya
"Kolunuzu uzatabilir misiniz "
Şimdi biraz daha söylerken sakindim ancak ona yaklaştığımda kendimi kötü hissediyordum ,çok tuhaftı her şey bu durum ama her şey ,babamı öldüren adama serum takiyordum.

Kolunu uzatınca iğneyi yavaşça değildi canı yansın diye kaba bir şekilde soktum . Başımı kaldırdigimda hafiften yüzünü buruşturdu gerçekten çok sert davranmıştım .
Şu an yakından ona bakıyordum ve olduğundan daha korkunçtu .biraz geri çekildim çünkü gözleri gerçekten ürkütücuydu . Ama o yüzünü yüzüme yaklaştırdı inatla

"İstersen içini deş belli ki öyle bir niyetin var "

ilk başta sözlerini kavrayamasamda daha sonra dank edince ellerimi iğneden çektim .

Ve bantları hızlı bir şekilde yapıştırıp biraz daha ondan uzaklaştım .
Kendimi tutmam lazım ne kadar üstüne atlayıp o  yüzünü parçalamak istesem de daha başındayken mahfetmemeliydim .
Tamam çok ani oldu her şey tutamıyorum kendimi ama yapmam lazım bunu kendime her saniye hatırlatmak zorunda kalıyordum .
Neyse şimdilik bu kadar yeter zaten bununla aynı yerde nefes aldıkça daha da boğulduğumu hissediyordum . İşimi bitirip son kez istemeden nefret dolu gözlerle ona bakıp hiç bir şey söylemeden odadan çıktım .

ÖDEŞMEWhere stories live. Discover now